"Ama toplantı.?"
"Salla gitsin, kimin umurunda." dedi.
Kollarımı ondan çekip "Benim!" dedim ve yataktan doğruldum. Hızla dolabımın önüne geçerken ne giyeceğimi karar veremedim. Arkadan bir el, - tabi ki prensten başkası değil...- elini kıyafetlerime attı. Dolaptan sıfır kol deri bir tulum çıkarıp bana uzattı. Sonra geri aldı.
"Yağmur yağdığını unutmuştum." dedi.
Tulumu hızla ondan alıp rastgele bir ayakkabı da aldım.
"Üzerime bir hırka giyerim."
Bana gülümseyerek bakarken ben de gülümseyerek bakmaya başladım... Bir süre sonra kaşını çattı.
"Neden bana öyle bakıyorsun?" dedi.
"Odadan çıkmanı bekliyorum."
İki eliyle yüzünü kapatıp odadan çıkmak için ilerlerken söylenmeye başladı.
"Tanrım! Sanki seni hiç çıplak görmedim."
"Seni hala duyuyorum prens!"
"Aman ne güzel!"
Odadan hızla çıkarken kıkırdadım. Onu sinir etmeyi seviyordum. Hızla üzerimdeki kıyafetlerden kurtulup prensin seçtiği kıyafeti üzerime geçirdim. Ayakkabılarımı da giydikten sonra çekmecemden kontrol bilekliğini alıp bileğime taktım. Birden cam kırılma sesi gelince hızla arkama döndüm. Balkon kapısının camı kırılmıştı. O kadar dağılmıştı ki cam parçaları, koluma da gelmişti. Kolum hafif kanarken cama doğru yaklaştım. Kolay kırılmayacak bir cam, nasıl olurdu da böyle kırılmıştı? Balkona çıkıp etrafa bakarken karşımdaki kişiyle şaşırıp kaldım.
"Teresa?!"
Kahkaha attı. "Ah! Merhaba tatlım. Seni görmeyeli uzun zaman oldu."
Teresa... Sevgili biricik teyzem. Ah tanrım! Arkamı dönüp hızla içeri girdim. Arkamdan gelirken aniden durup arkama döndüm.
"Buraya şov yaparak gelmene gerek yoktu. Burası element krallığı değil!"
"Ah tanrım! Hala kuralcısın.! Değişmeyen tek şey huyların sanırım!"
"Tanrım! Teresa, burada ne işin var?"
"İnsan bir hoşgeldin der."
Göz devirdim. Yanıma gelip sarılırken derin bir nefes verip karşılık verdim.
"Fazla gerginsin. Üzgünüm. Haklısın. Buraya böyle girmemem lazımdı."
Ondan ayrılıp saçlarımı düzelttim.
"Sorun değil. Ama gitmem lazım. Ben gelene kadar buradan çıkmaman lazım."
Sırıttı. "Tabi ki. Nasıl istersen." dedi.
Güvenmiyordum ona ama yapabileceğim bir şey yoktu.
"Gitmem gerek. Döndüğüm de konuşuruz."
Başını sallayıp öpücük attı. Kendini yatağıma atarken başımı iki yana sallayıp hızla odadan çıktım. Teresa'yı seviyordum ama saçma sapan hareketlerini asla! Yıllardır birbirimizi görmemiştik. Doğrusunu söylemek gerekirse aniden gelmesi içimde şüphe uyandırmıştı. Biri aniden beni çevirince neye uğradığımı şaşırdım. Austyn idi.
"Deminden beri sana sesleniyorum. İyi misin?"
"Üzgünüm, düşüncelere dalmıştım." dedim.
Yüzümü ellerinin arasına alıp bana doğru bir adım attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEDA 2 || Mor Şehrin Koruyucuları
FantasyALEDA ~HÜKÜMDAR~ Kitabının 2. Serisidir. Tüm telif hakları saklıdır.! ~~~ "Öncelikle hepinize merhaba. Yeni görevimiz diğer görevlere oranla çok değişik. Bu sefer gidip gelmeyeceğiz." "Daha açık olur musun?" dedi prens, Aleda'nın sözünü keserek. "Bu...
A.M.Ş.K || 22.Bölüm
En başından başla