Çağatay çayından bir yudum alıp "Dostum..." dedi ve kafasını iki yana salladı "Çok fena... Hem de çok fena için kararmış senin." dedi. "Oğlum sen yirmi yaşındasın." Çağatay elini yumruk yapıp kolunu havaya kaldırdı. Hafif belli olan kol kaslarına yandan bakış atsam da yaptığı komik el hareketi ile dudaklarımı birbirine bastırdım. Motivasyon konuşmacısı dinler gibi Çağatay'ı dinledim.

"En dinamik zamanların bunlar. Çıkar tadını be ya!" Elini bir sağa bir sola salladı aheste aheste. "Sana gelsinler; gitsinler. Sen gel, git. Üniversite seneni dibine kadar yaşayıp her şeyin tadını çıkar. Biz üniversitede neler yapıyorduk... Ah ah... Git oğlum, gerekirse profesyonel ilişkiler bul."

Çağatay'ın dediği ile boğazımı bir gıcık tutmuştu. Öksürüklerimin arasından "Yavaş gel." dedim. "Çocuğun aklını bulandırıyorsun seks düşkünü zihniyetinle. İstemediğini söyledi, herkes sen ya da Berk değil. Fuckbuddy'si olsun." Çağatay ile birbirimize kısık gözlerle bakarken, Çağatay işaret parmağını kaldırdı. "Benim fuckbuddy'im yok."

Kaşlarımı çattım hızla, "Neden bundan benim haberim yok?" diye sordum absürt kaçacak bir şekilde.

Çağatay yavaşça başını benden uzaklaştırdı ve kısık bakışlarla bakarken, "Yatak odama bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum kanka. Tövbe, Bismillahirrahmanirrahim," deyince hızla omzuna vurdum. "Siktir git, terbiyesiz herif. Tövbe estağfurullah," diye tepki verdim.

O sırada Selim dahil oldu, bir avukat edası ile muhabbete, tekrardan. "Bu arada doğru diyor Çağatay. Ben bunların aynısını dedim kardeşime ama dinlemiyor. Siz anlatın sizi dinler belki," dedi. Çağatay da Selim ile kendisini işaret etti. "Görüyor musun işte?" dedi muzip pırıltıların cirit attığı gözleriyle. "Nasıl da zeka var ikimizde de ama!" Çağatay, Selim ile aniden alevlenen arkadaşlığını övmeyi bıraktıktan sonra geri Aras'a döndü. "Ayrıca okuduğun üniversite gayet bilinen ve de iyi bir üniversite kardeşim. Çevrenin iyi olacağı bir yer. Bak ben bir hafta kadar buradayım. Seni Selim Abinle bir çekip çevirelim."

Çağatay şıklattığı parmağı ile Korhan'ı işaret etti. "Ağabeyin de alemlere akmak ister ve de sana izin verirse," dedi. Selim, "Ben de abisiyim onun," diye sızlanırken Korhan cevap vermek yerine sırıttı. Çağatay da gözlerini geri Aras'la buluşturdu. "Yoksa seni erken yaşta andropoz bulur kankim. Böyle davranma, sal çayıra her şeyi. Relax takıl abi ya!"

Korhan dayanamayıp attığı ufak kahkaha ile Aras'ın sırtına vururken Aras'ın buradan kaçmak için her şeyini vereceğine yemin edebilirdim. Onun yerine ben şu anda üzülüyor ve yerin dibine girmiş hissediyordum. Kuruyan dudaklarımı dilimin yardımı ile ıslattıktan sonra Çağatay'a döndüm. "Oldu olacak reçeteye seks yaz, tam olsun Çağatay." Cümlem sonrası dayım hızla bana daha da yanaşırken ilgisini telefonundan ve Hande Abla'dan çekmiş bulunuyordu. "Oğlum, kızım; siz ne konuşuyorsunuz deminden beri. Seks meks... Kim kime koyuyor? Diğer masada babalar analar var."

"Emir reis..." dedi Çağatay olayı açıklamak istercesine. Sol elini kaldırıp durdurma işareti yaptı dayıma karşı. "Biz burada Aras'ı dinamik genç yapmaya çalışıyoruz. Hiç devinim içerisinde değil. Andropoza girer erken yaşta. Hocam, yanlış mı biliyorum hocam?"

Gözlerini devirip, "Oğlum yeri mi bu muhabbetin peki?" dedi dayım, Çağatay ve Selim'e. Selim, "Gayet yerinde bence. Sen bilirsin, fizyolojik ihtiyaç bu." dedikten sonra omuzlarını silkti. Korhan dudaklarını yalayıp gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken ortamda duyulan bildirim sesi ile cebinden telefonunu çıkardı ve masadaki muhabbetten uzaklaştı an itibari ile.

Acaba ne zaman evlendirecektik Korhan'ı?
Benim gibi dertleri var mıydı çocukluğumun da?

Merak dolu düşüncelerimden birden, "Her gün vajina gören birinin bunları demesi seksi garip görmesi absürt kaçıyor." deyip çayından bir yudum alan Çağatay ile sıyrıldım, kendimi tutamayıp şuh bir kahkaha attım. "Çağatay siktir git." dedi dayım da, sinirlenmiş gibi yapmaya çalışsa da gülmüştü bunları derken. Muhabbetin içine Hande Abla da dahil olurken herkes gülmeye başlamış, espriler, mizahsen şovlar havada uçuşmuştu.

emret komutanım - yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin