GİRİŞ

179 16 21
                                    

Herkese Merhaba...

Nasılsınızzz :)) Ne var ne yok...

O zaman herkes bu hikayeyi okumaya başladığı tarihi buraya bıraksın(❁'◡'❁)

Yukarıdaki şarkıyı dinlemeyi unutmaaa

Şarkı önerilerimizi de buraya bırakalımmm:))

Bu hikaye bizim yeni evrenimiz olsun,

Zorluklardan kaçtığımız dünyamız olsun,

Acılarımızı sığdırıp rahatladığımız günlüğümüz olsun,

Yoldaşımız, arkadaşımız, her şeyimiz olsun...

(Yazarın Anlatımıyla 1. Kesit )


Hava her zamankinden daha soğuk ve daha ıssızdı. Saat sabahın 7'si olmasına rağmen  daha güneş bile doğmamıştı. Etraf hala bir gecenin kasvetini taşıyordu. 

Bu sırada ise Çise, okula gitmek için hazırlanıyordu. 

Kahverengi saçlarını sımsıkı üstten toplamış, okul üstünü giyiniyordu. 

Çise beyaz gömleğinin önünü ilikledikten sonra tek hareketle eteğini giyip aynanın karşısına geçti ve uzun uzun kendisine baktı.

Tik, tak, tik, tak... Odadaki tek sesin ise saatin tıkırtısı olması gülünç bir şeydi.

Aslında kendisine bakmıyordu sadece düşünüyordu. Bugün nedense içinde garip bir huzursuzluk vardı ve bu onu rahatsız ediyordu. 

Neden?  dedi içinden. Neden bu içimdeki huzursuluk?

Çise, bu huzursuzluğun nedenini anlayamıyordu, çözemiyordu.

Daha fazla vakit kaybetmek istemediğinden okul çantasını aldı ve içine birkaç tane defter sıkıştırarak evden çıktı. 

Evinin kapısını kapattığı gibi çok sesli ve ürkütücü bir şekilde gök gürledi. Ahh olamaz! Galiba yağmur yağacaktı! 

Çise çantasının bir kolunu sıkıca tutup koşarak arabasına doğru ilerledi ve arabasının kilidini açtığı gibi kendini adeta arabanın içine attı.

Evet, Çise'nin bir arabası vardı çünkü ailesinin durumu iyiydi ve bu konuda Çise de nasibini almıştı.

Çise arabayı çalıştırdığı gibi okuluna doğru sürmeye başladı çünkü biraz daha vakit kaybederse derse geç kalacaktı.

* * * * * * * * * *

Çise, Bu okulun sokağı niye bu kadar dar! diye düşündü içinden. 

Çünkü bir türlü arabayla bu sokağa giremiyordu. Normalde arabayı bu sokağa sokmak için inat edebilirdi fakat şuan bunu yapmak içinden gelmiyordu. 

Bu nedenle arabasını okulun bir arka sokağına park etti ve koşar adımlarla okula doğru gitti. Okulun önüne gelince durdu ve başını okula doğru kaldırdı. 

Bu koca okul 5 katlıydı ve her katta farklı bir sınıf kademesi bulunuyordu. 

Giriş katta kantin. Spor salonu ve konferans salonu ise giriş katın bir alt katında bulunuyordu. Çise 11. Sınıftı bu nedenle 2. Kata çıkması lazımdı. 

İlk derin bir nefes aldı sonrada okula girdi. Elindeki saatine bakınca derse 10 dakika olduğunu gördü ve rahat bir nefes verdi. 

Okuldaki sınıf kademeleri 12'den 9'a kadar sırasıyla aşağıdan yukarı doğru sıralanmıştı. 

Çise kendi sınıfının bulunduğu kata geldiğinde nedense koridor bomboştu ve sadece fısıltı sesleri geliyordu. 

Bu koridor niye bu kadar karanlık? Çise korka korkada olsa sınıftan içeri bir adım attı. Tüm sınıfı buradaydı fakat bir sorun vardı sanki. 

Herkes başını akıllı tahtaya çevirmiş bir şekilde dikkatle bir şeyler izlerken tüm sınıf Çiseye baktı sonrada rahat bir nefes verdi.

" Ahhh Çise sen miydin? " bu konuşan Senar'dı ve sarı saçlarını çok güzel bir at kuyruğu yapmıştı. 

Genç kızın mavi gözleri sanki bir şeyden korkar gibi etrafına bakınıp duruyordu. Bunu fark eden Çise kaşlarını çattı ve derin bir nefes alarak bodozlama bir şekilde konuya girdi.

"Okul neden bu kadar kasvetli ve sessiz? Hadi bunu geçtim, siz burada korka korka ne izliyorsunuz?" ilk başta derin bir sessizlik olsa da bu sessizliği bozan ilk kişi Saye oldu.

"Haberleri görmedin mi?" Çise hayır dercese başını iki yana doğru salladı. 

Bunu gören Saye yeşil gözleriyle tahtayı işaret edip izle dercesine elini tahtaya doğru uzattı ve durdurulmuş olan videoyu başa sarıp açtı.

Çise de bir şey demeden dikkatli bir şekilde tahtada açık olan haberi izlemeye başladı.

" Evet sevgili izleyiciler. Bir son dakika haberi ile karşınızdayız. Geçtiğimiz günlerde farklı ülkelerde rastlanmış olan yeni ve daha adı bile belli olmayan salgın hastalık hızlıca çevre ülkelere yayılmaya başladı. Hastalığa ilk yakalanan kişi İngilterede görülmüşken geçtiğimiz saatlerde ülkemizdede ilk hastaya rastalanıldı. Yeni çıkan bu salgın hastalık tüm dünya açısından bir tehlike teşkil etmeye başladığı için bu sefer devreye Dünya Sağlık Örgütü girdi. Şimdi tüm gözler Dünya Sağlık Örgütünün yapacağı açıklamada... Bilindiği gibi yapılacak olan açıklamaya sadece 1 saat kaldı. Yani saat 09.30'da tüm dünyanın kaderini değiştirecek açıklama yapılacak. Takipte kalın, sağlıcakla kalın..." kısa siyah saçlı haber muhabiri konuşmasını bitirince Saye kalkıp akıllı tahtayı kapattı ve Çiseye doğru döndü.

"Anladım, kötü bir durum fakat sizde farklı bir şeyler var. Neden bu kadar endişelisiniz?" ve bu sefer bu soruya yanıt veren Karan oldu. 

Konuşmaya başlamadan önce elini siyah saçlarının arasından geçirip derin bir nefes aldı.

 Sonrada kendini hazır hissetmiş olacak ki konuşmaya başladı.

"Bu...bu normal bir salgın hastalık gibi değil. Bazı doktorların yaptığı açıklamalara göre bu virüs  -ki virüs mü o bile belli değil- adeta hayalet gibi dolanıyormuş. Yani şöyle anlatayım nasıl bulaştığı bilinmiyor veya 5 gün boyunca test versen bile tespit edilemiyor zaten bu sırada sen çoktan yatağa mahkum bir halde bitkisel hayata geçmiş oluyorsun. Şuana kadar dünyada  toplamda 100 kişi yakalanmış ve bu 100 kişinin 85'i de şuan bitkisel hayatta. Geriye kalanlar ise 5 gününü doldurmamış olan kişiler. Hastalığın nasıl ortaya çıktığı bilinmiyor. Belirtileri ise bulantı, baş dönmesi, isal ve burun kanaması gibi bir çok hastalık. Denilenlere göre bu günlerde siyasal yapı da bozulmak üzereymiş çünkü hastalığın nasıl ortaya çıktığı bilinmiyor ve bu nedenle çoğu insan bunun labaratuvar ortamında yapılıp yayıldığını düşünüyor. Yani anlayacağın bu 1 saat sonraki toplantının sonucu ne olursa olsun..." dedi ve derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Bir süre sonra gözlerini yavaşça açarken son bir cümle söyledi ama bu cümle tüm konuşmayla eş değerdi."... Yani anlayacağın bu 1 saat sonraki toplantının sonucu ne olursa olsun tehlikedeyiz."

***********

Hikaye hakkındaki düşünceleriniz neler bakalım?

Peki sizce önümüzdeki bölümlerde neler yaşanacak?

En sevdiğiniz karakter hangisi oldu?

O zaman görüşürüzzzz❤

Yeni bölümleri büyük büyük heyecanla bekleyinnn :))

İnstagram Hesabım: kitaplarla_hayatin_rengi


SALGINWhere stories live. Discover now