LETTA

116 5 1
                                    

İki Yüz Yıllık Kuklanın Gizemi

Letta, dünyadaki lanetli bebekler arasında en ünlü olanlarından biri. Oldukça eski bir bebek, yakkaşık olarak iki yüz yaşında olduğu tahmin ediliyor. Letta aslında bir bebek değil bir kukladır, hatta kendisiyle ilgili bir dönem televizyon programı bile yapılmıştır.

Letta ürkütücü görüntüsünün ardında aslında oldukça rahatsız edici ve biraz da iğrenç bir sırra sahip. Bu, sonradan kuklayla ilgili yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Letta'nın kafasının içinde gerçek bir insan beyni ya da insan beynine benzeyen bir şekil bulunuyor; ayrıca saçları da gerçek insan saçından ve küçük yaşta hayatını kaybetmiş bir çocuğun masum ruhunun bu bebeğin içine hapsolduğuna inanılıyor.

Letta nasıl bulundu?

O dönemler Avustralya'da yaşayan Kerry Walton adında genç bir adam vardı. Çocukken oturduğu eski eviyle aynı sokakta bulunan terk edilmiş bir evle ilgili sürekli kâbuslar görüyor, bunun nedenini ise anlamıyordu. Ancak bu kırık dökük ev kendisini çocukluğundan beri inanılmaz derecede korkutuyordu. 1972 yılında Kerry Walton adındaki bu adam, babaannesini kaybetti ve eşyalarını toplayarak onun evine gitmek durumunda kaldı. Babaannesinin evi de bu terkedilmiş, kabuslarına giren eve oldukça yakında. Kerry hazır Avustralya'ya babaannesinin cenazesine gelmişken ve Wagga Wagga'da yer alan eski evinin yakınlarında da bulunacakken, korkuyla yüzleşmeye karar verdi. Çünkü o evde, kendisini çağıran ve onu uykularında avlayan, rahatsız edici, ürkütücü bir şeyler vardı.

Kerry bir gece vakti eline bir fener aldı ve lanetli olduğuna inanıldığı o eve gitti. Hiç korkmadan içini dolaştı. O an, bütün korkularının çocukluğundaki saçma anılara dayandığını düşünmüştü. Elindeki fenerle, değerli bir şeyler bulabilnek ümidiyle odadan odaya gezip durdu ve üst kata çıktı. Boş, karanlık ve tozlu bir odanın içinde yer alan yatağın yanına geldi, eğildi, sürünerek ve belki de eski birkaç antika şeyler bulmak umuduyla yatağın altına girdi. Elinde tuttuğu fenerin ışığı birden yatağın altındaki suratla ve kocaman iki gözle buluştu. Âdeta korkudan dili tutulmuştu. İlk etapta bunun ölü bir çocuk olduğunu düşündü. Fakat bu şeyin gözleri sanki kendisini izliyor gibi gerçekçi ve anlamlı bakıyordu.

Kerry bu bebek görünümlü ürkütücü kuklayı yanına almaya karar verdi. Evine götürdü ve tahmin edebileceğiniz gibi kuklanın eve girdiği dakikadan itibaren açıklanamayan şeyler de berabrinde geldi. Her gün ein içinde ayak sesleri duyuluyor, biri bariz bir şekilde evde yürüyordu ve adam bu kocaman kuklanın yüz ifadesinin günden güne değiştiğine emindi. Sanırım paranormal varlıkların da  böyle biz insanlar gibi bir günleri bir günlerine uymuyor! Ruh hâllerine göre yüz ifadeleri değişiyor.
Ayrıca evde sürekli bir şeyler kendiliğinden yer değiştiriyor ve açıklanamayan pek çok şey oluyordu. Mesela bebeğin hareket ettiği de iddialar arasında... Kerry bu kuklanın, geceleri karanlıkta yürüdüğünden neredeyse emindi. İddiasına göre ne zaman dışarı çıksa ve bu kuklayı yanında götürse yağmur yağıyor (Neden kocaman bir kuklayı yanında dışarı çıkarır ki insan? O da bir soru işareti), ne zaman Letta'nın yanına bir köpek yaklaşsa hayvanlay çıldırmışçasına havlamaya ve garip davranışlar sergilemeye başlıyorlardı. Hatta bunların kamera kayıtları bile var. Sadece ailenin köpeği değil, dışarıda kukla ile karşılaşan bütün köpekler birdenbire delirmeye başlıyorlar.

Kukla mı, gerçek bir çocuk mu?

  Kerry bu yaşadıklarından rahatsız mı olmuştu yoksa ondan kurtulmak mı istemişti, bilinmez; ama bu ürkütücü bebeği dört yüz dolara satmaya karar vermişti. Hatta kısa bir süre içinde bir alıcı da buldu ve telefonda anlaşmaya vardılar. Ancak genç adam son anda satmaktan vazgeçti. Gerekçesi de iradesi dışında bir şeyin kendisine engel olduğuydu. Kerry aslında bir söylentiye göre bu tarz paranormal olaylara aşırı derecede inanan biriydi ve kuklayı bir medyuma götürmeye karaa verdi. Şunu da belirtmek lazım ki; bazı kaynaklarda ise bir antika ustası veya eksperi olduğundan bahsedilir.

Medyum; kuklanın iki yüz yaşında olduğunu ve eski dönemlerde, roman bir çingene tarafından yapıldığını söyledi. Roman kukla ustası adam, küçük oğlunun ölümünden çok kısa bir süre sonra bu kuklayı yapmış ve oğlunun saçlarını kullanmıştı. Medyum, ayrıca kuklanın isminin Letta olduğunu da söyledi ve sadece bu kadar değil, gözlerinin camdan yapıldığını ve kafasının içinde bir beyin olduğunu da iddia etmişti.

Beyinden kastedilen şey tam olarak nedir; o konuyla ilgili net bir bilgi yok. Normal bir insan ya da hayvan beyninin iki yüz yıla kadar bir kuklanın içinde kalması ihtimal dâhilinde değil, tahmin edebileceğiniz gibi ya kurutulmuş bir şekilde konmuş ya da kafasının içine tahtadan gerçek insan beyninin birebir aynısı bir şekil verilmiş gibi görünüyor.

Medyumun söylediğine göre; eski roman aileler, ruhların cansız varlıklara özellikle de oyuncak bebeklere transfer edilebildiğine inanılırmış.

Kerry, röportajlarda bu bebeğin lanetli veya kötü niyetli olduğuna inanmadığını, aksine iyi şans getirdiğini düşündüğünü söylüyor ve kuklayı bu sebeple devamlı olarak yanında dolaştırdığını ve ona kendi çocuğu gibi davrandığını belirtiyor.

Paranormal Hikayeler Işıl Işık (Tamamlandı)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora