10: ASIL SAHİP

En başından başla
                                    

"Yaman!"

Öfkeyle pc'nin ekranını vurarak kapattım ve banyoya girdim. Tam duşa kabinden çıkmış havlusunu bağlıyordu. Çatık kaşları ve sorgulayıcı bakışlarını sunmuştu.

"Yağız beni alacakmış! Beni önceden de biliyormuş! Ne planınız var lan! Ne dönüyor arkada?! Ne var bu geçmişinde senin! Sikişip kardeşine mi postalıyacaktın!"

"Sen benim laptop'uma mi baktın?"

"Baktım lan baktım! Açıkla herşeyi yoksa yine öğrenirim her türlü!"

Bişey demeden banyodan çıktığında çıldıracak gibi olmuştum ve arkasından gidip bağırıyordun yine.

"Aptal beyinli! Konuşsana ne bok dönüyor! Yağız'ın dedikleri okudum beni tanıyormuş! Beni alacakmış Noluyor?!"

"Öyle bişey olmadı, olmayacakta "

"Öyle mi? Ah tamam Yaman beni korkuyor ne mutlu bana! Geçmişte ne bok döndüğünü anlatmazsan siktir olup giderim lan! İşin bitti değil mi benimle şimdi gidersin kardeşine yollarsın siktirmek için!"

"Siktir git o zaman çünkü anlatacak hiç bir bok yok! Özellikle sana! Yağız'ın seni aldığı veya siktiği yok! Yok!"

Beklemediğim kadar bağırmıştı ve korkuyla geriye doğru çekildim. Üstüme doğru yürüyor izinsiz pc'sine baktığım ve durmayan merakım için küfürler ediyordu.

"Kapa çeneni! Bide salak gibi Yağız'ı bana kötüledin ama sinsi sensin! Sırf ailenin gözüne girmek için o çocuğu ne hale getirmişsin kim bilir!"

"Ben mi?" Sinirle gülmüştü ve ciddiyetine saniyesinde dönmüştü.

"Çok mu istiyorsun lan Yağız'ı da böyle konuşuyorsun! Gerçi pardon sen Yağız'ın mal'ısın asıl sahibin o! Çok istiyorsun değil mi gerçekleri! O siktiğimin merakını durdur!"

"Salak salak konuşma! Ben ne senin'in ne de o'nun! Eğer çok katlanamadıysan bırak gideyim asıl sahibime!"

Kolumdan cümlemi bitirir bitirmez tutmuştu ve giyinme odasına götürmüştü.

"Bırak kolumu lan!"

"Hazırlan çıkıcaz"

"Bir yere gitmiyorum! Götüreceksen aldığın ah kusura bakma, çaldığın yere götür! Senin sikik geçmişini karşıtırmamış olurum! "

Cevap vermeden üstünü hızla giymeye başladı ve kravatını bağlayamayınca yere attı ve bana döndü.

"Hazırlan dedim sana!"

Dolaptan hızlı giyinmek için rastgele mini bir elbise çıkarttım ve üstüme geçirdim. Ayakkabılarımı giymek için eğildiğim'de Yaman kolumdan tutup çekmişti ve ayakkabıları elime almak zorunda kaldım.

"Nereye diyorum sana! Ne plan var yine aklında! Konuş!"

Dışarıya çıkmıştık ve korumalar bize şaşkınlıkla bakarken Yaman arabanın içine zorla girdiriyordu.

Benden önce arabaya binmişti ve ayakkabımı giymiş, benim tarafımdaki kapıya vuruyordum.

"Binmeyeceğim! Nereye gideceğimizi söyleyene kadar binmeyeceğim!"

Vurduğum kapının camını açmıştı ve dişlerini sıkarak;

"Eğer 3 saniye içinde binmezsen cesedin biner"

"Allah Allah! Bu saatten sonra dokun dokunabiliyorsan lan!"

"Bin!"

"Şu patronunuz kafayı yemiş!"

Korumalara bağırıyordum ve Yaman arabadan inmişti, yine kolumdan zorla tutup arabaya bindirmişti ve kendisi de biner binmez arabayı sert bir şekilde sürmeye başladı.

"Yaman! Nereye! Bak durdurmazsan inmesini bilirim!"

Cevap vermeyip arabayı daha hızlı sürmeye başladı ve kilitli kapıyı açmaya çalışıyordum, hangi akılla yapıyorsam?

Bir anda anı fren yapmıştı ve cebinden telefonunu çıkartıp geri yola dönmüştü. Ağlamak üzereydim şuan...
Beni gerçekten sevdiğini sanmıştım ve şimdi nereye gittiğimizi bile bilmiyordum.

Yaman bir yola birde telefona bakıyordu ve birini aramıştı.

"Geliyorum 20 dakikaya ordayım. Söyle o şerefsize orda olsun!"

"İşini siktirtmesin! Çok istediği şeyi getiriyorum!"

Ne?! Yağız'ın yanına mi gidiyorduk! Elden ele dolaşıyordum resmen!

"Yaman tamam hadi Yağız'a götürmek hariç ne yaparsan yap!"

"Sus!"

"İstemiyorum oraya gitmeyi!"

"Az önce öyle demiyordun! Çaldım ya ben seni Yağız'dan hak ettiğin yere gidiyorsun!"

"Benim kararım olmadan beni istediğin gibi yönetemezsin!"

Cevap vermedi ve direksiyona vurup duruyordu. Yol boyu aşırı derecede hız yaptığı için bir an kusacak gibi olmuştum mide bulantısı olmaya başlamıştı.

Yol boyunca yavaşlaması için yalvarıyor, bir yandan da yaptıkları için bağırıyordum.

15 dakikaya yakın bir yalı'nın önünde durmuştuk ve arabadayı durumdur durdurmaz Yaman arabadan inmişti ve herşeyin bittiğini anlamıştım. Arabada beklemiştim ve bu olanların rüya olmasını diliyordum.

Neden şimdi Yağız konusunda istekli gibi davranmıştım ki?! Ama beyefendi çoktan planlamıştı!

Dakikalar geçmişti ama halâ gelen giden yoktu ve şuan kaçmanın tam zamanıydı. Nereye gidecektim bu halde? Beş kuruş param yoktu, telefonum bile yoktu!

Umrumda değil, her türlü toparlarım. Araban çıkmıştım ve koşabildiğim kadar koşuyorum, kimse fark etmemişti, dışarda koruma da yoktu ve işim kolay olmuştu.

Yürüyüş yolu tarzı bir yere gelmiştim ve geri geri yürüyerek geldiğim yola bakıyordum, baya uzaklaşmıştım ve dalgınlığıma geldiğinde arkamda birine çarptığımı fark ettim, hızla geri döndüğümde karşılaştığım kişi, daha doğrusu kişilerle kriz geçirebilirdim... Yürüyüşten dönmüşlerdi kıyafetlerinden anlaşıldığı kadarıyla... Yağız ve Erdem.

Umursamıyor gibi yanlarında yere bakarak geçerken Yağız kolumu tutmuştu ve zafer dolu tehlikeli mavi bakışlarla gülümsemişti.

"Merhaba Altınsoy"

Merhaba cehnnem.

.
.
.
agaaggagagaga sanki herkes derenogullarini bulmuş gibiiii

Aylin askm bittin bu sefer...

Oy ve yorum atmayı unutmayın<3

Mafya Tutsağı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin