Güzelim❤️ : Aşkım abiye denemeye geldik Zeyneple,ben bunları denedim hadi sen birini seç.
Yüzbaşım💋 : İlk zamanlarda bana yanlışlıkla atmıştın,hatırladın mı?
Güzelim❤️ : Hatırladım hatta sen silmemiştin onları.
Yüzbaşım💋 : Şimdi de silmeyeceğim.
Güzelim ❤️: Silme,ben o telefona daha güzel anılar bırakacağım. Şimdi iki tane seç ona göre birini Artvin'e birini Samsun'a alacağım.
Yüzbaşım 💋 : Şu kırmızı güzelmiş bunu Artvin'de giyin.
Güzelim ❤️: Aşkım kadın bana bir katalog gösterdi elbise güzel ama ben bunu yaptırırım.
Yüzbaşım 💋: At resmini.
Güzelim ❤️:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güzelim ❤️: Kollarını terzide yaptırırım. Çok güzel olur,kadın yarın getiririm dedi yarın alırım.
Yüzbaşım 💋: Güzel,hayatım sen nasıl istersen öyle olsun. Bunu Samsun'da mı giyeceksin?
Güzelim ❤️: Evet Samsun'da giyeceğim. Şimdi beni oyalama satın alayım.
Fırat'ın cevap vermesini beklemeden derhal telefonu bıraktım ve gidip onları satın aldım. O mağazadan çıkıp başka bir yere gittik,tabi Zeynep pullu bir şey görünce deliye dönüyordu.
İlk denediği askılı uzun sol bacağında yırtmacı olan kabarık altın sarısı bir elbiseydi. İkincisi ince askılı sağ bacağı açık,uzun ve sağ belinden uzanan bir kuyruk vardı. Üçüncü denediği düz,dizlerinin üstünde biten püsküllü,pullu ve ne renk olduğunu anlayamadığım bir elbiseydi. Zeynebin işleri,pul hastası manyak. Dördüncü denediği düz pembe,pullu,uzun ve sol kenarı açık bir abiyeydi. Beşinci ve son olarak dendiği ince ip askılı,baya fazla pullu,bordo,balık elbiseydi. Kerem'e attı ve Düz pullu,püsküllü ne renk olduğunu bilmediğim o garip elbiseyi aldı. Onu Samsun'da giyecekmiş. Diğeri ise kabarık altın sarısı abiyeydi aldı.
O mağazadan çıktıktan sonra kahve içmeye bir kafeye geldik. Ben bir latte söylemiştim,Zeynepte sade türk kahvesi söylemişti.
"İnci bu aldıklarımız güzel de,sanki o haki elbise biraz sana gitmiyor." Manyak mı ne bu kız,ben bikere onun kollarını sıfır kol yaptırıp kısalttıracağım.
"Sen kendi aldıklarına bak o pullu püsküllü garip şeyi neden aldıysan?" Kendi aldığına bakmadan benimkine laf söylüyordu.
