"Hala şuna bir şey söyler misin? Ne saçma sapan konuşuyor!" dediğin de halama bakışlarım çevrildi bakalım o ne diyecek.
"Kusura bakma Efil ama Hazen'e hak veriyorum, ben de sevmediğim ve istemediğim bir adamla evlenseydim, o adamı da kendime layık görmeseydim Hazen'in yaptığı gibi yapardım." dediğin de ben gülerken ablam şok olmuş gözlerle baktı bana.
"Abla, bir düşünsene daha evlendiğin ilk gece adam sana geliyor tatlı tatlı davranmak yerine, seni rahatlatmak yeni hayatına alıştırmak yerine hesap soruyor, hem de niye? Kuzenlerinin giyinişini ve görünüşünü beğenmedi diye! Böyle bir adamı ben nasıl kabul edeyim söyler misin? Onu da geçtim bana yaklaştığın da dokunmasına tahammül edemeyerek bilerek kendimi kusturduğum da iyi olup olmadığımı sormak yerine bana ortalığı kirlettim diye bağırıyor bu nasıl sevgi? Bu nasıl kocalık? Biz babamdan ve senin kocandan başka koca görmedik diye, sevgi görmedik diye sevgi bu mu abla? Sevgi nedir? O klişe sözü söylemeyeceğim merak etme, sevgi emektir diye!" dedikten sonra derin bir nefes alıp yeniden konuşmaya başladım.
"Sevgi, sevdiğin insanı önemsemektir, onun için tabularını dahi kırabilmektir. Sevgi ödün vermektir, sevgi değer vermektir, sevgi bencilliği bırakmaktır, sevgi kendinden önce onu düşünmektir, onun iyiliğini, mutluluğunu, huzurunu düşünmektir! Eğer ben o gece kusmasaydım ve o zorla beni öpmeye kalksaydı, devamı gelip bana tecavüz etseydi mutlu mu olurdum ben söylesene? Şu an olduğum gibi hayat enerjim yerimde mi olurdu söylesene?" derken gözlerim dolmuş ve sesim çatallı çıkıyordu.
"Haklısın, sözlerinde haklısın. Biz ne babamızdan sevgi gördük ne de etrafta iyi bir eş örneği görebildik, bu yüzden sanki bize dayatılanlar doğruymuş gibi geliyor, nasıl kanıksadıysak onlarla hayatımıza devam ediyoruz." dediğin de kafamı salladım.
"Abla, o gün halamla konuştuk biz, bana şans ver dedi, evliliğine ve evlendiğin aileye şans ver dedi inanır mısın o şans vermeyi düşündüm, ciddi manada düşündüm ama daha o ilk anda öyle yapan bir adama ben neden şans vereyim abla? Ben severek evlenmedim ki sabredeyim ve dayanayım, şans vereyim sevmeden evlendim, zorla evlendim şans vermem gibi bir şey kesinlikle söz konusu olamaz." dediğim de kafasını salladı.
"Eee o hastalığı uydurdun ve birlikte olmaktan kurtuldun, ilk talakı da söyledi bir sinirle sonrasında ne oldu?" diye sorduğun da bakışlarımı ellerime çevirdim.
"Nasıl ne oldu?" dedim anlamazca.
"Yani yeniden seninle birlikte olmak istemedi mi?" diye sorduğun da sorduğu soruyu anladım.
"Gibi." dediğim de kaşlarını çattı.
"Nasıl gibi? Doğru dürüst cevap versene kızım." dedi sinirle söylenerek. "Hem sen nasıl o hastalığa sahipmişsin gibi davrandın, hastalığa sahip olmadan hem de" dediğin de yüzümü ekşittim.
"Hiç kolay olmadı, inanır mısın bazen unutacak hâle gelip sonradan toparladım ve artık o evdeyken içimden kendi kendime bendi cinsel tiksinti bozukluğu var, böyle davranmam gerek diye sürekli hatırlattım." dedim açıklayarak.
"En iyisi yaşananları sen anlat öyle dinleyelim." dediğin de kafamı salladım ve yeniden bir yıl öncesine gittim.
1 YIL ÖNCE
Evliliğimizin ikinci ayını tamamlamak üzereydik ve ilk güne nazaran Uğur ile aramız biraz daha iyiydi, biraz diyorum çünkü hâlâ tartışmalarımız oluyor özellikle de benim takıntımın olduğu konularda veya onun artık kocalık hakkını istemesi konusunda. Birkaç kere yaklaşmayı denemişti ama ne yazık ki benim bilerek ve isteyerek olan kusmalarım, ardından da bayılma numaralarım yüzünden bir daha asla yeltenmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hülle
General Fiction|YETİŞKİN İÇERİK| "Her son bir başlangıçtır, her başlangıç bir sondur!" hayatımın özeti bu cümlede. Her insanın dönüm noktası vardır benim dönüm noktam ise sonumun başladığı gün oldu. 'Tamam işte, tüm hayatım bitti! Her şey mahvoldu; tıpkı hayatım...
Bölüm 25 | Yaşama Tutunmaya Çalışmak - Part 1
En başından başla