BÖLÜM 41 CEMRE

En başından başla
                                    

Sopayı hızla bel boşluğuma geçirdiğinde acıyla inledim. Hayır benden sessiz kalmamı beklemeyin. Bordo bere olan Bera.

"Cemre yapma! Cemreee!" Bera'nın bağırışını duysam da birşey demiyordum. Hatta diyemiyordum.

Sopayı hırsla vurmaya devam ederken kesinlikle her yerim moraracaktı.

"Cemre, güzelim yapma! Yalvarırım yapmaaa!" dediğinde hızla Bera'ma döndüm.

"Güzelim mi?" dediğimde Cemre koca bir kahkaha atıp sol tarafıma vurdu bu seferde.

"Yavrum buna mı takıldın gerçekten?" dediğinde acıyla kapanan gözlerimi hırsla açtım.

"Buna takıldım Umut." dediğimde Cemre sopayla önümde sola kaydığında Bera bunu fırsat olarak yakaladı.

O da az önce benim yaptığım gibi -daha havalısını- bileklerinden asılıp Cemre'ye tekme atıp yere düşürdü.

"Yeter bu kadar!" diyerek daha deminden beri seyirci olan İbrahim kansızına döndük.

"Konuştu yine tipini siktiğim." dedi gözlerine bakarak.

İbrahim kansızı elini arkaya atarak silah çıkarıp hızlı adımlarla Bera'nın önüne geldi.

Silahı doğrudan alnına dayarken zorlukla yutkundum.

Hayır hayır.

Bir kayıp daha veremezdim.

Annem gitmişti ona dayanmıştım. Ama Bera'mı kaybedemezdim.

"Karahan, Karahan. Fazla cesaret değil bu yaptığın. Ahmaklık. Ellerim zincirli, nişanlın elimdeyken yaptığın sadece ahmaklık."

"Nişanlım değil, karım." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

Bu adam sabah yemek yerine beynini falan mı yemişti?

Bu kadar salaklık fazlaydı çünkü.

"Fazla konuşuyorsun, yanlış hareket ediyorsun Karahan. Sadece tek hareketimle beynin dağılır. Güzel Zeynep'e de ne olur düşünmek bile istemezsin." kansız herifin dedikleriyle Umut'un yüzünde psikopat bir sırıtış oluştu.

"Peki sana kim cesaret verdi piç herif? Karımın canını yaktığınız da kaç kampınız patladı? Kızın benim kıyamadığıma zarar verdi. Sence benim bu kadar sakin olmam normal mi? Beni tanımıyor musun amca?" dedi sondaki amca kelimesine bastıra bastıra.

İbrahim kansızı her söylediğiyle bozulurken sonda bakışları biraz arkasındaki Cemre'ye kaydı.

O saliselik bakışta oldu ne olduysa.

Bera nasıl olduğunu anlamadığım şekilde ellerini hızla zincirden kurtarırken alnına dayalı olan silahı kaşla göz arasında İbrahim'den aldı.

Silahı bu sefer Bera, İbrahim puştunun alnına dayıyordu.

"Ben Karahan'ım İbrahim Akça. Karahan'ın canından önce sevdiği gelir. İki oldu sevdiğime zarar verdiniz. Ama üç olmaz. Sana kaçman için fırsattı. Ama sen ahmaklık edip beni sevdiğim kadınla tehdit ettin. Yetmedi kızın, kızıma zarar verdi. Ben affetmem İbrahim Akça. Kendime yapılanı unuturum. Ama soluma yapılanı unutmam." dedi korkutucu ses tonuyla.

"Sizin adaletiniz var. Yapamazsın. Hayır yapamazsın." diyen piçe bakarak kahkaha attı.

"Çatışma anında Zeynep'i rehin aldı. Kör talih işte. Masuma zarar gelmemesi için sıkmak zorunda kaldık. Kaza geliyorum demiyor Akça." dedi sahte üzüntüyle.

"Sıkın şuna." diyerek arkadaki üç adama baktığında bende onlara döndüm.

Gelmişlerdi.

Beni zincire bağlayan da olmak üzere diğer tüm adamların kafasına silah dayalıydı.

Kaybolmuş Kalpler (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin