Bu yüzden bu gün annem burda değil anneannemin yanındaydı annem beni babamın yanında bırakmıştı çünkü bana her ne kadar kızsada ailesini benden üstün gorsede beni sevdiğini söylüyordu 20 yaşına gelince annemin yanına gidebilirmişim ama daha 2 yılım var.
Babam bahçemizde ki meyve sebzeleri satıyordu bende bazen bulduğum yararlı bitkileri ona veriyordum oda satıyordu akşam birlikte işten dönerken bana
"İstersen yarın evde kalıp güzel bir dinlen hem dedene güzel bir mektup yazman için güzel olur"
Dediğinde derin bir nefes aldım ve en tatlı gülümsememle
"Tabii ki! İyi geceler babacığım"
Diyip yukarı çıktım üzerimi değiştirip pencerinin karşısına geçtim
Bahçeyi izlerken karanlığın içinde 2 tane kırmızı parlayan göz gördüm sandım gözlerimi ovalayınca orda bir şey olmadığını fark ettim ama genede bu merak etmediğim anlamına gelmiyordu ama uykum ağır basmıştı gözlerim kapanıyordu ve evet pencerenin önünde uyuya kalmıştım. Sabah kalktığımda her yerim ağrıyordu çok garip bir şekilde yatmıştım elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirip
aşağı indim masayı hazırlarken babam geldi
"Günaydın babacığım"
Bana bakmadı bile cevap vermeden masaya geçti derin bir nefes alıp çayını koydum kahvaltı boyunca ikimizde hiç konuşmadık kahvaltıdan sonra ise gidecekken benimde onunla geldiğimi görünce
"Demekki dedene mektup yazdın"
Kapıyı kapatıp karşısına geçip mektubu verdim bunu kahvaltıdan sonra hemen yazmıştım zaten 1 cümleden ibaretti.
Duyduğuma göre attan düşşmüşsünüz geçmiş olsun efendim.
Babam gülümseyip
"Bu kadar kısa sürede yazacağını bilmiyordum o zaman en yazdığına bakabilirim"
Dedi ne yapacağımı şaşırdım elim ayağım birbirine dolandı
"Babacığım yani dede torun arasına girmesen mi?"
Demeye kalmadan babam açıp bu kısa yazı ile karşılaşınca bana öldürücü bakışlar attı üzerime doğru yürüyünce ondan kaçtım arkama bakmadan ormana doğru koştum nereye gittiğimi umursamadan koştum çünkü babam sinirlediğinde ne yaptığını bilmeyen biriydi gözü dönüyordu ve bu durumu beni korkutuyordu,arkamdan bağırıyordu
"SENDEN SADECE BİR MEKTUP YAZMANI İSTEDİM BUNUDA BANA ÇOK GÖRDÜN YA NANKÖR!"
Bağırarak dediklerinden anladığım tek cümle buydu gözlerimden yaşlar akıyordu neden böyle olmalıydı ki nefes nefese kalmıştı durup etrafıma bakındım yanımda küçük bir nehir vardı ayakkabılarımı çıkarıp ayaklarımı suya soktum at sesleri duydum giderek yaklaşıyordu sonra birini gördüm koşarak benin olduğum tarafa doğru geliyordu.
Merakla onu izliyordum bana çok yaklaşmıştı yanıma geldiğinde ellerimden tutup beni suya doğru çekti ikimizde suya girdik beni aşağı doğru çekti ben ne olduğunu anlamaya çalışırken suyun altında bana yalvarır bir şekilde bakıyordu o an gülmemek için kendimi zor tuttum çünkü gülersem Allah'ıma kavuşurdum.
Atlı adamlar yanımıza geldiğinde sesleri geliyordu ama ne konuştukları tam olarak anlaşılmıyordu sonrasında etrafa bakınıp gittiler. Sudan çıktığımda sanki dünyadaki bütün oksijeni ciğerlerime doldurmaya çalışıyormuşum gibi oldu. Ayağa kalkıp onun yüzüne baktım gözleri koyu mavi saçları koyu kahverengi ve esmerdi onu kızgın bir şekilde inceliyordum o ise elini ensesine atıp
"Çok özür dilerim isterseniz pazara gidip hemen ordan size üst alabilirim"
Dediğimde ona cevap vermeden eve doğru yürümeye başladım o ise arkamdan geliyordu durdum
"Buna gerek yok sadece yanımda durma"
Dediğimde gülümsedi
"Ama size yardım etmeliyim yoksa içim rahat etmez"
"Benim yanımda durmayarak bana büyük bir yardımda bulunmuş olursunuz"
Durdu ben hızla ilerlerken o arkamdan bağırdı
"En azından isminizi öğrenseydim benim ismim Nigel"
İvetttttt bu kitabı neden yazdım bilmiyorum içimden geçti oyle işte oy verirseniz çok makbul geçer ✨
1. Bölüm
En başından başla