Eminem, Mockingbird
Selam.
Burada mısınız?
Bölümü okurken yıldıza dokunmayı ve paragrafları yorumlarınızla doldurmayı unutmazsanız çoookk sevinirim canımın içleri! Keyifli okumalar<3
5. ❝CEHENNEM.❞
O günün sabahına birinin nefretiyle uyandım, birinin de öpücüğüyle.
Yanağımda ıslak bir şey hissedip de rahatsız uykunun sersemliğinden ayrıldım ve daha gözlerimi açmadan yüzümü sıcak nefes örttü. Uykularım tetikte olduğu için en ufak temas beni ürpertip uyandırabilirdi. Hatırladığım son anıyı bilincimin süzgecinden geçirince bir kucak kırmızı gülün dikenleri yüreğime batmış gibi hissettim. O batma hissi gözlerimi yaşartırken yanağımda tekrar aynı ısıyı hissettim. Nil dudaklarını yanağıma koyup bastırdı ve geri çekildi. "Kaymen."
Adımı söyleyişindeki o tınıyı seviyordum. Önce kirpiklerimi kırpıştırdım, sonra gözlerimi açtım. Nil üzerime eğilmiş, yüzüme doğru bakıyordu. Dün gece yatağımdan çıkıp da ağladığım yerdeydim, sırt üstü yatıyordum. Küçük melekle göz göze geldiğimizde, "Sonunda uyandın," dedi, ardından çekinerek güldü.
"Her sabah böyle uyanmayı çok isterdim," dedim yüzüme değen parlak, kumral saçlarına bakarak.
İltifat aldığını anlamış gibi gülümsemesini büyüttü, farkında olmadan bana layık gördüğü bu gülümseme bana çok iyi geldi. "Bizim evde kalırsan ben seni böyle uyandırırım."
"Senin evin neresi?" Dedim, küçük gamzesini izleyerek.
"Babamla evimiz," dedi coşkuyla.
Orada kalamam...
Annesi ve Derya ile yaşamasına rağmen babasında kaldığı evi, ev olarak kabul ediyordu. Babasını daha benimsemiş, seviyor görünüyordu. "Babanla olmayı daha mı çok seviyorsun?"
"Dün evet dedim ya sana..." alçak, boğuk bir yumuşak kıkırdama dudaklarından kaçtı. "Unuttun mu?"
"İyi değilim, bazı şeyleri unutuyorum." Fakat beni çıldırtan, bana kan kusturan küçük, büyük anları bir saniye olsun unutamıyordum.
"Babam beni alınca beni de mi unutursun?"
Akıllı bir kız olmasına duyduğum hayranlıkla yüzünü inceledim. Hiçbir zaman saf, iyi bir kalbim olduğunu düşündürten iyiliklerim olmamıştı. Hayatımı, çıkarlarımı ve ailemi koruyarak yaşamıştım. Hassasiyet hissetmezdim, ta ki... Karina'yı karnımda hissetmeye başladığım güne kadar. Ve şimdi Nil'in mavi gözlerine bakarken de aynı hassasiyeti hissediyordum ve onu, ölürken de hatırlayacağımı düşünüyordum. Onu sanki benimmiş, Karina'nın kardeşiymiş, arkadaşıymış gibi düşünüyordum. "Unutmam," diye fısıldadım. "Sen beni unutur musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİREN
Mystery / ThrillerGardiyan beni ters kelepçe yapmak üzereyken bir daha ileriye fırladım ve kafam Deren'in göğsüne denk geldiğinde, onu omuzlarından sertçe arkaya ittim. Yumruklarımı göğsüne doğru vurup tekmelerken saçlarım sürekli yüzüme düşüp duruyordu. Deren hâlâ a...