Jisung sessiz kaldı.

"Tamam ben söyleyeyim. İlki yeni geldiğinde sürekli ağladığın içindi. Sürekli annemi istiyorum diye ağlıyordun. Bende sana tokat atıp artık annen yok demiştim, eğer annenin intikamını almak istiyorsan kendine gel demiştim"

Jisung hatırladığı anıyla başını eğmişti. Kadın yürümeyi bırakıp arkasında durdu.

"Diğeriyse.... yine böyle emrivaki işler yaptığındaydı. Senin gibi olan başka birine yaptığının sonucu olarak sana ona verdiğim cezayı izletmiştim. Bakmak istemediğinde de tokat atıp o adama ne yaptığımı göstermiştim. Hatırladın mı?"

Yine başını onaylarca salladı Jisung.

"Bu sefer öyle basit bir uyarıyla kutulamiycağınıda biliyorsundur. Bu yüzden sana kuralları tekrar anlatıcam ve kurallarımı çiğnersen ne olucağınıda göstericem." Kadın tekrar Chanyeola başıyla Jisungu gösterdi.

Chanyeol hemen Jisungun arkadan bağlanmış ellerini açtı. Ama Jisung hiç bir tepki vermedi. Bundan kaçamiycağını biliyordu. Zorluk çıkarırsa daha beteri olucağını da.

Chanyeol önce Jisungun deri ceketini çıkardı. Ardından üzerindeki beyaz gömleğin önünü yırtarcasına açıp çıkardı.

"Yırtmasaydında olurdu..." diye mırıldanıp Chanyeola alttan ters bir bakış attı Jisung. Ama Chanyeol ona acıyarak bakmıştı.

İşini bitirdiğinde Chanyeol tekrar onun ellerini arkadan zincirle bağladı ve patronunun her kese yaptırdığı üzere zincirleri avcundanda geçirdi ki tırnaklarını avcuna bastırmak yerine zinciri sıksın. Bu daha çok acı çekmesini sağlardı.

Chanyeol üzerinde aletler olan tekerlekli metal masayı yanlarına getirdi. Şuanda Jisung çıplak üstüyle onların yapıcağı şey için kendini hazırlıyordu.

"Chanyeol" diyerek Chanyeolun kemerini çıkarmasını ve Jisungun arkasına geçmesini izledi kadın.

"Kural.1 Jisung. Benim belirlediğim kişiler dışında hiç biriniz bir birinizi tanımamlıydınız"

Sözünü bitirip Chanyeola beklentiyle bakınca, Chanyeol elindeki kemerle Jisungun sırtına bir kere vurdu.

Acı yüzünden dişlerini sıkıp, gözlerini kapattı Jisung. Daha ilk darbeydi bu. Kendini tuta bilirdi.

"Sen bu kuralı çiğnedin. Bir şey yapmadım. Hadi kimlerin kimleri tanıdığını sana söyleyeyim"

Kenarda duran sandalyeyi alıp Jisungu  önüne getirdi. Diğer taraftaki masadan kendine bir fincan çay aldı ve düzgün bir şekilde sandalyede oturdu.

"Böylesi daha iyi. Evet, nerde kalmıştık? Ha evet. Senin gibi küçüklerin bir birini tanımamasını özellikle istedim. Bu akşam yaptığın gibi işimi tehlikeye atmamaları için" Chanyeola baktı ve o tekrar Jisungun sırtına kemerle vurdu.

"Elini korkak alıştırma Chanyeol." az önceki vuruşunu beğenmemiş olucak ki büyük bir ciddiyyetle söyledi bunu kadın.

Chanyeol bu sefer daha sert vurmaya çalışarak tekrar vurdu. Jisungsa kendini sıkıyordu. Elindeki zincir avucunu kapatmasına engel oluyordu.

"Zaten her kesi tanımışsın. Jaebeom öldü ama o, Mark, Chanyeol, Seulgi ve Nayeon. Onlar benim aslarım"

"Bir kaç kişiyi unuttun sanırım" diye gülerek başını kaldırdı Jisung.

"Oh sen biliyorsun galiba" diyip çayından bir yudum almadan önce Chanyeolun ona tekrar vurmasını izledi.

Ardından tadından o kadar zevk alamadığı çayın yerini Jisungun acıyle inlemesi kapattığı için gülümsemişti.

Criminal • HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin