Duyulmayan Seslerin Oyunu

4. Çürük elmalar

Son dakika haberi....

Sokağa çıkma yasağı çanı çaldıktan yarım saat sonra, hükümet binasında ganimet kabinine sızıp bulduğu ganimetleri alıp kaçan gizemli yağmacılar aranıyor... iddiaya göre iki kişilerdi ve yüzleri maskeli baştan aşağı siyah kamufle giyen yağmacılardan , güvenlik kuvvetlerinin yoğun araştırmasına rağmen henüz bir iz bulunamadı. Güvenlik kuvvetleri genel başkanı bu densizliği yapan ve iş birliğinde bulunanlara en ağır cezayı vereceklerini belirtti..

"vay anasını... " diye çıkıştı. "Bu kadar hazineyi hükümetten çalan adam, bize ne yapmaz"

"Ne o, çok mu özendin " dedi Ayça, erkek kardeşi Alper'e

Masadaki yerini alınca söze dahil olan Merih,
"Kafası yönetim tarafından uçurulunca, şuanki gibi havalı görüneceğini sanmıyorum" diyerek Alper'e kapağı yapıştırdı.

"Haha! bu kadar param olsun askerleri bile satın alırdım emin ol, Merih"

Kuzeni Alpler'in zekâ yoksunu olduğunu bildiği için onun bu şakasına iç çekip susmayı tercih eden Merih, yaptığı işe odaklandı.

"Küs kedisi...! " kendisine seslendiğini anlayan Hare, Ayça'nın şımarık tavırlarına kulak asmayıp okumakta olduğu kitabına kaldığı yerden devam etti. "Aloo Açız" Hare'nin onu umursamadığını anlayınca bu sefer nazik bir biçimde.

"Bize yemek yapar mısın arkadaşım " dedi tatlı bir ses tonuyla.

Hare ayağa kalktı ve mutfağa doğru gidip dolapları karıştırdı "Yaparım yapmasına da..." o sırada dolapları karıştırmaya devam ederek eline aldığı patatesi gösterip iç çekti.

Alpler'in aklında bir fikir vardı ve bunu açıklamaya başladı. "Pazara gidip erzak çalacağız"
Dediğinde Hare, Merih ve Ayça aynı anda şaşkın gözlerle Alper'e döndüler
"Ne?" Dediklerinde.
Alper yüzündeki sinsi gülümsemeyi takınıp planı anlatmaya başladı.
Pazar vardiyasında bu akşam iki tane güvenlikçi asker vardı. Genelde komple siyah kamufle giyer soğukkanlı, hızlı, çevik ve zalimdirler. Emin olun onlardan birisine yakalanmak istemez onların muhattabı olmak istemezsiniz. Bu askerler yönetim tarafından özenle seçilip sıkı eğitimle seçilmiş sayılı kişilerdir. Bu yüzden onların gazabına düşmemek. İçin onların istedikleri gibi olun ve size söylenenlere uyun, aksini yapmak isterseniz de ölüm sizin icin kaçınılmaz bir son olur.

"Bu hiç iyi bir fikir değil" dedi hare mutfağı terk edip Ayça, Alper ve Merih'in oturduğu üçlü masaya gelerek.

Hare Merih'in yanına oturunca Merih'in dudakları yukarı kıvrıldı."Geç" dedi yanında yer açarak.

Alper olayı anlatmaya başladığında Ayça iç çekerek yüzünü elleriyle yellemeye başladı. "Ayh! ben hiç aksiyon falan kaldıramam biliyorsunuz ki hastalığım bunun için pek uygun değil"

Ayça'nın bu hallerine göz deviren Alper, küçümseyici bir bakış attı "Tamam prenses sen plan dışısın zaten" deyip konuşmaya devam etti.

"Tam olarak ne yapacağız?" dedi Merih merakla.

"Kuzen yapacağımız tek şey askerleri oylayıp pazardan bir şeyler kapmak."

Alpler'in bu çok basitmiş gibi anlattığı plan Hare'ye aptalca gibi gelse de sessizliğini koruyordu.

Merih, "Kafayı yemiş Kuzen" dedi göz devirerek.

"İyi o zaman böyle oturun koltuk kemirin dedi Alper. Ben Efe'ye haber verdim "bizimle misiniz" dedi ayağa kalktı.

Merih ve Hare birbirine bakıp kararsız bir şekilde sustular.Onların bu suskun halleri Alpler'in hiç hoşuna gitmedi.

"Tamam gelmezseniz gelmyin dedi öfkeyle yerinden kalkıp kapıya doğru yöneldiğinde.