'En sevdiğim sunucunun' kızardığımı belirtmesi üzerine 'Ki artık en sevdiğim sunucu değil' daha da utanmıştım. Sonra Demir tatlı tatlı gülerek elimi tutmuştu. Çok iyi hissediyordum.
Aslında ayrıntılara girmeden anlattım size. Ama önemi yok bu ilk ve son TV ye çıkışımız olsa bile çok iyiydi... En azından benim için öyleydi.
Çekim bittiğinden sonra herkes memnun bir şekilde Tebrik etmişti. Gayet iyiydi Arınç'ı aramaya koyulmuştum ama bulamamıştım.
En iyisi sormaktı. "Demir Arınc'ı bulamıyorum gördün mü?" dedim. "Görmedim ama nerede olduğunu biliyorum."
"Yani nerede?" söylesene lan iki saat sormam mı lazım.
"Borayla birlikte." "Nasıl birlikte barışmadı ki onlar sen nereden biliyorsun? Şuan beni kekliyor olabilir misin?" dedim.
"Beni arayan Boraydı yerimizi söyledim. Arınç la konuşmak için çok ısrar etti. Miran, Bora Arınç'a karşı bir şeyler hissediyor. Yardım etmek istedim."
"Yok daha neler. Bizim Boradan bahsediyoruz biliyorsun değil mi?" Durudan daha yeni ayrılmışlardı hem de hadi Arınç Boraya karşı bir şeyler hissediyor deseler bir derece daha az şaşırırdım da.
"Evet belli oluyor Miran. Tabii benden gözlerini alamadığın için Borayı görememiş olabilirsin."
Arınç ın ağzından
Miran la Demiri o halde bıraktıktan sonra küçük bir büfe bulup tost sipariş etmiştim. Evde olsam da kendime devamlı yaptığım tostlar yüzünden en sevdiğim şey tost olmuştu. O sıra da toplantı da ki Can Bey'i görmüştüm. En genç olan adam.
Bana bakıyordu samimi bir şekilde gülümsemiştim. Aynı şekilde karşılık vererek bana doğru gelmişti. Bu olay rahatsız edici olma yolunda gidiyordu.
Gülümsedik işte niye yanıma geliyorsun ki? Neyse katlanabilirim.
Konuşmamız beklediğimin aksine oldukça eğlenceli geçiyordu. Adımı sorduğu andan beri beni güldürmeyi başarmıştı. Her şeye gülen biri değilimdir aslında.
Can hesabımı ödemeye çalıştığında olay rahatsız edici olma yolunda birden depar atmıştı. Ve ödemişti de.
Adamın muhabbeti öyle bir sarıyordu ki. Ne ara sete geldik farkına bile varmamıştım. Kendi hayatından bahsediyordu... Basına gelen komik olaylardan... kısacası o kadar kötü değildi demek yeterli benim için.
Ne kadar iyi olmasam da öyleymiş gibi yapıyordum.
Kaç sene önce anlamaya çalıştığım Bora. Uzun uğraşlarım sonucunda bir yere gelemeyip Alıştığım an onun kimseye göstermediğini içini ve duygularını anlamamı beklemişti.
Aynı zamanda davranışları ve dediği şeylerde var. Sanki ben onları Duruyla ayırdım. Ben böyle bir şeyi asla yapmam ki.
Neyse ki bunlar gerçekleştiği gün kadar canımı yakmıyordu. O yüzden Miran bir şeyleri çakmıyordu. Aslında her şeyimi içimde yaşayan bir insan olduğum için insanlara karşı üzüntümü saklamak zor olmuyordu. Yine de Miran beni biraz zorluyordu, çocuk resmen pusuda yatıyor.
Miran demişken etrafa bakıp onu buldum. Pudrayla boğuşuyordu. Can'dan izin isteyip yanlarına gitmiştim.
"Çok mu komik?" Demesiyle Mirana olan gülme isteğimi bastırmıştım. Karşımda parıl parıl parlıyordu.
Demirin itirazları üzerine Miranın da gülmesinden destek alarak koptum diyebilirim.
Biraz ikili oynuyormuşum gibi gözüküyor aslında üzgün hissedip gayet güzel ve içten kahkahalar atıyordum. Ama çocukluğumdan beri kişiliğim bu şekilde yontuldu, yapacak bir şeyim yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anormal (Boxyboy)
Teen FictionZengin insanlardan oluşan bir grubun üyeleri olan Miran ve arkadaşlarının birbirleriyle yarışını anlatan ve olağanüstü olaylarında olduğu bu dünyada farklılık, normal olmamak çok önemli bir unsur olup, eşcinselliğin ön planda olduğu, birçok şeyin an...
Patlama
En başından başla