Medya: Eylül YALÇIN
Selamm :)
Söz verdiğim gibi kısacık bir zamanda bölümü attım. Elimden geldiğince güzel yazmaya çalıştım fakat tabi ki hatalar olabilir. Yazım yanlışlarım için de şimdiden kusura bakmayın. Dediğim gibi acemiyim. Affedin.❤ Keyifli okumalarr.😽
☆☆☆☆☆☆
Yanımda duran Zeynep'e "Hani neredeler, geldiler mi?" diye sorduğumda onunda onaylayan bir ses çıkarmasıyla cama doğru koştum. Allahtan sınıfımızın camları ön bahçeye doğru bakıyordu.
Neden mi böyleydik? Hemen anlatıyorum.
Okulumuz son bir haftadır bir haberle çalkalanıyordu. Özel Engin Koleji'nden bizim okula nakil aldıran çocuklar gündemimize bomba gibi düşmüştü.
Belki uzaktan bakınca normal bir olay gibi görünebilirdi ama asla öyle değildi. Engin Kolej'indekiler aşırı zengin ailelerinin çocuklarıydı. O okula burs ile girmek bile büyük bir marifet isterdi.
İşte böyle bir okulda okuyan çocukların devlet okulunda ne işleri olurdu ki? Saçmalıktı resmen. Çocukların henüz kim olduklarını bilmiyorduk. Okulumuza geldikleri gün öğrenecektik ve o büyük gün de sonunda gelip çatmıştı.
Camdan kafamı çıkarıp baktığımda lüks ve pahalı olduğu her halinden belli olan siyah bir arabadan inen 4 kişiyi gördüm. Üç tane erkek, bir tane kız vardı.
Yukarıdan baktığım için yüzlerini göremiyordum. Üç erkeğin de boyu çok uzundu. En önde yürüyen çocuğun boyu diğer ikisine nazaran daha uzundu.
Erkeklerden birisi kızı kendine doğru çekerek kolunu omzuna doğru attı. Acaba sevgililer miydi? Olabilirdi.
En sonunda okul binasına girdiler. Tam camdan çekilip koridora çıkacaktım ki ders zili çaldı.
Zeynep'le aynı anda ofladık. Ardından cam kenarı en öndeki sıramıza oturduk.
"Bizim sınıfa mı gelirler acaba?" diyen Zeynep'e dönüp "Sanmıyorum, eğer gelmiş olsalardı sınıf listesinde adları olurdu." dedim.
O da beni onaylayan bir bakışla "Neyse teneffüste öğreniriz zaten." dedi. "Aynen bebiş." diye cevap verdim. Dedikocu tarafımız da bizi bu hallere düşürüyordu işte.
Kısa bir süre sonra öğretmenler zili de çaldı ve çok geçmeden matematik öğretmenimiz sınıfa girdi. Hemen ayağa kalktık. "Günaydın!" gür sesiyle bize seslendiğinde cevap verdik. "Sağol!"
"Oturabilirsiniz." Allah razı olsun.
Arkamda oturan Muhammed öne doğru eğilip "Bak bismillah demeden derse başlıycak." diye fısıldayınca sessiz vir şekilde kıkırdadım.
Ceketini ve çantasını masasına bırakır bırakmaz derse geçti. Böylelikle Muhammed'de bir kez daha yanılmamış oldu.
Oldukça sıkıcı geçen 40 dakikanın sonunda teneffüs zilinin çalmasıyla derin bir nefes verdim.
Zeynep aceleci bir ses tonuyla "Hadi kalk kalk. Hemen öğrenelim hangi sınıftalarmış?" diyerek kolumu dürtükledi. Haklıydı.
Kafamı sallayarak yerimden kalktım. Zeynep'te arkamdan beni takip etti. Birlikte koridora çıktığımızda Barış'ın da bize doğru geldiğini gördük.
"Eylül! Ben de senin yanına geliyordum." diyen Barış'a "Bir şey mi oldu?" diye sordum.
"Yok kız, soru çözdürecektim. Yapamadım da."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUMAN
Teen FictionBu kitapta ne mi okuyacağız? Eylül'ün sıradan hayatının okullarına gelen bir grup öğrenci ile uzun soluklu bir maceraya dönüşmesini... ~Hümeyra Türk Başlangıç Tarihi: 18.01.2021