AL KARISI

30 2 0
                                    

Al karısı Anadolu'nun bazı yörelerinde ve bölgelerinde, lohusa dönemindeki yani yeni doğum yapmış kadınların ve hayvanların, özellikle de atların karşısına çıktığı söylenen, onların gerçekten çok korkmasına, hastalanmasına ve hatta akıl sağlığını yitirmesine neden olan kötü bir cin. Halk arasında al basması olarak da bilinen al karısının, annelere olduğu kadar yeni doğmuş bebeklere de zarar verdiği söylenir. Bazı kaynaklarda ise al karısının bir cin veya peri olmadığı, bu ikisinden farklı bir varlık ve musibet olduğu iddia edilir. Eski Türklerde peri kızı, Afganistan taraflarında ayakları geriye dönük kadın, İran ve Rusya taraflarında bir çeşit iblis, Kafkasya'da ise ifrit olarak tasvir edilir. Yani aslında sadece Türklere özgü değil, genç bir coğrafyaya yayılmış olan bir tür şehir efsanesidir.

Bu tip efsanelerin çok farklı çıkış bölgeleri, şekilleri ve versiyonları olduğuna inanılır.

Bazı kaynaklarda al karısı hikâyelerinin Sümer mitolojisine kadar dayandığı söylenir. Sümerler gerçekten çok ilginç ve gizemli bir ırk, Sümer mitolojisinde Lilith ile ilişkilendirilen karakter, orta çağda bazı din inançları aracılığıyla Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya'ya kadar yayılmıştır. Al karısının ilk insandan beri varlığını sürdürdüğü söylenir. Efsaneye göre; Lilith'in Adem'in ilk karısı olduğuna ve onunla aynı anda yaratıldığı için Adem'in ilk eşi olmayı reddettiğinden ötürü lanetlendiği inanılır.

Günümüzde Anadolu'nun pek çok bölgesinde hâlen varlığına ve verdiği zararlara inanılan Al bastının (Al karısının) şerrinden lohusa kadınları ve çocukları korunmak için farklı önlemler uygulanmaktadır.

Al karısının sadece doğum yapmış kadınlara değil, atlara da musallat olduğu inanılır; çünkü al karısının kısrak ata bindiği, bindiği atın saçını örüp onları terletene kadar koşturğu söylenir.

Bazı inanışlarda ise efsanenin temeli Şamanizm'e kadar uzanır. Al karıları söylentiye göre lohusaların ve yeni doğmuş çocukların ciğerleriyle beslenir. Al karısından korunmak için lohusa kadınları yalnız bırakmamak,  ışıkları devamlı olarak açık tutmak, doğum yapan kadınların yüzünü kırmızı örtüyle örtmek uygulanan bazı yöntemlerdir. Ayrıca al karısının erkeklerden korktuğu da söylenir bu yüzden Anadolu'nun bazı bölgelerinde erkekler yeni doğum yapmış eşlerini yalnız bırakmaz. Pek çok efsanede al karısının metal eşyalardan korktuğu ve kendisine bir çuvaldız yahut kalın metal bir iğne batırılması durumunda da etkisiz hâle getirilebileceği de söylenir.

Al karısı nasıl gözükür?

Al bastı (Al karısı), biraz önce de bahsettiğimiz gibi pek çok kültür ve inanış tarafından farklı şekillerde tasvir edilen bir varlık. Al karısı dişlektir, el ve ayakları küçüktür. Al karısının boyu, saçları ve parmakları uzun, saçları dağınık, vücudu yağlı ve pistir.

Parmaklarında eklem yeri olmadığı söylenir. Bazı kaynaklarda saçlarından yılanlar çıkan ve gözleri ateş şeklinde, yarı insan yarı canavar olan gür ve kabarık saçlı iri bir yaratıktır. Ayaklarının ters yani arkaya dönük olduğunu da görenler olmuştur. Kimi yerlerde al karısı keçi, tilki, kedi, köpek, buzağı, örümcek gibi farklı hayvan şekillerinde görenler olduğu gibi... Kimi yerlerde elbisesiz, kimisinde kefenli, bazı anlatılarda ise al; yani kırmızı giysili görünmüştür. Hatta Ege bölgesindeki bazı bölgelerde denizden çıkan ve yalnız bırakılan çocukları çalarak deniz dibine götüren sarışın ve şişman bir kadın olduğu rivayet edilir.

 Hatta Ege bölgesindeki bazı bölgelerde denizden çıkan ve yalnız bırakılan çocukları çalarak deniz dibine götüren sarışın ve şişman bir kadın olduğu rivayet edilir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kimi bölgelerde ise al karıları güzel bir kadın olarak anlatılır, kiminde peri kızları gibi, saçları uzun ancak gözleri ürkütücüdür. Kısacası tasviri ve görünüşü değişse de musibeti ve yaptığı kötülükler aynıdır. Lohuslara ve bebeklere musallat olur hatta ölümlerine sebep olur. Al hastalığının bir-iki gün süren belirtileri vardır. Bu esnada fark edilmezse lohusanın yahut bebeğin ciğerini söker ve çoğunlukla bununla beslenir.

Al karısı cini; samanlık ve ahırlarda bulunan bir çeşit hortlak olarak da tasvir edilmektedir. Ayrıca farklı isimlerle de anılır: Al, al karısı, al-anası, al kızı, al basması, al avradı, alacama, albıs, almış gibi adları vardır.

Karanlık odalara geldiğinde, yalnız olan loğusa kadına eğer -gerçekten- yalnızsa al geldiği söylenir. Kadına ağırlık basar ve bu durum al basması olarak tanımlanır ve aslında bu duruma sebep olan şey al cinlerdir.

Al karısı kültürel inançlarımızda güçlü bir yer kaplamaktadır. Ancak al karısı efsanesinin tıp dilinde açıklaması; doğum sonrası depresyondur. Tabii ki bilim bu tarz efsane ve hurafeleri dikkate almaz; ama temel amaç anne ve çocuğu korunmaktır.

Al basması günümüzde bir efsane olarak değerlendirilir ve aslında pek de kabul görmez. Her ne kadar yaşanan al basmasının rivayetlerde belirtildiği gibi kişinin ciğerinin sökülmesi, öldürülmesi ve çocuğunun kaçırılması şeklinde meydana gelmese de karanlıkta ve uyku hâlinde özellikle de yeni doğum yapmış kadınların; nefeslerinin sıkışması, uyandıklarında kendilerini yerde bulması veya konuşamaması al basmasının belirtileri olarak kabul görür ve bunun için çeşitli ilaçlar hatta dualar da bu tarz sıkıntılardan kurtulmak için önerilir.

İnsanlığın var oluşundan bugüne kadar birçok toplumda hastalıklar, erkek objeleri, metaller, kutsal kitaplar ve bazı koruyucu ögeler ile insanların ya da bulunan ortamın kötü ruhlardan arınması için tedavi edilmeye çalışılıyor. Bu tür uygulamaların yeni doğum yapmış kadınların psikolojilerini bozduğu, hastalanmalara ve intihar eylemlerine neden olduğu da bilimsel olarak ifade edilmektedir.

Paranormal Hikayeler Işıl Işık (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin