0.8

2 0 0
                                    

Selaamm

Umarım seversiniz <3

.......

Yepyeni bir güne gözlerini açmak isterdi Chanyeol ama istediği gibi olmadı. Dün gecenin devamı gibi devam etti güne. Ne uyudu ne ağlaması dindi. Sehun ve kai eve gitmişti. Şimdi burada, kapının önünde sevgilisi için tanrıya yalvarıyordu.

Doktor ve hemşireler gelince ayağa kalktı bir şey olduğunu düşünerek . Bunu düşünmesi kalbini tekletmişti.

"Bir şey mi oldu?"

"Hayır beyefendi sakin olun . Kontrol sadece "

Duyduğu şey bir nebze olsun rahatlamıştı onu. Doktoru takip ederek bekleme odasına gitti. En azından camdan onu görmek istiyordu. Sevgilisini bu şekilde görmek içindeki acıyı tazelemişti. Sabretmesi mi gerekiyordu bu duruma yoksa kabullenip geçmesi mi? Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Sevgilisi onun yüzünden böyleydi. Hayatında ilk defa dün aptalca şeyler söylemişti ona. Gerçek bu değildi. Sadece çok sinirlenmişti.

Kafasını cama yaslayıp derin nefesler almaya başladı. Kalbinde bir şeyler alev alev yanıyordu ve bu mecazi bir şey değildi. Chanyeol üzüntüden yanıyordu. Altüst olmuştu. Sahipsiz hissediyordu şimdi . Acının farklı bir boyutunu yaşıyordu adeta. Gözünden bir iki damla akmaya başladığında doktor odadan çıkmıştı.

"Nasıl o?"

"Ne iyi ne kötü hiçbir şey yok. Maalesef beklemekten başka hiçbir şey gelmez elimizden "

"İçeri girmek istiyorum"

"Tabiki hemşire size yardımcı olsun"

Onu kafasıyla onayladı ve üstüne yine hastane önlüğü giyerek kendisini dezenfekte etti. Şimdi içeri girmeye hazırdı. Dün gece bir sokak satıcısından aldığı nergisleri de elinde sıkıca tutarak içeri girdi. Sevgilisi nergisleri severdi.

İçeri girip kendini sevgilisinin yanı başındaki sandalyeye bıraktı. Elindeki nergisleri nazikçe sevgilisinin yanına bıraktı. Canı acıyordu ama kendini gülmeye zorladı.

"Sana nergis getirdim sevgilim. Sen seversin. "

Tabiki bu sefer neşeyle boynuna atlayan bir Baekhyun yoktu. Bu çok büyük bir boşluk hissi yaratmıştı onda. Onun güzel yüzüne bakarken şarkı söylemek istedi ona . En sevdikleri şarkıdan. Nefesini toplayarak ellerini sevgilisinin eline doladı ve mırıldanmaya başladı.

I wanna take you somewhere so you know I care

(Seni bir yere götürmek istiyorum böylece seni umursadığımı bilirsin )

But it's so cold and I don't know where
( Ama çok soğuk ve neresi bilmiyorum)

I brought you daffodils on a pretty string
(Sana güzel bir ipte nergis getirdim)

But they won't flower like they did last spring
(Ama geçen baharda yaptıkları gibi çiçek açmayacaklar)

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 24, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Jouska: ChanbaekWhere stories live. Discover now