Korsan adalarına gelmiştik, herkes etrafta kendi aralarında konuşup geziniyordu. İnsanların hepsi heyecanlıydı ve arenada toplanmak için hızlıca ilerliyorlardı.
Amcam elini omzuma attı, "gözler yakışmış."
Gülümsedim, "teşekkürler."
Birlikte arenanın kayıt yerine gittik, korsanlardan biri masada oturmuş masadaki belgeleri inceliyordu.
"Kayıtlar kapandı," dedi.
Amcam bir kese altın çıkarıp masaya bıraktı, korsan gülümsedi ve altını aldı.
"Kayıt olacak kişi kim?"
Amcam eliyle beni itti, "kölem savaşacak."
Korsan gülümsedi, "o zaman ölse bile sorun olmaz sonuçta basit bir köle."
"Evet, bir köleye ne olacağı umrumuzda değil."
"İsim?" Korsan tek kaşını kaldırdı.
"Edward," dedim.
Korsan gülümsedi ve kağıda ismimi yazdı.
"Şu taraftan gidin ve bekleyin, birazdan başlayacak."
Korsanın işaret ettiği yöne doğru ilerlerdik, her yerde köleler ve savaşmak için askerler vardı.
"Takma adını nerden buldun?" Amcam sordu.
"Uydurdum," dedim. Elbette ona reankarne olduğumu söylemeyecektim, bunu bilmesine gerek yoktu. Sadece belirli şeyleri bilmesi yeterdi.
"Burdan sonra ayrılıyoruz, umarım galip çıksan iyi olur köle," diye alay etti amcam.
"Efendimin yüzünü kara çıkarmayacağım," amcama göz kırptım.
Arenadan sesler yükselmeye başlamıştı, insanların sesleri heyecanla geliyordu. Yüzünde savaş başlığı bir adam, vücud kaslarını çıkarmak için zırh giyememişti, başlığın arkasından bana baktığını hissedebiliyordum.
"Bir sorun mu var?" Dedim.
"Cılız bir çocuğun burada ne işi var," sesi başlıktan dolayı normalden daha kalındı.
"Elbette senin gibi kas manyağı birini ezmek için," dedim.
"Klikk!!" Arkasındaki kilitli kapı açıldı.
"Savaşçılar arenaya!!" Kapıyı açan korsan bağırdı.
Herkes silahlarını alıp arenaya ilerledi, ortada duran korsan seyircilerin tezahüratlarını üzerine çekiyordu.
İnsanlar bizi görünce daha çok bağırmaya başladılar."Sizi korsan adalarında görmek çok güzel, bugün burda olmamızın sebebi. Bu kölelerin ve askerlerinin birbirini öldürmesini izlemek herkes bu savaş için hazır mı?!!"
İnsanlar daha yüksek sesle bağırdı, korsan bize bakıp gülümsedi.
"O zaman ilk tur başlasın, bahisler açılmıştır!!"
Korsan yükseldi ve arenadan çıktı, savaşcaklar birbirlerine saldırmaya başladı.
"Bu düşündüğümden daha vahşice," dedi Tessarion.
Kara kılıcımı çektim, "bunu eğlenceli kılanda bu zaten."
Önüme bağırarak gelen kölenin saldırısını atlattım ve kılıcımı boğazına sapladım. Benimle konuşan kas yığını düşündüğümden daha iyi savaşıyordu.
"O kadarda boş değilmiş," devasa bir balta ile herkesi kesmeye başlıyordu.
Pelerin giymiş biri köşede durmuştu ve hareket etmiyordu, kölelerden biri ona saldırdı ama anında öldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Soyu (1. Kitap )
Fantasy(2. Kitap yayında ) Sıradan bir paralı asker olan Edward öldükten sonra edeya kıtasının soylu ailelerinden biri olan Dragonblood ailesinin en küçük çocuğu olarak doğar. Edward yeni yaşamındaki maceraları ve en küçük oğul olmanın getirdiği zorluklar...
Bölüm 143
En başından başla