1.Bölüm

11.3K 76 11
                                    

Dosyaların arasında kaybolan başını kaldırıp telefonunun saatine baktı.Öğlen yemeği saati gelmişti.Sekreter Ahu,kapıyı iki kez tıklattıktan sonra topuklu ayakkabılarıyla daha da uzun olan bacaklarını eşikten uzatarak;
-Ares bey yemek saati geldi' dedi kışkırtıcı sesi ile.

Ares oralı olmadan dosyalara bakmaya devam etti.Ahu dekoltesi görünen gömleğini çekiştirerek kırıtan adımlarla masaya yaklaştı.Elini Ares'in omuzlarında gezdirirken " Bugünde yemeğe geç çıkacaksınız anlaşılan."

Ares'in iş kolik bir yapıda olmasının yanı sıra çapkın bir mizacının olduğunu bildiği için ona flörtöz yaklaşımlarda bulunmaktan geri durmuyordu.Ahu parmak uçlarını Ares'in ensesinde gezdirmeye başladığı esnada,elini iterek;
-Birazdan çıkacağım, çıkarken kapıyı kapat!.

Ahu'nun daracık eteğinin ardından belli olan iç çamaşırına aldırış etmeden,ofis koltuğunu geriye doğru ittikten sonra onu bunaltan kravatını gevşetti.İhtiyaçtan ziyade mecburiyet olarak gördüğü telefonunu eline alarak şirketten ayrıldı.Herzaman gittiği istiklal'deki mimoza restaurant da onu hem ortağı, hem de en iyi arkadaşı olan Çınar bekliyordu.Ares'in masaya yaklaşması ile Çınar ağzı dolu bir şekilde homurdanan bir tavırla;
-Gelmesiydin abicim,beni açlıktan öldürseydin!.

Ares alaycı bir tavırla "Bu beklemiş halin mi?birazdan çatlayacak gibisin" dedi.
Çınar sadece imalı bir şekilde suratını kırıştırmakla yetindi.Çınar yemeğini hızlıca yedikten sonra parmaklarını peçeteyle ovuştururken garsona,iki adet sert espresso sipariş etti.Kahvelerini yudumlarken Ares,her zaman sessizde bıraktığı telefonuna şöyle bir göz attı.Epey e-posta birikmişti,dikkatle bir süre onları inceledi.30 yaşında genç,disiplinli ve çapkın bir iç mimardı o.Onlardan uzakta yaşayan babasının,tek desteği olan parayı kendi geleceği için kullanmış ve kendisine bir şirket açmıştı.

Çınar ile yolları ise tamda o sırada kesişmişti.Çınar şirketin malzeme tedarikçisiydi.Muhasebecinin Ares'i dolandıracağını şans eseri anlayıp onu daha yolun başında batmaktan kurtarmıştı.Çınar'ın bu büyük kurtarışından sonra Ares onu ortağı,zaman ise onları sadık iki dost yapmıştı.

-Oooo,ooo dostum bu harika!.
Çınar'ın heyecanla çıkan sesi dağıtıyor dikkatini;
-Harika olan ne?
-Arkamdaki sol masaya bak!
Çınar'ın heyecanı daha da artmıştı.Masaya daha da dikkatli bakabilmek için siyah  Prada marka güneş gözlüğünü taktı.Ellerini ensesine, saçlarına değdirerek diğer masayı iyiden iyiye kesiyordu.

-Hangisi ? diyor Ares umursamazca.
-Şu yandan görünen renkli elbiseli.
Masa da iki erkek dört kadın oturuyordu.Kahkahalar eşliğinde sohbet devam eden bu masa Çınar'ın ilgi odağı olmuştu.Hafif yanık tenli,sarı  uzun saçlı,zayıf bir kadındı izlediği.Üstünde ince askılı uçuş uçuş renkli kısa bir elbise vardı.Bacak bacak üstüne attığında hafif sıyrılan eteğinden görünen kalçası Çınar'ın kalbini sıkıştırıyordu adeta.

Çıkkın elmacık kemiklerinin arasında pembe bir çilek gibi kalıyordu dudakları.Özenle çizilmiş kaşlarının hemen altında küçük gözlerinin insanı içine çeken derinlikleri vardı.Ares kadını süzdükten sonra "Evet güzelmiş"diyor.Kadın sandalyesini geriye doğru iterek ayağa kalkıyor.Uçuş uçuş elbisesi üzerinde dalgalanıyordu.Eliyle  sarı saçlarını arkaya doğru attı.Narin omuzlarından ahenkle iniyor herbir tutamı.

Küçük sarı,zincir kulplu kare çantasını omuzuna taktıktan sonra,masada ki arkadaşlarına el sallamakla yetindi.Restoranttan çıkmak için ilerlerken onların masasının yanından geçiyor.Kendinden emin kadınsı bir bakış attıktan sonra Çınar'a göz kırpıp  çıkış kapısına doğru ilerledi.Keskin bir parfüm kokusu onun ardından burunlara yerleşmişti.

Şehveti üstünde taşıyan bir kokuydu sanki.Bu kokuyla beraber Ares de, dans edermiş gibi yürüyüp giden bu kadının arkasından bakakalmıştı.Çınar uçup giden kokuyu tekrar ciğerlerine nüfuz ettirmek ister gibi derin bir kaç nefes daha alıp verdi.

-Immmm.. Kadınlığın tablosu gibiydi resmen.Sadece parfümü bile ben azgın bir kadınım diyor.
Ares arkadaşının haline gülerek "Bir parfüm için fazla azıyorsun"dedi.
Arkadaşının kadınlar konusundaki umursamazlığı onu çileden çıkarıyordu.

-Bir parfüm mü?ahh..kes saçmalamayı dostum!.Bir parfümden hatta,bir kadından daha fazlası var bu kadında, hissediyorum..

Düş Perdesi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin