4. Pislik Patron

En başından başla
                                    

"O adam kimdi?" Soru sormamasını umarak gidiyordum ama sorup duruyordu.

Bu patronun zaten ilk günden beri bana yakınlaşmaya çalıştığını anlamak çok kolaydı. Hep ondan uzaklaşıp hep ondan kaçıp geçmişti günlerim. Ama bu kez evime kadar gelmesi sınırları aşmıştı.

"Lütfen beni burada indir." Bu arabadaki de onunla aynı cinsten tanımadığım birisiydi. Hemen bundanda uzaklaşmakıydım. "Ne yapıcan gece gece sahilde?"

"Seni ilgilendirmez durdur arabayı ineceğim." Dafa fazla uğraştırmadan arabayı kenara çekti ve durdu. Hemen arabadan inip önüme rastgele yürümeye başladım. Sonunda yorulduğumu hissedince bir tane bankta oturdum. Hava iyice soğumuştu gece olunca. Benim üzerimde de pekte gece havasına uygun olmayan şeyler vardı. Bu da hem üşümeme üşüdükçe duygulanıp ağlamama neden oldu.

Ne yapacaktım şimdi? Kaç aylık işimden kovulşmuştum. O evde zaten o pisin olduğuna göre eminim evdende atacaktı. Hem o pislik herif daha bu aylık maaşımı ödememişti. Yani bu kadar mıydı benim mutlu olmam. Geçmişte geçen lanet 17 senemin meyvesini yemem sadece bir kaç ay mıydı? Bunları düşünüp içim içimi yerken sesli sesli ağlıyordum bu sefer.

"Havuç kafa biliyorum biraz saygısızca olacak ama sümüklerin akıyor." Duyduğum ses ile hemen arkama baktım. Mete bir ağaca yaslanmış bana bakıyordu. "Oğlum ciddi misin sen? Niye takip ettin beni sapık!" Tüm sinirimle bağırdığım sesim uçsuz denizde yankılanmıştı. "Ama sende beni her gördüğünde sapık demeyi kesermisin lütfen. Hem sorunun cevabını vereyim sümüklü kız. Ne üstün seviye bir sapığım nede beyinsiz bir aptal." Benim sesimi taklit ettiği için başka zaman olsaydı gülerdim ama şuan hayatımda komik şeylerin hepsi silinmiş gibi hissediyordum. Ne dediğini umursamadan önüme döndüm ve bu kez sessizce burnumu çekerek ağlamaya devam ettim.

Karanlık denizi izleyerek ağlarken Metenin yanımda oturduğunu bile hissetmemişim. "Durum o kadar kötü mü?" Hayla gitmediğini görünce şaşırmıştım. Saatlerdir burada benimle birlikte oturmuşmuydu? "Çok kötü...Kötü neymiş efendim berbat." Daha fazla konuşacak halim kalmamıştı. "He sen öyle diyorsan çok kötü olmalı o zaman. Peki birine anlatıp rahatlamak istiyor musun? Mesela ben?" Ne yapmam gerektiğinde çok kararsız kalmıştım. "O sarhoş sapık benim patronum. Pislik bana ev verdi oysaki aylardır benim geceleri rahat rahat uyuduğum evimin anahtarı onda varmış." Anlatırken kurumuş gözümden tekrar yaşlar akmaya başlamıştı.

Sadece işe başladığım zamandan ve o patrondan bahsetmiştim. Daha adından başka hiç bir şey bilmediğim birine daha fazla bir şeyler anlatamazdım.

Morelimi yerine getirmeye çalıştığı çok belliydi. Ben acınası hikayemi anlatırken o da olayı komiğe çevirmeye çalışıyordu. Ama o patrona çok sövmüştü. Bu da yaşlar arasında sırtmamamı sağlamıştı.

"O eve geri dönmeyeceksin değil mi?" Sahi bu gece nerede kalacaktım ben? Belkide sabaha kadar burada kalırım , sabah oluncada karakola gidip sapık herif hakkında şikayette bulunurdum. Evet böyle yapmam mantıklı olurdu. "Sabaha kadar burada kalacağım. Sabah olunca karakola gidip şikayette bulunurum." Artık bir yabancıya niye açıklama yapıyorsam. "Hayır kesinlikle buna izin vermem." Ne dediğini kavrıyamadığım için denizden bakışımı ayırıp ona baktım. "Pardon da neye izin veremzsin?"
"Geceyi bu korkunç karanlık sahilde geçirmene." Şaka mı yapıyordu daha kim olduğunu bile bilmediğim bu çocuk ne hakla benim işlerime karışıyordu. "Tamam Metecim bak derdimi dinlediğin, o sapıktan kaçmama yardım ettiğin için sana teşekkür ederim. Ama şimdi gidebilirsin müsaade ediyorum. Lütfen git ve ne yapmam gerektiğini senden sormadım." Şu zamana kadar etrafımdaki herkesten emir alarak büyümüştüm ama ben artık eski Sima olmadığım için kimsenin emirlerine uyacak değildim.

"Bende diyorumki Simacım rica ederim. Ama küçük bir bayanı gece gece bir sahilde yanlız başına bırakıp gidecek kadar gurursuz bir erkek değilim ben." Bu işle gururun alakası neydi şimdi? Dediklerine şaşkın şaşkın bakıyordum sadece. "Oğlum ne yapacaksın peki?" Dalgayla Sorduğum soruya ciddi ciddi cevap verince şaşırıp kalmıştım. "Muhtemelen şuan seni evime götüreyim desem hayatta kabul etmezsin ve düşününce biraz makul olmayabilir. Ama eğer gidebileceğin bir yakının falan varsa seni ona bırakabilirim eğer diyorsan onu da istemiyorum seni bir otele götürebilirim."

Kolumdaki saatin gece biri gösterdiğini görünce ne yapmam gerektiğine karar verememiştim. Acaba Hakan abinin evine gitsem nasıl karşılanırdım. Bu şıkkı direk eledim. Tek gece bir otelde kalabilirdim ama bu benim için biraz pahalıya patlardı. Peki ne yapmam gerekiyordu?

"Tamam anlaştık seni bizim şirketin oteline götüreceğim. Merak etme konuğum olduğunu söylerim sana iyi hizmet ederler. Hem garson kız ücret konusunu hiç merak etme özel müşterilerimize ücretsiz hizmet ediyoruz." Buda neydi şimdi? Tam olarak kimdi bu karşımdaki çocuk?

○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

Bölüm sonu

Mete kimsin sen kim?

Evet bölümü nasıl buldunuz ben çok beğendim. 😁

Hadi bakalım her oy pislik patrona bir tokat. 🤬

Yeni bölümde görüşmek üzere bay bay.

🔆🫶🏼🌙

HAYATIN SİMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin