5.Bölüm

31 20 2
                                    

Anma töreni...

Dünn'ün sırası ve yanındaki sıralar birleştirilmişti.Sıraların üzerinde Dünn'ün fotoğrafı vardı.Fotoğrafın etrafında mumlar,çiçekler,çikolatalar ve çizgi romanlar vardı.Sıraların etrafında öğrenciler toplanmıştı.Bazıları üzülmüş gibi davranıyordu,bazıları gerçekten üzülmüştü,bazıları ise gerçekten ağlıyordu.Penelope Albert'a fısıldadı:"Çok üzüldüm.".Sonra da ona göz kırptı ve gülümsedi.Albert, her ne kadar Dünn'ü sevmese de ona saygısızlık yapmak istemiyordu.Bu yüzden Penelope'ye cevap vermedi.O sırada sınıfa öğretmenleri Bayan Luth girdi.Sevinçle "Merhaba Çocuklar!" diye bağırırken sıranın üzerindekileri fark etti ve sessizleşti. "Gördüğüm kadarıyla,dün yaşanan olayda hayatını kaybedenler arasında sevgili arkadaşınız da vardı."dedi kısık bir ses ile.Ali ağlamaklı bir sesle "Evet,şuan onu anıyoruz." Dedi."Devam edebilir miyiz?" diye de ricada bulunda. Bayan Luth yanlarına geldi ve "Devam edebilirsiniz." Dedi.Theodore, en az Ali kadar üzgündü."Tırpanla öldürülmüş..." dedi kısık bir ses ile.Sonra sesini biraz yükseltti ve "Hangi insan dışı varlık bunu yaptıysa,öyle bir deşmiş ki...Omurga kemiği dahi görünüyor." Dedi.Oradan bazı kızlar "Iyyyyy!" diye bağırdı.
Theodore da onlara "Ne var ya!?" diye cevap verdi.

(Siren'in Ağzından)

Ben Siren (Sirené Meerder).Bende Mysterica takılarını bulmama yarayan bir gözlük var.Bu gözlüğü aslında pek kullanmam ancak bugün kullanmaya karar verdim.Şöyle ki:
Sınıftakilerden birinin SAKRON olduğunu düşünüyorum. Biliyorsunuz ki dün yaşanan olayda diğer kurbanlar vurularak öldürülürken;Dünn,tırpan ilke öldürülmüştü.Haberlerde polislerin,Dünn'ün farklı bir katil tarafından öldürüldüğünü düşündüğünü söylüyordu.Bir tırpan,bir SAKRON için en olağan silahlardan biridir.Ayruca eğer Dünn başka bir katil tarafından öldürülmüşse,kesin bu okuldan biridir.Yoksa kim neden özellikle Dünn'ü öldürsün?

Gözlüğümü taktım ve etrafa baktım.Bu gözlüğün özel bir camı var,Mysterica takıları bu cam karşısında parlar.Etrafa iyice baktım ama ne yazık ki hiçbir takı bulamadım.Bu da demek oluyordu ki ya sınıfta SAKRON yok ya da birileri takısını evde bıraktı.Bizim sınıftan biri olmasa bile katilin bir SAKRON olduğuna eminim.Onu da bulacağım.

Birkaç gün sonra...

(Penelope'nin Ağzından)

Dünn'ün ölümünden beri okul eskisinden daha farklı bir yer oldu.Çoğu kişi üzgündü ve sessizdi.Ben onlardan biri değildim çünkü Dünn'ü öldüren kişi zaten benim.Ama mesela biri Albert'ı öldürseydi ben çok üzülürdüm.Çünkü Albert sevdiğim biri.Okulda aynı zamanda neredeyse herkes dedektif kesildi.
Birbirlerine katilin kimin olabileceğine dair sorular soruyorlardı.Neyse ki şuana kadar benden şüphelenmediler.
Benden şüphelenmemeleri aslında biraz ilginç.Sonuçta Dünn'ü sevmeyen nadir insanlardan biriydim.Ayrıca okuldaki çoğu kişi bana "manyak" gözüyle bakıyordu.Aman neyse! Zaten şüphelenmesinler.Ben de tuvalete gireyim...
Tuvalet kabinlerinden birisinin kapısı aralıktı.Ben de kapıyı sonuna kadar açtım.Bir de ne göreyim!Kızın biri klozete oturmuş,bir erkek dergisine bakıyordu.Hani şu kapağında kaslı erkeklerin falan olduğu...Bana tıslar gibi bir sesle "Kapıyı kapat..." dedi.Zaten o demese bile kapatacaktım. "Çat!" diye kapattım ve içimden "Offf!Neyse ki tuvaletini yapmıyordu!" dedim.

BU OKULUN SORUNU NE??!!

Tuvalete girmekten vazgeçtim ve sınıfa gittim.Çişimi akşama kadar tutabilirdim sanırım...

Ders esnasında...

Bayan Luth'un verdiği problemleri çözüyordum.O sırada yan tarafta oturan ve konuşan Ali ve Theodore'un söylediklerine kulak misafiri oldum."Eskiden Dünn bize okuduğu çizgi romanları anlatırdı..." "Ama o yaşamıyor artık.Kim bize anlatacak." Bayan Luth bunu fark edince bana "Onları dinleme,problemleri çöz." Dedi.Bunu dediği sırada problemleri çözmüştüm.Kağıdımı Bayan Luth'a verdim ve ona şunu sordum: "Dünn'ü sever miydiniz?".Bayan Luth gözünü başka bir tarfa kaydırdı ve cevap verdi: "Yani evet...Kendisi benim öğrencimdi sonuçta." Dedi.Gözlerini başka bir tarafa kaydırmasından yalan söylediği belliydi ama bunu ona söylemedim. "Sapık kitaplar okuyup,bizi rahatsız etmesi ve düşük notlar almasına rağmen mi?" diye sordum.Böyle bir soru pek etik değildi ama yine de sormak istedim.Bu soru etik olmadığı için Bayan Luth kaşlarını çattı ve "Arkadaşın,hele ki ölü bir arkadaşın hakkında böyle konuşmamalısın." Dedi.
Ben de "Biliyoeum,ama bu..." derken Bayan Luth kağıdımı bana uzattı ve"Aferin!Hepsi doğru." Dedi.Ben de cümlemin sonunu getirdim: "Doğru."Niye böyle yapıyordum ki? Dünn'ü sevmiyordum ancak resmen Bayan Luth'un da onu sevmemesini sağlamaya çalışıyordum.Bazen çok kötü oluyorum..."Dünn'ü kafana takma." Dedi Bayan Luth. "Yaşarken bazı yaptığı şeyler iyi olmayabilir ancak bunu düzeltemeyiz.Çünkü artık o yok."Haklıydı.Artık onun hakkında tek bir şey söylemeyecektim.Çünkü o artık yok.

Kafamın İçindeki Ölüm Meleği (+18)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ