Ama Rin'in durması ile kendisi de durmuş ve sesin geldiği yöne dönmüştü
"İsagi Yoichi değil mi? Genel muayene zamanı geçiyor. Lütfen gelmişken yaptırın"
Bakışlarını tedirgince Rin'e çevirip orada olmasını, kendisini bekliyor olmasını istemişti. Sinirli bakan yüze rağmen rahatlamış ve karşısında kendisiyle konuşan hemşireye dönmüştü
"Tabi. Anladım. Teşekkür ederim"
Rin'in yanına tedirgin adımlarla dönerken derin nefes almış ve kolundan tutup köşeye çekmişti
"Bak sinirlisin anlıyorum. Ama şu an değilde burdan çıkınca konuşsak o konuyu. Ayrıca sen eve gitsen iyi olur. Benim genel muayene yaptırmam gerekiyor"
"Kalırım"
"Ama saatler sürer"
"Kalırım dedim"Usulca kafasını sallayıp Rin'e baktığında Rin gitmesi için koridoru işaret etmişti. Önden ilerleyip arada Rin geliyor mu diye arkasını dönüp bakıyordu.
....
Bir kaç saatin ardından röntgen odasının önünde durdular
"Bu son"
Rin'in anlamlı triplerine rağmen iki saattir bir şekilde, kendi kendine de olsa konuşuyordu İsagi. Hastaneden çıkınca iyice azarlanacağını biliyordu.
Koluna geçirdiği montunu kapının hemen yanında ki oturma yerlerinin üzerine bırakırken cebinden telefonunu da çıkarıp montun üzerine koymuştu
"Sana emanet"
Rin göz teması kurmadan kafasını salladıktan sonra İsagi kapıyı iki kere tıklatıp içeri girmişti.
Rin ayakta Isagi'nin odaya girişini izledikten hemen sonra gözü ekranı parlayan telefona kaydı. Uzaktan ekranda anne yazdığını görmüştü.
Önemli birşey olduğunu düşünmüştü ilk. Yoksa İsagi'yi hiç annesiyle konuşurken görmemişti. Telefonu hızlıca eline alıp daha içeri gireli 1 dakika olmayan Isagi'nin ardından kapıyı açmış ve gördüğü manzara karşısında ayağında ki bağlar boşalmış gibi hissetmişti.
İsagi çıkarmak üzere olduğu sweatshirt'ünü hızlıca aşağı indirip bembeyaz olmuş yüzüyle kapıda kendisine aynı ifadeyle bakan Rin'e bakmıştı.
"Rin sonr-"
Kolundan tutulup hastanenin dışına kadar sürüklenince bağırmamak için sürekli hastanede olduğunu hatırlatmıştı kendisine.
Yapabildiği tek şey dişlerini bir birine bastırıp, ses tonuna dikkat ederek söylediği "bırak kolumu" gibi kelimelerdi. En sonunda hastanenin arkasında durmuşlardı
"Bırak kolumu!"
"Bu iz ne?!"
"Birşey değil!"
"Aptal mıyım ben?! Görmüyor muyum?! O iz ne?!"
"Bırak kolumu!"
"Birşey söyle sende o zaman! Bekle, yoksa Kaiser mi-"
"Alakası yok! Bırak kolumu artık!"....
Rin röntgen odasının kapısından içeriye bakınca kendisini farketmesi kısa süren Isagi'nin, sol kaburga altından karnına kadar giden dikişli kesik izini farketmişti. Onun üzerinde böyle bir iz olabileceğini hiç düşünmemişti. Oysa kendisine herşeyi anlattığını, hiç bir şey saklamadığını sanmıştı...
....
"Ne o iz?!"
"Belki söylemek istemiyorumdur?!"
"Kaiser mi yaptı?"
"Hayır onunla bir alakası yok"
"O zaman ne?!"
"Seni ilgilendirmez! Bırak kolumu!"Rin'in elinde olan telefonunu alıp hızlıca oradan uzaklaşmıştı. Ne dediğinin yeni yeni farkına varırken eliyle ağzını kapatmış ve geri dönmek için adımlarını durdurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•GENIUS• - Rinsagi
General FictionSᴇɴɪ sᴇᴠᴍᴇᴋʟᴇ ɴᴇғᴇs ᴀʟᴍᴀᴋ ᴀʀᴀsıɴᴅᴀ sᴇᴄ̧ɪᴍ ʏᴀᴘᴀʙɪʟsᴇʏᴅɪᴍ﹐ sᴇɴɪ sᴇᴠᴅɪɢ̆ɪᴍɪ sᴏ̈ʏʟᴇʏᴇᴄᴇᴋ sᴏɴ ɴᴇғᴇsɪᴍɪ sᴇᴄ̧ᴇʀᴅɪᴍ. Çünkü Rᥙhᥙᥒᥙᥒ rᥙhᥙmᥲ dokᥙᥒmᥙşᥣᥙğᥙ vᥲr...