"istendi diye değil zaten komutanım." asker, taehyung'un eline tutuşturdu sandivici, "ben kraliçeye sizin biraz gecikeceğinizi söylerim, karnınızı doyurun lütfen." dedi ve koşar adım yanlarından uzaklaştı.

çocuk gidince yoongi sevgilisinin beline sarıldı. "çocuklarını çok güzel büyütmüşsün."

"yemin ederim oturur ağlarım susturamazsın." dedi taehyung onu ittirirken. "bir daha sakın onların çocuklarım olduğunu dile getirme."

♖♘♗♔♕♗♘♖

"senin gibi kapının da ben marangozunun-" kapıyı sertçe çarptığımda camı kırılında lafım bölündü, derin bir nefes alıp yerdeki camları topladım ve çöpe fırlattım. "dua et camsın yoksa seni öldürürdüm."

"dikkat et." diyen bir ses duydum, sonrasında enseme bir silah dayanmıştı. "elini kesersin." dedi o tanıdık, özlemden kafayı yediğim ses.

"omuriliğimi dağıtman elimi kesmemden daha az riskli sanırım." dedim yavaşça ona dönerken. karşımda jungkook yerine bir kadın vardı, onun arkasındaki jungkook'a baktım. "bu kim?"

"elimi kanınla kirletemem jimin, kokar sonra."

kaşlarımı çattım, jungkook'un elinde de silah vardı. "soruma cevap ver." dedim kadının suratıma tutmaya devam ettiği silahı ittirirken.

"burada ne işin var jimin? bence cevaplanması gereken tek soru bu." bana yaklaştı. silahını göğsüme koydu. "sen cevap ver. burada ne işin var?"

"oraya ateş etmen bir işe yaramaz aşkım." onun sıcak elini soğuk ellerimle tutup silahın namlusunu kalbime getirdim. "ayrıca tetiği çekerken elin titremesin, kurşun sapar."

bana baktı, ona baktım. yüzü yavaşça korkuyla gerilir, gözleri dolarken gülümsedim yumuşakça, onu kendime çekip sarıldım. "düşündüğün gibi değil." diye fısıldadım kulağına. "korkma."

"ben korkayım mı?" diye sordu kadın. ona baktım. "sen kork. ne işin var sevgilimin yanında?"

"unuttun mu beni hemen, aşk olsun."

"keşke unutsam, zihnimde yer kaplamaya değmezsin." jungkook kollarımın arasından çıktı yüzünü buruşturarak, gözlerini sildi.

"bacağın mı?" diye sordu karanfil onun koluna dokunarak, jungkook'u geriye çektim refleksle, acıyla inleyince ona döndüm. "ne oldu bacağına?"

"bir şey olmadı." dedi panikle. "hiçbir şey olmadı. yürüdük ya, yoruldum."

uzanıp onun pantolonunu kaldırdığımda kanlı sargı gördüm. doğrulup ona baktım. "kim yaptı bunu?"

"ordudan arkadaşların, kızıl pelerinliler hani, tanırsın." güldü kadın alayla. ona baktım, çok sert baktığımdan mıdır nedir, gülüşü soldu anında. "dilini kesersem daha rahat bir gece geçiririz."

"niye? arkadaşların değiller mi?"

"kim?" diye sordum jungkook'a dönüp. "neye benziyorlardı?"

"taehyung halletti." dedi jungkook. koluma tutunan elini sıkıyordu, belini kavradım. "merak etme." dedi dişleri arasından.

onu kucaklayıp koltuğa taşıdım, onu yatırıp başına oturdum. "çok ağrıyor mu?"

"hayır." bana baktı, gülümsedi.

🎩 Harika ♯ Jungkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin