Harry&Pansy One-Shot

125 6 9
                                    

Yazar Notu; Selam! Evet, karşınıza yeni bir tek bölümlük hikayeyle çıkıyorum, umarım beğenirsiniz. Harry ve Pansy çifti ile ilgili bir şeyler  okumayı seviyorum. O nedenle onlarla ilgili bir şeyler yazarken de ayrı bir özen göstermeye dikkat ediyorum, ama bunu becerip beceremediğimi sizin takdirinize bırakıyorum tabii. ^_^

Umarım hikayeden zevk alırsınız okurken. Herhangi bir hata fark ederseniz belirttiğiniz anda düzeltmeye çalışırım. Bu arada son olarak bölümü okurken Road Number One-Jang Woo's Theme dinlemenizi tavsiye ederim. Zira yazarken bu müziği dinliyordum. :)

İyi okumalar! :)

Harry&Pansy One-Shot

Hogwarts...

Harry, yıllardır evi olarak gördüğü bu harabeye baktı bir süre sessizce. Etraf yıkıntılarla doluydu. Siyah bulutlar gökyüzüne hâkim olmuş, güneşten gelen ışığı kesmişti. Karanlıkta harabenin etrafındaki insan siluetleri kıpırdanıyordu. Harry kim hangi taraftan anlayamıyordu pek. Zaten şu an bunun çok önemi de yoktu ya... Yıkık duvarlar arasında ayakta dikilip Sağ Kalan Çocuk olarak son bir kez daha yuvasına baktı. Her şey bittikten sonraki halini aklına iyice kazıdı. Sonra bütün bu lanet savaş başlamadan önceki haliyle karşılaştırdı aklında. Eskiden aynı çatı altında yaşamış olan, ortak salonda beraber yemek yiyen insanların şimdi birbirlerine saldırdıklarını düşününce garipsedi bir süre. Savaşın insanlara yaptırdıkları tuhaftı gerçekten. Sonra, sevgilisinin kendisine söylediği bir şeyler geldi aklına aniden. Herkesi içine sürükleyen bu savaşın başlamasından bir süre önceydi;

Harry yaklaşan savaşın gerilimini kavrayabiliyordu. Öğrencilerin yüzleri her zamankinden ciddi ve asıktı. Slytherin ve diğer binalar arasındaki ayrım hiç olmadığı kadar açıktı artık. Slytherinden birinin yüzüne baktığınızda, açık açık nefretin zehirli bakışlarını görebiliyordunuz.

Diğer binalar da pek farklı değildi. Gryffindorlu birinci sınıflar bile, daha ne olduğunu kavramadıkları halde Slytherinlere öldürecekmiş gibi bakıyordu. Hufflepuffların zaten Slytherinden hiçbir zaman hoşlanmadığı bilinen bir gerçekti ama ilk kez bu kadar katı olduklarını görmüştü Harry onların. Özellikle birinci sınıf bir Slytherin çocuğunun birkaç üçüncü sınıf Hufflepuff çocuğu tarafından saldırıya uğradığını öğrendiğinde Harry neredeyse şok geçirecekti şaşkınlıktan.

Onu en çok şaşırtan ise Ravenclaw olmuştu. Eskiden olsa, bir Rawenclaw'ın, Slytherinli biriyle açıktan açığa tartıştığı görülmezdi. Onlar bu aptalca tartışmaların dışında kalırdılar her zaman. Uğraşacak daha önemli işler varken, kendilerine bir şey kazandırmayıp sadece değerli zamanlarını kaybettiren sözlü tartışmalarla uğraşmazlardı. Oysa şu günlerde onlar bile Slytherin'e karşı cephe almış gibiydi.

Harry bütün okulun kafayı yediğini, Hogwart'sın boğazına geçirilmiş nefretten örülü ilmiğin yavaş yavaş daralmaya başladığını hissediyordu. İşin garibiyse, ilmiği daraltanlar kendileriydi! Harry bütün bunları izleyip durduramamanın yarattığı çaresizlik hissini bir türlü üzerinden atamıyordu.

Bütün bu hissettiklerini anlattığında, Pansy siyah saçlarının yüzünü örten bir tutamını parmak uçlarıyla kulaklarının arkasına iliştirdi, sonra güzel zümrüt gözlerini Harry'e dikti. "Korkuyorlar Potter" dedi basitçe. "Bir savaş yaklaşıyor ve kendilerini bir taraf seçmek zorunda hissediyorlar."

Sırtlarını yaslamakta oldukları ağacın gövdesinden doğrularak gözlerini Kara Göl'e dikti Pansy. Sevgilisinin elini tutan parmakları daha bir sıkı kilitlendi o ele. Havanın kararmasıyla ortaya çıkmaya başlayan yıldızların ve Hogwarts'ın pencerelerinden görülen sıcak ve davetkâr ışıkların gölün yüzeyinde oluşturdukları yansımaya baktı bir süre. "Kendilerini bir taraf seçmek zorunda hissediyorlar" dedi kuru bir tonda. "Ama aslında taraf seçmek istedikleri falan yok. Sadece yaşamak istiyorlar. Savaş falan görmeden, eskisi gibi yaşamaya devam etmek istiyorlar"

Harry&Pansy  One-Shot(Harry Potter Fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin