Ben ona o kadar değer verirken nasıl olurda bana o sözleri sarf ederdi.

Ben bunların hiçbirini hak etmiyordum.Benim tek suçum Kıvanç gibi bir şerefsizi sevmekti.

Sevmek-ti,geçmiş zaman eki(di) dediğim gibi ben onu artık sevmiyordum...Vardığım bu gerçekle istemsiz olarak bir sırıtış belirmişti yüzümde.

İçimde ona karşı olan olumlu duygularımı da tek sözüyle yıkmıştı işte.Benim aşık olduğum adam bu olamazdı.

Ondan nefret ediyordum.Her şey bitmişti artık.Ben belkide diyordum pişmandır ama değişen hiç bir şey yoktu.Aynı tas,aynı hamam

Beni bu düşüncelerimden ayıran şey Çağlar'ın sesiydi.

"Sen Eylül'e nasıl sürtük dersin lan "dedi.

İşte iyice şaşırmaya başladım Kıvanç bana sürtük demişti.Yıllardır sevdiğim çocuk bana sürtük derken İki haftadır tanıdığım ve sürekli kavga ettiğim Çağlar beni savunuyordu valla bayılacaktım şimdi.

Kıvanç tekrar konuştu" Çağlar sen benim eskilerime çok mereklısın galiba."

"Kıvanç yeter artık uzak dur benden çevremdeki insanlardan. Hiçbir şey olmamış gibi davranmayı kes.Çok şey oldu ve sen beni kaybettin Kıvanç Tümer. Sen beni en yakın arkadaşımla aldattın. Ve artık kendini savunmaktan vazgeç benimde bir gururum var. Bana sürtük diyorsun ya aynaya bak önce zengin piçin tekisin. Anlamıyorsan heceleyeyim U-ZAK-DUR!!!tamam mı,yoruldum ben artık benim hayatımda yerin yok.Sen bizi bitirdin artık biz diye bir şey olamaz.Sen tam bir erkek orospususun.Seni unutmak istiyorum Kıvanç,o aşık olduğum her şeyini seni tamamen hayatımdan çıkartmak istiyorum."

Sonra kafamı çevirdim Çağlar'a.Şaşkın şaşkın gözlerle bize bakıyordu.Garibim bilmiyordu hiçbir şeyi öğrenmiş oldu bu sayede.

Uçurumda bile anlatamıştım zaten gerçekleri...

Kıvanç tekrar konuşmaya başladı. Anasını satayım bir susmuyor ki.

"Eylül köpekler gibi pişmanım,siktiğimin hormonlarına sahip çıkamadım affet beni,sen hiç öpmeme izin vermedin seni ama ben hep seni sevdim güzelim" diyerek yalvarmaya tekrar yanıma geliyordu ki Çağlar önüme geçip ona ardı ardı arkası kesilmeyen yumruklarını geçirmeye başladı.

Çağlar konuşmaya başladı "Yazık be sana Kıvanç hayatında Eylül gibi bir kız varken onu da kaybettin acıyorum sana" dedi.

Daha sonra Çağlar yanıma geldi.Elini bana doğru uzattı.Gözlerine baktığımda koyu kahveleri umutla gözlerime bakıyordu.

Ben bir an duraksadım.Aklıma gelen ilk şeyi yapıp arkama geri dönerek Kıvanç'ın yanına gittim ve bir tekmede ben geçirdim o hormanlarına sahip çıkamadığı yere.

Çağlar'a baktığımda tek kaşını kaldırmış şaşkın bir halde bana bakıyordu.Gözlerinde hayal kırıklığı vardı.

Elinden tutmak istemediğimi düşünüyordu.

Sonra pişman olmayacağım bir şey yaptım ve Çağlar'ın daha demin uzattığı elini tuttum.

Çağlar bana baktı sonra bende baktım o tekrar bana baktı sonra aynı anda kahkaha atmaya başladık tam ben bir şey diyecekken arkadan bir ses geldi.

Yine Kıvanç bize bağırıyordu.

"Unutma Çağlar Atay, Eylül eskisi gibi yine benim olacak ve yine sen kaybedeceksin.Her zaman ki gibi " dedi.

Kıvanç'a tek tepkim arkamı dönüp el hareketi çekmek olmuştu.

Çağlar şaşkın şaşkın bana baktı. Sanırım beni cici kızlardan sanmıştı.

SON ADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin