Ruhsuzca sırıttı ve dilini damağına vurarak cıkladı. "Sen bugünden sonra Akrep'in zehrini taşıyan bir Zehre'sin." Beni düzeltirken, elanın mahkûmu olan gözlerine kaftanı giymiş, hüküm süren hayalkırıklığı tacını süslüyordu. Dudağım acımasız bir şekilde alayla kavislendiğinde ellerim, etrafa saçılan harflerin ağırlığıyla yumruk oldu. "Aslan'ın pençesine tercih ederim." Aslanı bugünden sonra güç terk etmişti. Bir Akrep ve Koç, Aslan'ı ne kadar yaralayabilirdi? ﹌﹌﹌ Burçlar anadan doğma üzerlerine geçirilen bir lanetti. Kaderleri doğmadan ağını örmüş, tesadüfleri serilmişti. Kader yumağıyla yaşayan Lidya Keşir, sadece yaşamak istiyordu. Bunun için yeraltı kafeslerinin tek aslanı olarak bilinen Kahra Karaçlı'yı bulacak ve ona sığınacaktı. Ama bilemezdi hayatın ona bahşettiği kaderden yürüdüğünü. Işıklar söndü. Şimdi daha iyi duvarlar, oda küçüldü. Işık yok! Her şey daha mı güzel? -Lidya Keşir. Uyarı: Bu kurgu şiddet ve tetikleyici unsurlar barındırır. Ayrıca kurgu fantastik tür değildir. (+18)
4 parts