1.BÖLÜM - İLK KARŞILAŞMA

En başından başla
                                    

Kabus görerek uyandım gece rüyamdan. Sanırım Asya'nın anlattığı olaydan çok etkilenmiş ve korkmuştum. O sırada kapımın önünden hışırtılı nefes sesleri ve birisinin yürüdüğünü duydum. Asya uyuyordu kafamı uzatıp kapının pervazına baktım ışık bir yanıp bir sönüyordu. Sanırım içeri kedi girdi diye düşünüp yatağımdan kalkıp kapıya yöneldim. O an içime bir korku düşse de önemsemedim. Nefesimi tutup kapıyı açtığımda karşımda kimsenin olmadığı gördüm ışık loştu ve uykum vardı. Bir an önce koridora bakıp yatağıma dönmek istediğim için acele ediyordum. Kapıdan dışarıya iki adıma attım. O an birisi arkamdan gelip ağzımı kapattı. Şok olmuştum. Nefes alamıyordum. Ağzımı öyle sıkı kapatıyordu ki bir an öleceğimi düşündüm. '' Sakin ol sessiz bir şey yapmayacağım sadece olmaman gereken bir yerdeydin sakin ol sen sakin olunca ağzını açacağım.'' gibi bir şeyler söyleyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu ağzımı kapatan kişi. O kadar nefessiz kalmıştım ki neredeyse bayılacaktım. Elini ağzımdan çektiğinde tekkelime etmeye mecalim kalmamıştı. Derin bir nefes alıp başımı kaldırdığımda gözlerime inanamıyordum bu oydu Asya'nın arkadaşının yanında gördüğüm çocuk. ''Lütfen sakin ol yapacağın tek saçma hareket ailemi bitirir.'' dedi. Düşünmeye anlamaya çalışıyordum ama o kadar korkmuştum ki korkudan titriyordum. Aklımda tek şey vardı ve oda Asya'yı uyandırmak. Gözlerimi kapattım ve üçe kadar sayıp odaya koştum fakat kalmakla birlikte kolumda hissettiğim acı dayanılmazdı. Kesik kesik nefes alıyordum. Kalbimin sesi kulağımda yankılanıyordu. Sonra beni kolumdan tutup ayağa kaldırdı yürümeyi unutmuştum resmen koridorda sürükleyerek beni bir yere çekiyordu. Elimden geldiğince ses çıkartmaya çalışıyordum ama onun yanında o kadar güçsüz kalıyordum ki yaptığım her hareket bana bitkinlik olarak geri dönüyordu. Odam en üst katta olduğu için terasa yakındı ve beni terasa doğru çekiyordu. Ayaklarım çıplaktı terasın kan dondurucu fayansına bastığımda soğuktan ayaklarımı hissetmiyordum. Beni yavaşça terastaki armut koltuklardan bir tanesine oturttu. Artık ona direnmeyi bırakmıştım. Nefesimi düzenlemeye çalışırken kalbimde duyduğum acı anlatılmazdı. Nefesimi azda olsa düzenlediğimde ''beni bırak gideyim lütfen burada olduğunu kimseye söylemem yemin ederim. ''diye yalvarıyordum. ''Sakin ol gideceksin sadece orada beni görünce aşırı tepki verdin. Herkesi başımıza toplamaman için seni sakinleştirmeye çalışıyordum.'' dedi. ''Aşırı tepki mi verdim sen kafayı mı yedin ne işin var senin burada seri katil misin sapık mı?'' dedim tek nefeste. '' Seri katilde değilim sapıkta sadece buradan almam gereken ve benim için çok önemli bir şeyi alıp çıkacağım.'' dedi oldukça sakın gözüküyordu. Bende azda olsa sakinlemiştim en azından konuşabiliyordum. ''Bak abim kayıp duymuşsundur insanlar ortadan bir anda kayboluyorlar o insanlardan biriside benim abim işte onu bulmam gerekiyor ve müdürün odasında ki bilgisayarda bu konu hakkında önemli mail var o maile ulaşmam gerekiyor beni anla bu hayattaki tek ailem.'' dedi çaresiz ve bitkin gözüküyordu. ''Sen delirdin mi o odada bir sürü kamera var ve kapı kitlidir ayrıca bilgisayarda da bir parola olduğuna adımın Lara olduğundan daha çok eminim.'' dedim. ''Bak Lara sende ailen için aynısını yapmaz mıydın?'' dedi uzlaşmaya çalışıyordu benimle bu konu hakkında daha fazla konuşmamak istememesi her halinden belli oluyordu. '' Adımı nereden biliyorsun ve yapmazdım çünkü bir ailem yok.'' şaşırmıştı sanırım bu cevabı vermemi beklemiyordu. ''Adını az önce kendin söyledin 'Bilgisayarda parola olduğuna adımın Lara olduğundan daha çok eminim.' dedin ve ailen konusunda özür dilerim sana hatırlatmamam gerekirdi.'' dedi ama pek mahcup gibi görünmüyordu daha çok biran önce beni yollayıp işine bakmak istiyormuş gibiydi. ''Hiç unutmadığım bir şeyi bana hatırlatamazsın merak etme.'' dedim ukalaca. ''Ben artık işime bakayım senin yüzünden epey bi zaman kaybettim.'' dedi. Kalbim ona yardım etmek istiyordu benim yaşayamadığım aile birliğinden biliyordum yıkılmanın acısını o acıyı düşmanımın çekmesini bile istemezdim ama mantığım dur karışma bu işe diyordu. Sanırım bu zamana kadar dinlediğim mantığımın bana zarardan başka bir şeyi dokunmadı sanırım bu sefer şartlar tersine dönecek. ''Hey bekle'' diye seslendim arkasından ''Ne oldu?''  ''Sana yardım edebilirim.'' ''Gerek yok bu konudan kimseye bahsetmemen en büyük yardımın olacaktır.'' ''Odaya girip beş yanlış şifreyi arka arkaya girersen müdüre hanımın telefonuna bir mail gider diye tahmin ediyorum tabi daha sonra güvenliği arayacaktır ve buradan çıkman imkansıza yakın bir hal alır. Tabi okuldan atılma ve cezayı saymadım daha.'' Suratına baktığımda haklı olduğumu anladığı her halinden belliydi. ''Sen ne yapacaksın?'' ''Yarın akşama kadar müsaade et bilgisayarıma bir kod yazarım. İki dakika içerisinde şifreyi kırar ve işimiz bittiğinde kaldığım odanın yanındaki balkon demirlerinden de aşağıya iner ve gidersin.'' ''Bana neden yardım ediyorsun'' dedi. ''Hareketlerimin ve eylemlerimin sorgulanmasında hoşlanmam.'' ''Tamam. Çaresi. o olmasam bunu asla kabul etmezdim ama abimi bulamasam...'' dedi ve sustu. '' Şimdilik hoşça kal'' dedim. O cevap bile vermeden terastan çıkıp gitti. Bense yatağıma döndüm içimden bir ses sen aptalsın bir diğer ses bu sefer kalbin senin pusulan diyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YASAK BÖLGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin