"KRALİÇE SİZE SÖYLÜYORUM!"
Sarayın içindekiler olay olduğunu görünce çoktan dışarıya çıkmıştı bile. Kral da istirahat ederken duyduğu seslerden rahatsız olmuş ve odasının dışına çıkmıştı. Kapısının önünde olan ağalardan birine sordu.
"BU SES NE? KİM SARAYDA REZİLLİK ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR!"
Ağa kafasını eğip korkuyla söyledi.
"Gayri meşru burada Kralım."
Kralın idrak ettiği cümle ile gözleri parlamıştı ve hemen sarayın avlusuna yürüdü.
Uzun zamandır görmediği kardeşi berbat halde görünüyordu. Kraliçe askerlerin zoruyla onu ayaklarının dibine eğdirmişti. Jiyang her zaman uysal olan kardeşinin neden bu halde olduğunu çok merak etti.
Kırallarının geldiğini gören ağa yüksek sesle bağırdı.
"KRAL JİYANG BURADA! KARALIMIZ GELDİ!"
Xiao Zhan duyduğu isim ile yaşlı gözlerini kaldırdı. Jiyang hızla yerde olan kardeşine yaklaştı ve annesine ters bakışlarını gönderdi.
"Zhan kalk yerden hemen. Siz de ölmek istemiyorsanız hemen çekin ellerinizi! O alelade biri değil!"
Askerler hemen geriye çekilmişlerdi ama Zhan henüz çöktüğü yerden kalkmamıştı.
Xiao Zhan kısık ve kaybolmuş sesi ile konuştu.
"Keşke.. keşke alelade biri olsaydım. Keşke hiç var olmasaydım.. siz- sizin yüzünüzden annem.. annem ölüsü kokacak şekilde öldü! Eğer normal biri olsaydı arkadaşları tarafından fark edilirdi. Belki de zamanında yetişilseydi ölmezdi."
Sert bakışlarını kraliçe'ye dikti.
"EĞER SİZ KRALİÇE SİZ HERKESİ BİZE DÜŞMAN ETMESEYDİNİZ BİZ SIRADAN OLABİLİRDİK! İNSANLAR BİZİ SEVİP BİZE HİÇ DEĞİL DE İNSAN GİBİ DAVRANABİLİRDİ!"
Güzel kadın tiksinti bakışlarını kirlenmiş cübbeli adama dikti.
"Kralın koyununa girip, bu da yetmezmiş gibi ondan çocuk yapan kadın bunu hak etti."
Zhan sinirle doğruldu.
"Sizin yalancı eşiniz annemi kandırdı! Annem bir Kral ile birlikte olduğunu bile bilmiyordu!!"
Kraliçe sinirle güldü.
"Öyle mi? Sana gebe kaldığında ve olaylar ortaya çıktığında seni düşürmesini istedim. Peki o zaman neden bunu yapmadı?"
Zhan dudaklarını büzüp dolan gözlerini yere indirdi.
"Çünkü annem beni sevdi.. annem yaşamaya değer olduğumu düşündüğü için beni dünya'ya getirdi."
"Annen yaşadığı her şeyi hak etti Xiao Zhan ve sen de hak ediyorsun!"
Jiyang annesinin kolunu tutup onu kenara çekti ve kardeşine yaklaştı.
"Zhan.. sakin ol lütfen."
Xiao Zhan Kralı ve kardeşi olan adama acı dolu bir ifade ila baktı.
"Sakin ol mu? Ben annemi.. yatakta kokmuş ve batan güneşin solgun tenine vurduğu şekilde buldum. Kralım annem hak etmedi.. ben hak etmedim. Bizim size ait olan hiçbir şeyde gözümüz yoktu. Asla bir şeye itiraz etmedik. Ama siz insanları bize karşı kışkırtıp, bizi bir nefret sarmalının ortasına koydunuz. Taht sizin asla kendimi buraya veya sizin yolunuza çıkacak bir duruma sokmadım. Ülkem'den uzaklaştırılırken de asla sesimi çıkarmadım."
Sona doğru Zhan çöküp Jiyang'ın kaftanına tutundu.
"Kralım.. annem böyle ölmeyi hak ettmedi. Annem çok iyi biriydi. Siz de bilirsiniz.. annem hak etmedi. Yemin ederim ki insanların ona aşufte, oynak, cadi demesini hak etmedi. Benim annem kötü olan hiçbir şeyi hak etmedi.."
Zhan annesinin ve yaşadıklarını düşündükçe elinin altında olan kumaşı daha çok sıktı ve ağlamaya başladı. Kraliçe oğlunun kıyafetlerini kırıştıran gayri meşruyu hızla iti. Jiyang yere düşen kardeşini görünce hırsla annesine döndü ve bağırarak söyledi.
"EMİR VERİYORUM! FERMAN YAYINLAYIN XİAO ZHAN GAYRİ MEŞRU OLARAK DEĞİL, SURYA ÜLKESİNİN PRENSİ OLARAK BİLİNECEK. ONA KARŞI YAPILAN BİR HAKARET VEYA SÖZÜ KENDİME SÖYLENMİŞ SAYARIM! ANNESİ ADINA DE MEDERES VE KÜLLİYE YAPILACAK! HEMEN HER YERE YAYIN BUNU!"
Jiyang sesini düşük tutup annesine yaklaştı.
"Beni kandırdın! Zhan'ın annesini alıp gittiğini söyledin. Bu duyduklarım ne peki? Bundan sonra size karşı olan tüm iyi niyetim bitti. Kardeşimi rahat bırakın. Eğer tekrardan bir olay vuku bulursa o zaman sizi sürgün ederim."
Son kez annesinin gözlerinin içine bakıp, yerde kendisine anlamsızca bakan kardeşine döndü ve elini uzatı.
"Zhan kalk"
Zhan kafasını olumsuzca salladı.
"Siz yanlış anladınız Kralım. Ben prens olmak istemiyorum, ben sadece annemin adının temize çıkmasını istiyorum. Surya sizin olsun. Zaten burada durmayacağım."
"Buradan gidemezsin. Sen Surya'nın prensisin ve bu benim emrim. Kimse "kardeşim" olsa bile kimse emrime karşı çıkamaz. Ağalar Zhan'ı alıp sıcak suya götürün. Temiz kıyafetlerini verin ve dinlenmesi için onu özel odaya götürün. Daha sonra halka haber salın prensin halka takdimi var."
Annesi tırnaklarını avucuna batırıp delirmiş oğluna baktı.
"Siz ne yaptığınızın farkında mısınız! Bunu yapamazsınız Kralım!"
Jiyang soğuk bakışlarını annesine çevirdi.
"Benim kararımı sorgulayacak haddi kendinizde nasıl bulursunuz! Ben Surya'nın Kralıyım alacağım kararları oturup sizinle düşünmeyeceğim. Unutmayın ben pençelerinizin altında duran babam değilim. Ben Xiao Jiyang Surya'yım! Şimdi derhâl odanıza gidin ve kabul törenine hazırlanın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surya ve iNyanga
FanfictionUmarım seversiniz 🌸 ................................................................. "Neden?" Kral tuttuğu sivri çeneyi biraz daha sıktı. "Neden her zaman önüme çıkıyorsun Xiao Zhan! Seni gördüğümde takıldığım ifadeyi görmek hoşuna mı gidiyor?" Zh...
ben surya'yım
En başından başla