Sonrasında kağıtları hızlı hızlı toplayıp yürümeye devam etti. Ben ise gözlerimi ondan alamamıştım. Onda beni ona çeken garip bir şey vardı.

Ben tamamen kıza odaklanmışken tribünlerden bana ve rakibimin tarafını tutan kişiler tarafınca atılan su şişesini fark edememiştim. Su şişesi tam enseme çarparak bana zarar verecekti ki o kız hızlı bir hareketle su şişesini enseme değmeden yakaladı. Demek ki sadece eskrimcilerin refleksleri iyi değil diye geçirdim içimden.

Kız su şişesini elinde tutarak sinirli olduğu açık olan bir şekilde tribünlere baktı ve sonra su şişesinin kapağını açıp ondan su içti. BİLDİĞİN SU İÇTİ YANİ. Nasıl bir kızdı bu ?

Sonra yine acelesi olduğu belli olarak hiç çöp kutusunun olduğu yere bile bakmadan su şişesini çöpe basket attı. Sonrasında ise arkasına dahi bakmadan çekip gitti.

Ve bu o kızı son görüşüm oldu. Onnu ne kadar arasam dahi bulamadım. Hiçbir fotoğrafta da çıkmamıştı ve kimse de onu tanımıyordu. Ne kadar sordum soruşturdum ama olmadı işte.

O zaman aklıma dank etmişti . Ya bu insani bir varlık değildiyse. Belki imdadıma hızır falan yetişmiştir. Belki annem beni izliyordur ve bana yardım etmiştir. Ah onun kadar merhametli insan var mıdır?

İşte o günden sonra ben kendime çeki düzen verdim ve o kızı da Allahın beni unutmadığına ve asla unutmayacağına delil olarak aklımın bir köşesinde tuttum. En kötü anımda bir anda tanımadığım birini bana yardıma göndermişti Allah çünkü. Ezzberlerime tekrar başladım ve hafız oldum.

Hafız olmamdan itibaren her şey o kadar güzelleşti ki anlatamam size. Tıp fakültesini kazandım. Arkadaşlar edindim. Babamla aramızdaki soğuk ilişkiyi bitirdim.

Kısacası o kişi ya da o şey mi denir bilemiyorum çünkü o belki insani bir varlık değildi ama. O benim değişmeme vesile olmuştu.

Hayatımın düzelmesini önce onu bana gönderen Allaha , sonra ona borçluydum.

HÜMEYRA'NIN AĞZINDAN

3 yıl önce " o gün"

-GEÇ KALDIM GEÇ KAAALLDIIIIIIIM diye bağırarak okul merdivenlerinden uçarak indim.

Diş randevum vardı ve daha sınıf öğretmenimize izin belgelerimi imzalatıp okuldan ayrılamamıştım. Okulun kapısında babam beni bekliyordu götürmek için ve diş randevusuna 15 dakika kalmıştı.

Liseye daha yeni geçmiştim, sadece 1 ay olmuştu ve herkese karşı kocaman soğuk duvarlarım olduğu için kimse beni tanımıyor ve arkadaş olmak istemiyorlardı. Kimse yanıma dahi oturmamıştı. Bana ürkütücü biriymişim gibi bakıyorlardı ama ben zaten bunlara alışıktım ortaokulumdan.

Şansa bakın ki bu gün de Eskrim mi meskrim mi bir şey turnuvasını yapılıyormuş okulumuzda. Başka gün bulamadılar mı yapacak diye söylenirken aklıma bir şey daha çattı. Sınıf hocamızın aynı zamanda beden öğretmeni olması!

Sanki her şey bana zorluk çıkartsın diye konuluyordu.

Spor salonunun kapısına geldiğimde içerisinin tıklım tıklım dolu olduğu dışardan dahi anlaşılıyordu. Hay benim şansıma diyerek kapıyı açtım. Ve kapıyı açmamla beraber herkesin yüzünün bana dönmesi bir oldu. İyi ki güneş arkamdan vuruyor ve yüzümün görünmesini engelliyordu. Tam beden hocamızı gözüme kestirmiş gidecekken turnuvanın birincisi açıklandığı için aşağıya inemedim.

2. kez Hay benim şansıma diyerek en arka koltuğa oturup beklemeye başladım. Birincinin açıklanması ile bir gümbürtü koptu. Sonrasında ise etraf sakinleşince ben aşağı inmeye başladım. Randevumun başlamasına 10 dakika kalmıştı hemen izin belgelerini imzalatmam gerekiyordu.

Belgeleri hemen hocaya imzalatıp toparlarken yürümeye başladım.

Eğer son anda kafamı kaldırmasaydım az önce birinci olduğu açıklanan oğlan tribünlerden atılan su şişesini ensesine yiyecekti.

Su şişesini tuttuğum gibi tribünlere kötü bakışlar gönderdim ve onlara göz dağı vermek için su şişesinden bir yudum aldım.

Su şişesini nereye fırlattığıma da son anda göz ucuyla bakarak karar verdim ve ben o sırada beni bekleyen babama ve arabasına doğru koşmaya başladım. Arabaya binmeden önceki son düşüncem "Su şişesini çöp kutusuna isabet ettiremeyip karizmayı bozmamışızdır inşallah" oldu.

3 YIL ÖNCE O GÜN

Eskrim maçının birincisi açıklanacakken spor salonunun kapısının açılma sesi duyuldu. Bir anda herkes genç kıza dönmüştü yüzlerini ama kızla beraber içeriye giren ışık hüzmeleri kızı görmelerini engelliyordu.

Kız elindeki kağıtları aceleyle toparlayıp yol almaya çalışırken herkes tekrar dikkatini maçın sonucuna yöneltti. Ve kız biraz olsun nefes almış oldu böylelikle.

Bir yere yetişmesi gerekiyormuş gibi bir hal vardı üzerinde. Hemen tribünlerin en arkasına oturdu. Ve beklemeye başladı. Eskrim maçının sonucunu açıklandığında bir gümbürtü kopmuş herkes bağırarak tezahüratlar yapmaya ve alkışlamaya başlamıştı.

Tribünlerde alkış tutmayan ya da bağırmayan tek bir kişi vardı. O kız. Önündeki kağıtlara dikmişti gözünü. Sonrasında hocalar bağıran herkesi sakinleştirmeye çalıştılar ve bütün öğrencileri yerlerine oturttular. O sırada kız tribünlerden aşağı doğru inmeye başladı. Ve sonucu açıklayan öğretmene doğru yürüyüp onunla bir şeyler konuştu.

Elindeki kağıtlara baktı öğretmen. Sonrasında da başını sallayıp kağıda bir şeyler karaladı.

Kız aceleyle kağıtları toparlayıp hızlı bir şekilde yürürken genç oğlanın ona baktığından habersizdi ve bir anda yukarıdan tribünlerden gelen dolu su şişesini de az daha dalgınlıktan farketmeyecekti!

Su şişesi büyük ihtimalle az önce birinciliği açıklanan eskrimciye doğru atılmıştı. Kız hızlı davranıp su şişesi oğlanın ensesine değmeden yakaladı. Herkesin ağzı açık kalmıştı. Sonrasında ciddi bir şekilde ve tribünlere kötü bakışlar göndererek sudan bir yudum aldı.

Ve sonrasında da yine aceleci tavırlarla su şişesinin kapağını kapatıp çöpe doğru fırlattı.

Ve basket!!!

Ama kız hiç oralı olmamıştı hatta attığı şişe çöpe isabet ettiği sıralarda o hızla spor salonunu terk etmekle meşguldü.

Herkes şaşırmış bir şekilde olanları anlamlandırmaya çalışırken genç oğlanın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Az önce bir kız onu kendisine az daha zarar verecek olan bir su şişesinden kurtarıp yüzüne bile bakmadan çekip gitmişti.

Daha sonralarında ise ne kadar çok ararsa arasın bir daha o kızı bulamamıştı. Sadece teşekkür etmek istiyor ve kızın etkileyici yüzünü tekrar görebilir mi diye düşünüyordu. Ama o kızı o günden sonra bir daha hiç göremedi.

Hatta bazen acaba bunların hepsini hayal mi etmiştim diye düşündü.

🌵🌵🌵

Tekrar gidip 1. Bölümü okumak zorunda kalmayın diye 1. Bölümü bu bölüme de koydum.

Artık karakterlerimizin hem önceden nasıl tanıştığını hem de nasıl hayatları olduğunu okuduk. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Açıkçası ben bayılıyorum böyle farklı kişilerin ağzından yazmaya hikayeyi. Eğer sıkılmayacağınızı bilsem büttttüüüüün olayları bütün karakterlerin ağzından yazarım yani

Neyse ne bayağı bi de yazdık bugün

Kendinize iyi bakıııın bye byee ❤️❤️❤️

🌵ÇÖL ÇİÇEĞİ🌵~Çeyrek Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin