11.Bölüm-Ölü 3

28 20 5
                                    

Ertesi gün...

(Penelope'nin ağzından)

Gönderen: melindazurich @gmail.com

Alıcı: charissaeft @gmail.com

Konu:Gel

Nasıl olur da bana öyle şeyler dersin!?Bunu sana ödetece-

Ğim!Yarın saat 9'da Blumen Ormanı'nda buluşalım.

Charissa buna inanır mı bilmiyorum ama şansımı deneyeceğim.

(Yazarın ağzından)

Charissa bilgisayarından yazı yazarken ona bu e-posta geldi.

E-postayı açıp okudu ve Melinda'ya mesaj yazdı: "Benle kapışmak mı istiyorsun gerizekalı makarna beyinli!Buna nasıl cüret edersin!?" Mesajı attığı anda Melinda'dan mesaj geldi:

"Ne kapışması,neyden bahsediyorsun?" Charissa sinirliydi:

"Aptal mısın sen!?Bana attığın e-postayı kastediyorum. "Ne e-postası?Sana neden e-posta atayım?" "Gerizekalı bu..." diye düşündü Charissa.Partide olanlar dışında başka sebeplerden dolayı da kavga etmişlerdi: "Melinda kilo mu aldı?" haberi, hamilelik haberi,Melinda'nın Charissa'ya ettiği hakaretler...

"Yarın Blumen Ormanı'na geliyorum!" diye mesaj attı ve yazı yazmaya devam etti.Yaz bakalım Charissa...Son yazını yaz.

Ertesi gün...

Charissa,Melinda ile hiç konuşmamıştı.Melinda'da Charissa ile konuşmamıştı.Penelope akşamı iple çekiyordu.Albert da akşam olacakları merak ediyordu.

Akşam herkes evlerine dağıldı,Albert yanına ne olur ne olmaz diye yanına İsviçre çakısı almıştı.Saat 9'a yaklaşınca annesine Penelope'nin yanına gideceğini söyleyerek evden çıktı.

Penelope de annesine Albert'ın yanına gideceğini söyleyerek evden çıktı.Ormanın derinliklerine doğru gitti ve Blumen Gölü'nün kenarını kazarak pelerinini ve tırpanını çıkardı.Peru-

ğunu kenara fırlatıp Charissa'yı beklemeye başladı.

Charissa koşa koşa Penelope'nin olduğu tarafa gitti. "Nerede-

Sin MALinda!" diye olmayan Melinda'ya seslendi.Penelope,

Charissa arkasına dönükken ona yavaş yavaş yaklaştı...

(Penelope'nin ağzından)

Evet...Yaklaşıyordum...Tırpanımı doğru pozisyona getirdim ve iyice yaklaşınca geri sayıma başladım: 5...4...3...2...1... Charissa tam bana doğru dönerken tırpanı sırtından geçirdim ve FIŞIRRRT! Charissa yerdeydi...Albert saklandığı yerden çıktı ve birlikte Charissa'yı ayaklarından çekmeye başladık.Göle yaklaştığımız sırada birden boğazımda bir el hissettim. "BUNU NASIL YAPARSIN!" diye bağırdı biri.Anlaşılan biri görmüştü beni.Arkama döndüğümde Siren'i fark ettim.Hem ağlıyor,hem de öfkeliydi.Elinde bir bıçak olduğunu fark ettim.Bu bıçak,normal bıçaklara benzemiyordu ve oldukça inceydi.ani bir hareketle boğazımı ellerinin arasından kurtardım ve ona doğru döndüm. Bana çığlık atarak bıçakla saldırdı.Aslında onu da o an öldürebilirdim ama içinde bulunduğum hal buna müsait değildi. Tırpanım fazla büyüktü ve uygun bir pozisyonda olmam gerekiyordu.Tırpanımın gövdesiyle gelecek darbeleri engellemeye çalıştım.Kollarımı kesmişti,kollarım kesiklerle doluydu.Siren'e bir yumruk attım,yumruk atınca bir süre afalladı ve yere düştü.Albert'tan yardım istedim.O da bana İşviçre çakısı fırlattı.Çakı mı?Gerçekten mi? Siren ayağa kalkınca beni itti ve yere düştüm tam bıçağı kalbime saplayacakken Albert beni kendine doğru çekti.Çakıyla yüzüne bir çizik attım.O da acının etkisiyle daha da sinirlenip yüzüme bir çizik attı.Sonra arkamda bir ağaç olduğunu fark etti ve beni ağaca dayadı.Bir süre nefes alıp verdik.Sonra "Baksana...İkimiz de SAKRON'uz birbirimize zarar vermek kendimize zarar vermek demektir.Bu yüzden... Arkadaş olalım mı?" diye sordu.Bir saniye...O kadar bıçaklı saldırıdan sonra şimdi benle arkadaş mı olmak istiyordu?Reddedecek gibi oldum ama eğer reddedersem benim katil olduğumu herkese söyleme ihtimalinin olacağını düşündüm ve kabul ettim.El sıkıştık ve "Sana yardım edeceğim." Dedi.Sonra birlikte Charissa'yı gölün içine ittik. "Sana aslında kızgınım,en iyi arkadaşımı öldürdüğün için...Ama Darrin ve Dünn'ü deöldürdüğün için seni affediyorum.Onlardan nefret ediyordum." Dedi. "Kurbanlarını hep aynı şekilde ve aynı yerde öldürüyorsun.Buradan senin Dünn ve Darerin'i de öldürdüğünü anladım." Diye devam ettirdi. "SAKRONLAR hakkında oldukça fazla şey biliyorum sana da bazı şeyleri anlatabilirim.Bana merak ettiklerini sor." Dedi.Aslında aklımda birkaç soru vardı,bunu deyince o soruları sordum.

Kafamın İçindeki Ölüm Meleği (+18)Where stories live. Discover now