"Lütfen, yalvarırım durun ! "
Diye acıyla bağırdı Hypatia ,Ölmeden önce defalarca söylediği bu söz ona taş atan koyunların umurunda bile değildi herkes eline geçen tüm taşları acıyla bağıran merhamet dileyen kadına atıyorlardı Kimisi" Şeytan " diye bağırıyordu kimisi ise" Dinsiz " diyordu uzakta Hypatia'yı büyük bir sırıtışla izleyen Cyril öfkeli kalabalığın ateşini daha da körüklüyordu Hypatia o adama bakarken büyük bir tiksinti hissetti şu an onu öldürmeyi her şeyden çok istiyordu tüm bunlar onun başının altından çıkmıştı Hypatia'nın tek istediği öğrendiklerini yaymaktı ama yanlış bir dönemdeydi Öfkeyle kendisine taşlayan kalabalığı izledi "Zavallı koyunlar" diye geçirdi içinden keşke farklı bir zamanda olsaydı, halkın bu kadar cahil olmadığı bir zamanda olsaydı ama bu dönemdeydi işte İskenderiye'nin en karanlık döneminde gözlerini açmıştı .
Birden kafasına gelen bir taşla görüşü kararmaya başladı ,insanların bağırtıları artık boğuk boğuk geliyordu Hypatia artık yolun sonuna geldiğini anlamıştı son nefesini verirken tüm gücünü kullanarak bağırmaya çabaladı
" Geri geleceğim ,başka bir bedende geri geleceğim ."
YOU ARE READING
Hypatia
Historical FictionAcıyla ölen bir matematikçinin zavallı ruhu Mine isimli bir kızda yeniden hayat bulur geçmişinin acısını hala ruhunda hisseden Hypatia insanlıktan nefret etmeye başlar ölümünden insanoğlunu suçlayan Hypatia intikam için yemin içer