"Ne oldu ki evine?"
"Ya şu ilerideki caddede bir cinayet işlenmişti. Biliyorsun, değil mi?"
"Evet, biliyorum."
"He işte, o cinayeti işleyen katil bana dadandı. İkide bir beni izliyor, evime giriyor."
"Ne? Evine mi girdi? Peki sana birşey oldu mu?"
"Yo, birşey olmadı. Sadece eve girmiş ve banyodaki aynaya dev bir bıçak saplamış. Hatta o gece Mia'da bende kalmıştı."
"Hmm, anladım. Çok geçmiş olsun. Peki, Mia evde mi? Ya da uyuyor mu? Ona gidicem de. Birkaç sorum var."
"Evet, evde. Ama uyuyor. Belki kalkmıştır. Ama sen yine de bir bak."
"Tamamdır. Tekrar geçmiş olsun bu arada. Hadi görüşürüz."
"Görüşürüz."
Olivia ve Martian yürümeye devam etti. Ama bir anda aklına şu takıldı; Martian neden okula gitmemişti? Tamam, Olivia, Mia içinde izin alacaktı okuldan, ama Martian neden okulda değildi? O sırada Martian, arkadan Mia'ya seslendi.
"Hey, Olivia!"
"Efendim Martian?"
"Bu arada, Jack seni Jackson caddesindeki Sweet Cafe'de bekliyor. Sana bir şey diyecekmiş."
Olivia bir tepki vermedi. Aslında sevinmişti, hem de çok. Ama belli etmiyordu, dışa vurmuyordu.
"Neden ki?"
"E dedim ya."
"Tek miydi?"
"Evet, tekti."
"Hmm tamam, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Olivia heyecanlı ve mutlu bir şekilde o kafeye doğru koştu. Yürümüyordu, cidden de koşuyordu. Okuldan bir ara izin alırım dedi içinden ve koşmaya devam etti. Ve anladı ki, Jack'te okula gitmemişti.
Birkaç dakika sonra ana caddeye vardı ve araba sesleri ile karşılandı. Etrafa bakındı ve Jackson Caddesi adlı tabelayı gördü. Hemen ana caddeyi geçti ve o sokağa girdi.
Zaten kafe hemen sokağın girişindeydi. Hemen kafeye doğru koştu ve durdu. Kafeyi biraz uzaktan inceledi. İlk başta Jack'i göremedi. Ama sonra onu, kenarda iki kişilik bir masanın sol tarafında oturduğunu gördü. Evet, tekti.
Mutsuz görünüyordu. Sanki üzgün gibiydi. Ne olmuştu acaba? Olivia hemen orada yüzüne sarkan saçını geriye savurdu ve kendine bi'çeki düzen verdi. Ardından nazikçe yürüyerek kafeye yaklaştı.
O sırada Jack onu gördü ve ayağı kalkıp el salladı. Olivia'da ona cevap olarak el salladı ve sonunda kafenin bir basamaklı merdivenine adımını attı.
Jack, onu karşısındaki sandalyeye oturmasını işaret etti. Olivia'da minik bir gülücük ile sandalyeye oturdu. Jack lafa başladı.
"Eh, ne yapıyorsun?"
"İyiyim, sen?"
"Pek değil."
"Neden? Ne oldu ki?"
"Sevgilim Daven, yani senin arkadaşın ile ayrıldık."
Olivia o kadar mutlu oldu ki, içine atmakta zorlandı.
"Ama neden ki?"
"Ben onu başka bir kızla aldatıyormuşum sandı. Ama durum hiçte öyle değil. Kuzenim New York'tan gelmişti. Bende onu gezdirmek istedim ve o sırada Daven beni görmüş ve onu aldatıyormuşum zannetti."
"Gidip ona söyleseydin o benim kuzenim diye?"
"Tabii dedim, hatta defalarca. Ama yine de inkâr etti ve benden ayrıldı. Ama onu hala çok seviyorum."
O son cümle, içindeki duyguları, düşünceleri, parçalayıp geçmişti. O, Jack'i seviyordu. Ama bu cümleden sonra anladı ki Jack, ona kalbinde bir yer açmamıştı...
"Hmm, anladım. Üzüldüm açıkçası. Barışmanız için elimden ne geliyorsa yaparım." Dediği anda aklı başına geldi. Sen kafayı mı yedin? Sevdiğin adamı, ayrılmış olduğu sevgilisi ile barıştırmaya mi kalkacaksın? Ya kabul ederse-
O sırada Jack sözüne devam etti.
"Aslında bir şey yapabilirsin."
Olivia, içindeki parçalanmış umutlarla sordu.
"Ney peki?"
"Ben şimdi Daven'ı arayacağım ve sende onun gönlünü almam için diyeceklerimi söyleyeceksin. Ve bende senin dediklerini tekrarlayacağım telefonda. Ondan sonra da, belki tekrar benle barışır. Ne dersin? Bana yardım edebilir misin?"
Üzgünüm Jack, bunu yapamam demek istemişti ama ağzından o kelime kaçmıştı bile... "Olur..."
"Tamam o zaman, planımızı uygulayalım."
O sırada garson yanlarına geldi. Garson bir kadındı. Ve beyaz önlüğü vardı. Üstünde Sweet Cafe yazıyordu.
"Buyrun, ne istersiniz?"
"Ben bir Limonata alsam iyi olur." Dedi Olivia.
"Ben de Limonata alayım." Dedi Jack.
Garson kadın oradan ayrıldı ve Jack telefonunu çıkardı. Arama bölümüne girdi ve Daven'ın numarasını buldu. Numarayı tuşladı ve telefon çaldı.
Çaldı, çaldı ve çaldı... En sonunda robotik sesli bir kadın cevap verdi.
Aradığınız numara şuan meşguldür. Lütfen, daha sonra tekrar arayınız."Ya cidden lanet olsun! Birkaç defa deneyim. Bana kızgın ya, o yüzden telefonu böyle açmıyor."
"Hmm, sevgili tribi işte..."
Jack birkaç defa denedi ama telefonu açmadı. 5. çalışında sonunda açıldı. Jack coşkuyla "Açtı!" dedi Olivia'ya kısık sesle. Olivia ayağı kalktı ve içindeki sözleri söylemek için hazırlandı. Kendi duygularını...
"Ne var? Neden beni arıyorsun?" Dediğini duydu Olivia. Sonra başladı.
"Bak güzel sevgilim, sana olan aşkım çok."
"Bak güzel sevgilim, sana olan aşkım çok."
"Seni, o kadar çok seviyorum ki, dünyalara bedel..."
"Seni, o kadar çok seviyorum ki, dünyalara bedel..."
"O benim kuzenimdi. Yemin ederim, seni ondan daha çok seviyorum.""O, benim kuzenimdi. Yemin ederim, seni ondan daha çok seviyorum."
"Lütfen, beni affet. Beni affet ki, aşkımız, dünyayı sarsın..."
"Lütfen, beni affet. Beni affet ki, aşkımız, dünyayı sarsın..."
Olivia devamını getirmedi. Jack'te Daven'ın cevabını bekledi. Cevap olumluydu. Daven, Jack'i affetmişti.
Jack, mutlu bir şekilde Olivia'ya döndü ve kısık bir sesle oldu dedi. Sonra Olivia sırrıttı ve gelen garsona limonatayı iptal etmesini söyledi. Bu arada Jack hâlâ Daven ile konuşuyordu.
Olivia'yı unutan Jack, onun arkasına dönüp, çekip gitmesini izlemedi bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI - Sona Erdi -
HorrorKorku, senin liderin olacak. Herkesin gerçek yüzü, açığa vuracak. İhanetler, seni darbeler halinde vuracak. Her Hafta 1 Bölüm... Başlama Tarihi - 17 Ocak 2022 Bitiş Tarihi - 29 Ağustos 2022
SAPLANTI - Bölüm 5
En başından başla