"peki şu alfa dediğiniz neye göre seçiliyor? ya da kurallar neler? Cezalar belli mi yoksa kafalarına göre mi veriyorlar? Evde iki alfa olsa  olmaz mı?"

Hızla sıraladığım sorulara Ömer bir kahkaha atarken fatih, kenanın sözünü devam ettirdi

" kuralları sana az sonra anlatırız. Alfa dediğimiz ise hiç ceza almamış kişi seçilir. Iste sorun da bu, bizde Cenk'te Serkan'da henüz hiç ceza almadı ve ikisi de bu evde en eski olan kişilerden. Cezalar belli olmaz genelde cezayı veren kişi seçer. Serkan pek ceza veren bir tip değildir. Aslında Serkan evle pek bağı olan birisi de değil bizimle pek konuşmaz. yani genelde cenk ceza verir. En son soruya gelecek olursak bir ülkeyi nasıl iki kişi aynı anda yönetemezse bir evde de iki alfa olmaz "

Başımı anladığımı gösterircesine salladım. Yani genel olarak cenkten korkmam gerekiyordu

" yani cenk cezaları verdiğine göre alfa o mu "

Araz onaylar şekilde kafasını sallarken Mustafa hızla itiraz etti

" hayır. Şuan ne Serkan ne de cenk hata yapmadığı sürece kimin alfa olduğu belli olmayacak. Bazen cenk ailesinin yanına kalmaya gider. O zamanlar Serkan alfa olur. Yani ikisinden birisi hata yapana kadar her ikisi de alfa denebilir"

Çok karmaşıktı... Sanırım hem cenki hem de serkanı alfa olarka kabul edebilirdim. Ancak her türlü sorunda ikisi de birbirine zıt şeyler söylüyorken hangisinin dediğini yapacaktık. İşte burası muammaydı.

"peki sizce hangisi kazanacak"

Dediğimde büyük bir sessizlik oluşmuştu. Anlaşılan hiç kimsenin bu konuda bir fikri yoktu. Fatih elini Ömerin omzuna koydu

"onu Ömere sormak lazım sonuçta hem cenkten hem serkandan ceza almış olan tek kişi o. Biz sadece cenkin otoritesini biliyoruz"

Ömer fatihin elini onu taklit ederek itekledi. Ardından tüm masanın ona sorar gibi olan bakışlarını gördüğünde alayla guldu

" şimdi size onlarla olan anılarımı anlatmamı beklemeyin. Sadece şunu söyleyebilirim. Cenk, tehlikeyi belli ediyor ama Serkan"

Ürpermiş gibi ellerini kendine sardı

" Serkan çok daha farklı. Yani tehlikeli değil gibi gözüküyor ama en az cenk kadar o da tehlikeli."

Araz bu konularda pek bir şey demek istemiyor gibiydi hatta nedense serkanin da alfa olması onu üzüyordu. Sanırım o cenke herkesten çok bağlıydı. Mustafa ayağa kalkıp bana elini uzattı

" bu kadar takılma zamanla alışırsın"

Zamanla alışacaktım ancak ne kadar zaman alacaktı bilmiyorum.

CENKTEN

sofra toplama işlemi neredeyse bitmiş sofrada birkaç tabak kalmıştı ki onları da elime alıp bulaşıkhaneye taşıdım ancak bulaşıkhanede çöpün yanında durmuş dikilen serkanı görünce afallamıştım. Ne diye öyle dikiliyordu ki. Sinirle ayağını yere vurdu

"kahretsin. Tam zamanını buldu"

Elimdeki tabakları sertçe bulaşıkhane tezgahına bıraktığımda Serkan hızla arkasına döndü ancak bakışları beni bulduğunda yüzündeki şaşkınlık gitmiş yerini öfkeye bırakmıştı. Bende ona aynı öfkeyle bakıyordum. Bizim birbirimize farklı bir şekilde baktığımız zaten pek görülmezdi ancak her şeyin bir ilki olduğu gibi bunun da ilki oldu. Gözlerim serkanın sıkıca bir bezle kapattığı eline kaydığında gözlerimdeki öfke yerini telaşa bırakmıştı. Farkında olmadan ona doğru bir adım atıp sordum

"eline ne oldu senin"

Hızla elini arkasına sakladı ve birkaç adım geriye gitti.

"bir şey yok."

Baskın Olan Kazansın (Bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin