3- Hayalkırıklığı

4.8K 237 65
                                    

Evet, ben geldiiimmm...

Nasılsınız bakalım...

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayınız...

Bol bol yorum yapın lütfen...

Keyifli okumalar...

" Şahin sevgilim!"  Başımı bahçe kapısında bize el sallayan kızıl saçlı kadına çevirdim. Beynim algılayamadı anlık. O Şahine 'Sevgilim' mi demişti az önce?

Bakışlarım Şahini bulduğunda yerinden kalktı. O kadın bahçeden içeri girdiğinde Şahin de ona doğru ilerledi. Oturduğum yerde şok içinde kalmıştım. Ben... Ben sanmıştım ki...

Şahin kızıl saçlı kadına ilerlediğinde kadın ellerini açarak boynuna atladı kadının. " Я так соскучилась по тебе любимый..." Rus muydu bu kadın? Kazakistan'da yaşadığımdan dolayı Rusça konuşmayı az çok biliyordum ve bu kadın Şahine onu özlediğini söylüyordu.

Dolan gözlerimi saklamak adına anlık gökyüzüne baktım. Çaktırmadan gözümden kaçan bir damlayı sildiğimde Duygu ile göz göze geldim.

Bana şefkatle bakıyordu. Onun yüzüne hayalkırıklığı ile baktım. Madem onun sevgilisi vardı bana niye söylememişti?

" Ha... Hala ben tableti şarja takayım." Arkama bakmadan evin içine koşar adım ilerledim. Arkamdan adım sesleri geliyordu. Odanın içine girdiğim anda gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldü.

Kendimi yatağa yığılırcasına bıraktığımda odamın kapısı yeniden açıldı ve içeriye Duygu girdi. Ona yaşlı gözlerle baktım. " Niye bana söylemedin?" Diye sordum gözyaşlarım içerisinde.

Duygu hemen yanıma gelip oturdu. Ellerimi ellerinin arasına aldı. Tepki vermedim sadece yüzüne bakıyordum. " Ayrılmışlardı... Yemin ederim altı aydır ayrıydılar... Ne zaman barıştıklarını bilmiyorum..."

" Ben... Ben aptal gibi bugün-" Lafımı bile tamamlayamadan yine hıçkırıklara boğuldum. Duygu beni sakinleştirmeye çalıştı.

" Ağlama lütfen. O kadını biliyorum ben. Abimin peşini bırakmadı kaç ay. Ondan sonra bir şeyler yaşadılar ama çok kısaydı. Abim Antalya'da tanışmıştı onunla ve arkadaş olmuşlardı. Ama o kadın abime aşkını itiraf etti ve bir ilişkiye başladılar. Çok kısa sürdü çünkü abim ondan hoşlanmaktan ileri gidemedi. Ayrılmak istedi, ama Olga istemedi. Böyle böyle üç dört ay geçti. En son abim onunla tamamen görüşmeyi kesmişti. Ama barışacaklarını bilmiyordum. "

Başımı salladım sadece ve kısık sesle mırıldandım. " Hoşlanmaktan daha fazlası bence Duygu... " Dedim içim ysna yana. Duygu sustu,  bende sustum. Sessiz sessiz gözyaşlarımı akıttım.

Ben o anlarda kendi iç savaşımı veriyordum.

Ona olan aşkımı içime gömecektim. Zaten çok yeniydi ki. Unuturdum ki ben onu. Hem onun sevgilisi vardı. Sevgilisi olan birini kalbimde taşıyamazdım ki ben. Bu saygısızlık olurdu, hem bana hem onun sevdiği kadına...

Ama nasıl yapacaktım ki? Nasıl onu söküp atacaktım kalbimden? Bu kadar kolay mıydı? Bu kadar kolaysa onca insan kalbi kırık, boynu bükük olmazdı ki.

İçimde yaşardım bende. Hayallerime bile alamazdım. Çünkü onun kalbi başkasına aitti. Ne yapacaktım ben şimdi? Neyin nesiydi bu böyle?

Başımı Duygunun dizinden kaldırdığımda onun sırtını yatak başlığına dayayarak uyuduğunu gördüm. Yavaşça yerimde doğruldum ve onun penceresine bakan odadaki balkonun önünde durdum. Kapıyı açtım ve balkona adımladım. Koltuğa oturdum ve karanlıkta onun odasına baktım.

Misafir kız (Mahalle hikayesi) [ASKIDA]Where stories live. Discover now