DİŞ PERİSİ

15 2 0
                                    

Eminim diş perilerini duymuşsunuzdur! Birçoğumuz çocuk yaşlarda hikâye kitaplarında veya çizgi filmlerde gördüğümüz perilerin bizi de ziyaret etmesi için düşen çocukluk dişlerimizi yastığımızın altına koyup bir takım sihirli yaratıklar tarafından alınmış mı alınmamış mı diye bekledik ve bazen yastığımızda dış yerine biraz para, bazen de ufak şekerlemeler bulurduk.

Sevimli diş perilerinin bir de karanlık yüzü olabilir mi?

Diş perisi efsanelerinde genel olarak, dişleri dökülen çocuklar yastıklarının altına dişlerini sakladıklarında, ertesi sabah dişlerinin yerinde perinin bıraktığı paraları bulurlar. Diş perileri tüm dünya genelinde o kadar popülerdir ki; mesela 28 Şubat günü Amerika'da diş perisi günü olarak kutlanır. Hatta vakti zamanında Illinois eyaletinde bir diş perisi müzesi bile kurulmuştur. 1993-2000 yılları arasında faaliyet göstermiş olan müzede üç yüz bini aşkın çocuk düşü sergilenmekteydi.

Anlatılan bazı hikâyelerde Peru, Şili, Kolombiya, Arjantin ve Meksika gibi ülkelerde diş perisi olarak geçen şey aslında bir peri değil bir sıçandır. İsmi ise Perez'dir. Perez'de çocukların yastık altından dişlerini toplar ve yerine hediyeler bırakır. Hatta çocuklar dişlerini, özellikle bir bardak suyun içine koyarlar ki Perez bu sudan icebilsin. Fransızca konuşulan bazı ülkelerde ve İtalya'da ise bu diş perisinden "Küçük fare" olarak bahsedilir ve bu karakter, onlarca hikâye kitabında kendine yer bulmuştur.

Asya ülkelerinde ise bu konuyla ilgili bambaşka bir gelenek vardır. Bu bölgelerde yaşayan çocuklar üst çenelerindeki dişler düştüğünde o dişi çatıya atarlar, alt taraftan düşerse de kapının önüne gömerler. Aslında bilindiği kadarıyla bu eski bir pagan geleneğidir. Paganlar üst çene dişlerini güneşe, alt çene dişlerini ise toprağa adak olarak verirler ki tanrıları onları uğursuzluktan korusun.

Bizim ülkemizde de garip bir gelenek vardır. Bazı ebeveynler çocukları doğduğunda göbek bağlarını, gelecekte olmalarını istedikleri meslek grubunun çalışma yerlerine gömerler. Aynı şey ülkemizin bazı bölgelerinde süt dişleri için de geçerlidir.

Diş perilerinin karanlık yüzü

Ancak her efsanenin ne yazık ki bu kadar sevimli değil. Diş perilerinin bir de karanlık yüzü var. Özellikle Avrupa taraflarında öyle efsaneler var ki tüylerinizin diken diken edecek cinsten. Bu korkutucu diş perisi hikâyeleri daha çok cadılık olgularında ve pagan inançlarına dayanıyor.

Avrupa'da, eski çağlarda efsanelere göre dişlerini düşüren çocukların aileleri dişleri parçalayıp yom ederlerdi; çünkü bir cadının dişi bulması durumunda, dişini bulduğu kişinin kontrolü eline geçireceğine inanılırdı. Tabii bu durum hem aileleri hem de çocukları dehşete düşürüyordu ve onlar dişi yok edemeden bir cadının gelip o dişi bulma ihtimali bile aileyi feci şekilde ürkütüyordu.

Kuzey Avrupa'da ise eski dönemlerde aileler çocuklarının bebek dişlerini yakarlardı. Eğer bu dişler yanmazsa çocuk lanetlenirdi ve zor geçen bir hayatın ardından öldükten sonra da sonsuza kadar varlıklarını bebek dişlerini arayarak sürdürürlerdi.

Hiç dişinizi kaybettiğiniz ya da ağzınızdan dişlerinizin döküldüğü bir rüya gördünüz mü?

Eski Bir Filipin efsanesinde dişlerinizi kaybettiğiniz bir rüya görürseniz bunun anlamı yakınınız olan birinin hayatını kaybedeceğidir ve bunun olmasını önlemek için de bir parça tahta ısırılması gerekmektedir.

Yeşil Dişli Jenny Efsanesi

Bir Eski İngiliz inanışı da Lancasshire'den... Jenny Greenteeth / Wicked Jenny yani lanetli Jenny ya da yeşil dişli Jenny ailelerin, çocukları korkutmak için anlattıkları bir cadı hikayesidir. Jenny ormanda saklanan ve oradaki göllerin içinde yaşayan bir cadıdır. Ormanın derinliklerinde ailelerinden gizli gelen küçük çocukların dişlerini söktüğüne inanılır. Ailelerin, Jenny'nin sadece kirli dişleri olan çocukların uykusunda yanına geldiği ve dişlerini söktüğü yönündedir. Aslında çocukların dişlerine daha iyi bakmaları konusunda uydurulmuş kulaktan kulağa dolaşan bir masaldır.

Eski İngiliz hikâyeleri demişken İrlanda'yı eş geçmek olmaz! Cücelerin ve cinlerin diyarı İrlanda'nın da tabii ki bir diş perisi olacak. Burada karşımıza "Changeling" denilen varlıklar çıkıyor. Changelings olarak geçen yaratıklar şeytanî varlıklardır ve bebekleri kaçırıp yerine kendilerinden birini koyarlar. İnsanlar da çocuklarını bu yaratıklardan korumak için yastıklarının altına diş koyarlar ki çocukları yakalayamasınlar. Changelings söylenene göre eski İrlanda halkının çok korktuğu bir şehir efsanesidir.

Bir diğer hikâye de Finlandiya'dan... Hammaspeikko yani bir diş trollü. 1949 yılında Finlandiyalı diş hekimi ve yazar Thorbiørn Egner, çocukların diş sağlığına dikkat çekmek için bu karakterin olduğu bir kitap yazmıştır. Hikâye öyle çok anlatılmış ve dilden dile dolaşmıştır ki; Egner'in bunu yazdığı unutulur ve sanki daha eski bir efsaneymiş gibi anlatılmaya başlanır. Bu trol ise yine çürük dişli küçük çocukların peşindedir ve onların dişlerini fırçalamadan yatağa yatmalarını bekler. Ondan korunmanın tek yolu vardır, o da yatmadan önce dişleri fırçalamak...

Bir enteresan hikâye daha... Bu da Amerika Georgia'dan... Converse binasının inşaatı sırasında işçiler bir duvarı yıktıklarında, içinde binlerce diş bulurlar. Paniğe kapılan işçiler ve inşaat sahipleri biraz araştırma yaptıktan sonra bu katın, önceden bir dişçiye ait olduğunu ve dişçinin de hastalarına ait çektiği tüm dişleri atmak yerine, ofisindeki duvarın içine sakladığı ortaya çıkar. Dişçinin adı Lester G. Youmans'tır.

Paranormal Hikayeler Işıl Işık (Tamamlandı)Where stories live. Discover now