"Biz Tükendik"

115 17 5
                                    

...

--Özgür Akkuş--Ölünce sevemezsem seni --

-----------Senden Bana Kalan ----------

...

Kim Taehyung

Flashback

Üstümdeki siyah gömleğin ilk iki düğmesini açtım. Nefes alamıyor gibi hissediyordum şu iki gün benim kabusum olmuştu ve olmaya devam edecekti de. 

21 Şubat 2022 

2022'den iyi bir kazık yemiştik... Herkes yıkılmıştı en baştada ben olmak üzere. 

"Yayını başlatıyorum." 

Namjoon'un uyarısı ile derin bir nefes çektim ciğerlerime, fakat bu çektiğim nefes ilaç olacağına zehir gibi gelmişti.

Yayının belirli bir kitleye ulaşmasını beklemiştik.

Bakışlarımı bu yayın için koyduğumuz ada çıkardım.

"BİLDİRİ!"

Aklımıza gelen herhangi bir şeyi yazıp geçmiştik. Gelen kişilerin yorumlarına baktım telefonumdan.

"Yoongi nerede."

"Yoongi mary me."

Evlenecek bir Yoonginiz kalmadı be ARMY. Sizinde, benimde kalmadı bu dünyada.

Gözlerim dolarken yukarıya doğru baktım. Düşüşleri daha yavaş olsun diye. Fakat fayda etmemiş ve göz yaşlarım akmaya başlamıştı.

"Tae neden ağlıyor."

"Üyeler neden bu kadar üzgün?"

"Taekook forever yan yana oturuyorlar."

"Yoongi nerede? Bir şey mi oldu yine?"

Namjoon acı bir gülümseme bırakmıştı konuşmaya başlamadan önce.

"Merhaba ARMY bu gün size güzel haberler vermeyi isterdik fakat maalesef bu mümkün değil."

"Ne dediğinizi anlamıyorum ama çok kötü bir haber vereceğiniz belli"

"Üyeleri bu kadar yıkan şeyin ne olduğunu duymaya hazır olduğumu düşünmüyorum."

"Ağlamanız beni de ağlatıyor."

"Dün maalesef-"

Namjoon devam edemeyip hıçkırarak ağlamaya başlamıştı devam edemiyordu.

Derince yutkundum ve konuşmaya başladım.

"Dün biz Yoongi'ye ulaşamadık, gün boyunca... Sonra-"

Benim sözümü kesen Jungkook hepimizden biraz daha güçlü gözüküyordu.

"Ben evine gittim. Arka mutfak kapısı açıktı Yoongi'nin yatak odasına girdiğimde onu -Derin bir nefes aldı- ölü olarak buldum. Ona tecavüz etmişlerdi. Koruyamamıştı kendini... Koruyamamıştı... Koruyamamıştı."

Jungkook tekrar o kötü şeyleri hatırladığından dolayı transa girmişti. Hemen ona sarıldığımda göz yaşları üstümdeki kısa kolluyu ıslatıyordu.

"Lütfen doğru olmasın"

"Tecavüze mi uğradı?"

"Yalan söylüyorsunuz!"

"Güzel şakaydı hadi şimdi Yoongi'yi de çağırın!"

"Şaka"

"Lütfen şaka olsun."

"Ne olduğunu anlamıyorum birisi çevirebilir mi Jungkook ne anlattı da sonra bu hale geldi."

Hepimiz ağlıyorduk. Zaten ser sefil haldeyken daha da kötü olmuştuk.

Jimin bir anda ayağa kalktı sinirle ve kameranın görünmeyen kısmındaki eşyaları devirmeye başladı. Onu durdurmak  için ayaklandığımda Seok Jin durdurdu beni.

Üzüntüsünden dolayı sesi fısıldayarak çıkıyordu.

"Bırak anca öyle rahatlayacak..."

"NEDEN EVLERİ AYIRDIK Kİ! SİKEYİM NEDEN AYIRDIK! KORUYABİLİRDİK ONU! O PEZEVENK HİÇ BİR BOK YAPAMAZDI ONA!" 

Jungkook başını kaldırmıştı göğsümden ve ağlamaktan kızarmış gözlerini kamerada gezdirdi.

"ARMY biz tükendik... Biz karanlıkta kaybolduk..."

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Her hangi bir eşya bir maziye ışık tutar,
fakat  insan sadece hatırlamak isterse görebilir o ışığı.

...

Lost MemoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin