AĞLAYAN ÇOCUK RESMİNİN LANETİ

16 2 0
                                    

Bir tablo düşünün! On binlerce kopyası dünyanın dört bir tarafına satılmış... Evlerin, işyerlerinin duvarlarını süsleyen ağlayan çocuklardan oluşan bir dizi resim... Ancak kısa bir süre sonra bu tabloların olduğu evlerde gözlemlenen yangınlar göze batmaya başlıyor. Evler, eşyalar, aileler, insanlar gizemli bir şekilde küle dönüşüyor. Bu yangınlardan sağ kurtulan tek bir şey var; o da ağlayan çocuk tabloları...

Olayların artmaya ve bu tabloların olduğu yerlerdeki yangın haberlerinin hızla yayılmaya başladığı dönemlerde,

 1985 yılında, dönemin büyük gazetelerinden bir tane The Sun "Ağlayan Çocuğun Laneti" başlıklı bir haber yapmaya karar verdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1985 yılında, dönemin büyük gazetelerinden bir tane The Sun "Ağlayan Çocuğun Laneti" başlıklı bir haber yapmaya karar verdi. Haber, Ron ve May Hall adındaki bir çiftin evinde meydana gelen yangın ve yangında zarar görmeyen 'Ağlayan Çocuk' tablosu ile ilgiliydi. Ayrıca haberde bir itfaiyecinin benzer bir vakaya en az on beş kere rastladığı da yazıyordu. Yangınlardan kurtulan tek şey ağlayan bir çocuğun olduğu o tablolardı.

Gazete, ardından benzer olaylara yer veren bir dizi haber daha yaptı ve en sonunda da her kimde bu tablo varsa yok etmelerini söyledi. O sene Cadılar Bayramı'nda birçok yerde büyük ateşler yakıldı ve insanlar bu lanetten kurtulmak için evlerinde bulunan tabloları yakmaya başladılar. Söylenene göre tam bin beş yüz tane tablo o gece yakıldı. Ağlayan çocuk resminin yanına, ağlayan kız resmi asıp ne olacağını görmeye çalışanlar da vardı. Sadece yanginlar değil, bazı rivayetlere göre evlerinde bu tablolarda olan kişiler geceleri ufak bir çocuğun ağlama sesini duyduklarını da iddia etmişlerdi. Hatta resimdeki gözyaşlarının gerçek olduğunu savunanlar bile vardı ve bu göz yaşları, söylenen göre bazen kan rengine dönüşüyordu.

Bu tabloyla ilgili pek çok hikâye mevcut. Ancak en popüler olanlarından bazıları şöyle...

9 Eylül 1985 tarihinde Bryan Parks isminde bir adam, evinde yer alan ağlayan çocuk tablosunu, iki çocuğu ve karısının evde çıkan yangınla hastanelik olmasından sonra yok etmeye çalıştı. Tahmin edebileceğiniz gibi tablo hiç zarar görmemişti. Aynı gün Grace Murray adındaki bir kadın yine evinde çıkan korkunç bir yangın nedeniyle, vücudundaki yanıklardan ötürü hastaneye kaldırıldı. Evin büyük bir bölümü yanmıştı; ancak ağlayan çocuk tablosu zarar görmemiş bir hâlde hâlâ duvarda asılı duruyordu. Aynı sene ekim ayında bir pizza dükkânı yine çıkan bir yangında kül olmuş; ancak duvardaki tabloya hiçbir şey olmamıştı. Bu ve benzer yüzlerce vaka birbirini takip eden aylar içinde kulaktan kulağa dolaşmış, olaylar gazete manşetlerine, hatta haber kanallarına taşınmıştı.

BBC'nin Ağlayan Çocuk Haberi

Dünyanın en büyük yayın kuruluşlarından biti olan BBC ekranlarında yayınlanan bir haberde, bu resim canlı yayında yakılmaya çalışılmış ancak başarılı olunamamış. Sağ alt ucunda ateşe verilen eser biraz yanmış ve bir süre sonra sönmüş, tablo yangından zarar görmeden kurtulmuştur.

Peki, ülkemizde de bir dönemler çok popüler olan bu ağlayan çocuk tablosu nereden gelmişti? Onu kim resmetmişti ve Em önemlisi de resmin ardında saklanan lanet aslında neydi? "Ağlayan Çocuk", İtalyan ressam Bruno Amadio'nun bir eseridir. Amadio daha çok Giovanni Bragolin olarak tanınan sanatçıdır ve eserlerinde de "Çingene Çocuklar" olarak anılan, ağlayan çocukları resmetmiş ve bu şekilde popülerleşmiş, genellikle Venedik'te takılan bir sokak sanatçısıdır ya da sokak sanatçısıydı diyelim! İlk etapta bu ağlayan çocuk tablolarından elli bin adet İngiltere'de satılmıştır. 1950'lerden bu yana ise toplam iki yüz elli bin adet tablo satıldığı bilinir.

Bir kısım inanışa göre; ilk tablo resme bir lanet koyan ve insanların ölümüne sebep olan roman bir aileden gelmiştir ve yıllar içinde de resim çoğaldıkça lanet de yayılmıştır. Başka bir inanışa göre ise bu Roman ailesinden bir çocuk, bir yangında ölmüş ve tablonun içine sıkışmıştır. O günden sonra lanet ortaya çıkar, evden eve tablodan tabloya yayılır. Tabii ki ikisi de çok fantastik senaryolar...

Bu tabloyla ilgili bilinen en popüler hikâye ise Don Bonillo adında bir çocukla ilgili. Bu hikâyede ağlayan çocuk resimlerinin asıl sahibi başka birisi olarak anlatılır ve gerçek olduğu iddia edilen bu hikâye, George Mallory adında bir öğretmen tarafından ortaya çıkartılmıştır. Hikâyeye göre; adı Frank Seville olan İspanyol asıllı eski postkart ressamı, ağlayan çocuğu resmeden ilk kişiydi. Şeytan çocuk olarak da bilinen Don Bonillo, ağlayan çocuk resminin yapan ressam tarafından evlat edinilmişti.

Şeytan çocuk denmesinin sebebi; Don'un ailesinin o küçükken korkunç bir yangında hayatlarını kaybetmiş olmalarıydı ve ardından Don nereye gitse açıklanamayan yangınlar da beraberinde geliyordu. En sonunda ressamın evi se yanıp küle döndü ve aile yangından, Don Bonillo isimli bu çocuğu sorumlu tuttu. Çocuk evden gönderildi. Nereye gittiği ise bor sır olarak kaldı.

Olaydan uzun yıllar sonra Barselona'da bir araba kazası yaşandı. Hızla giden sürücü duvara çarptı ve araba alev aldı, ardından adam tanınamayacak derecede yanarak cam verdi. Arabanın torpido gözünden çıkan kimlik kartında ise Don Bonillo ismi yer almaktaydı. Aynı Don Bonillo mudur bilinmez; ama kazadan ve isminin açıklanmasından sonra hiçbir aile üyesi ya da tanıdık ortaya çıkıp cesedi sahiplenmemiştir.

Paranormal Hikayeler Işıl Işık (Tamamlandı)Where stories live. Discover now