🌀
Küçükken yağmur damlalarını ölü insanların göz yaşları zanneder bu yüzden yağmurlu havalarda dışarı çıkmaktan ölesiye korkardım. Şimdi yağmur damlaları ayaklarımın altında birlik olmuş beni aralarına alacak günü bekliyorlardı. Bu içinde olduğum şey benim damlalara yenilmeme neden olacaktı ama durursam hiç kimsem ölecekti, belki de onun yaptığı gibi sırtımı dönüp gitmeliydim en başta ama ne gidebilmiştim ne de bu oyundan kendimi kurtarabilmiştim.
Karanlık dar sokakta, siyah topuklularımın tok sesinden başka hiçbir ses duyulmuyordu. Yerdeki su birikintilerini umursamadan topuklularımı duvardan destek alarak çıkarıp elime aldım.
Sütyenimin arasına sıkıştırdığım parayı, çantamın kuytu cebine saklayıp fermuarını çektim.
Arkama takip edilmediğimden emin olmak için döndüm. Sokakta benden başka kimse yoktu ama peşimde o kadar çok kişi vardı ki, ben bu kalabalıktan kaçarken kendimi kaybedebilirdim.Yarından sonra ki her gün benim kabusum olacaktı elimden kayıp giden hayatımı dışarıdan yabancıymış gibi izleyecektim, bunu ben seçmiştim, bu seçim benim seçimimdi.
Yarın ve yarından sonra ki gün yaşadığım her şeyin sorumluluğunu ben bugün üstlenmiştim.sokak lambalarının aydınlattığı yoldan tek bir araba bile geçmiyordu. İlkbaharın serin havası çıplak bacaklarımın titremesine neden oluyordu. Üzerimde bedenime biraz bol gelen siyah bir elbise vardı sırtı çok açıktı ama tül tenimin görünmesini engelliyordu göğüs dekoltesinden sadelik akıyordu. Küçük göğüslerim, belki de diğer kadınların sırf dekolte için aldığı bu elbisenin içinde sıfır dekoltesiz görünmemi sağlıyordu. Bundan memnundum tenimin ortada olması beni rahatsız ederdi.
Yoldan geçen tüm arabalar kaldırdığım elime birkaç saniye bakıp yollarına devam ediyorlardı. Riske girme Alçin tekniklerini uygula!
Duyduğum ses ile başımı yolun başına çevirdim buraya doğru gelen lüks arabayı gördüğümde yapacağım ajitasyona kendimi hazırladım.
Rimelimi göz altlarıma bulaştırdım, zaten soğuktan kızaran yanaklarımı sıkarak görmesem bile kızardığından emin olduktan sonra kendimi arabanın beni görebileceği sekilde yolun ortasına attım.
Yerde bu şekilde dururken arabanın içindeki kişinin beni görmeme ihtimalini düşünmedim. Ölmek pek umurumda değildi ama Görkem'i kurtardığımdan emin olmadan ölmek istemiyordum. Zaten parayı teslim ettikten sonra kaçmayı bırakacaktım.
Arabanın fren sesini duyduğum gibi gözlerimi kapatıp başımı yanıma attım bu saçlarımın birkaç tutamının yüzümü kapatmasına neden oldu. Dışarıdan kendimi böyle hayal ettiğimde ölmüş olduğumu bile düşünebilirdim. Bunu düşününce dudaklarımdan dökülen kıkırtıya engel olamadım.
Kapı sesi ile içimden saymaya başladım.
Bir..iki..üç..dört..beş..altı..yedi."Abi bu ölmüş olmasın baksana ölü gibi yatıyor."
İsteğime ulaşmanın verdiği rahatlıkla saymayı bıraktım.Atar damarımın üzerindeki soğuk parmaklar bir an ürpermeme neden olacak diye korksam bile başımı yerden kaldırıp dizinin üstüne koyması buna engel oldu.
"Yaşıyor, bir su getirin buraya."
Saçlarım yüzümün önünden çekilmişti, birkaç saniye sonra yüzüme hafif hafif değen soğuk su ile gözlerimi yavaş yavaş araladım.
Benimle ilgilenen adama bakmadan önce uzandığım yerden doğruldum.
Arabanın önünde takım elbisesi ile bana bakan adamdan gözlerimi çekip arabanın içine baktım arabanın içindeki ışıklar yandığı için içerisini çok net görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH GÜL •GUPSE
ChickLitElindeki sigara izmaritini kaldırımda söndürüp, karşıya bakarak konuştu. "Unut o zaman." Bana nefes veren dudakları bu kez nefesimi benden alıyordu sanki. "Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı." O ban...