Azad - Eve gidelim.
Barboros B - Duydun eve sür!
Şoför - Emredersiniz Barboros Bey!
Dedi villaya sürerek, Barboros Kaplan ise şoförle aralarında olan kısmı düğmeye basıp kapatmıştı. Sonra da Azad'ı kolunun altına alıp kendine çekip sıkıca sarmalamıştı vede onun saçlarına öpücük kondurmuştu.
Barboros B - Iyi misin evlâd?
Azad - Ben gidince sorun etmeyen adam, ikizim gidince intihar etti.
Dedi başını onun göğsüne gömerek vede derin bir nefes alıp yeniden konuşmuştu.
Azad - Benim suçum neydi baba, bunca yaşananlar sırf onunla büyümedim diye mi oldu?
Barboros B - Bilmiyorum ama ben seni asla bırakmayacağım. Hep burda, seninle olacağım aslan parçam.
Azad - Aranızda ki kavganın asıl nedeni neydi? Siz neden ayrıldınız baba?
Geçmiş...
Kuzey, Kandemir ve Barboros lise dostuydu ve ayriyetten askerlik arkadaşıydı. Tüm dengeyi bozanda Kuzey olmuştu ama kasıtlı değildi.
Pınar ile nişanlanmıştı, bu haberi de dostlarına bildirmişti, paylaşmıştı. Ama aynı kadını dostu olan Kandemir'inde sevdiğini nerden bilecekti ki? Evet aynı kadını sevmişlerdi, bunun haberiyle içine ateş düşmüş gibi olan Kandemir kötü hissetmişti. Hâlâ da hissediyordu, şuan da ikilin düğünündeydi. Boğazında ki yumru gitmiyordu, sevdiği kızı dostu almış, o yuva kurmak için adım atmıştı. Kandemir dışında herkes mutluydu, Barboros ise onun neden üzgün olduğunu anlamak ister gibi sadece onu inceliyordu.
Nikah M.- Gelini öpebilirsin.
Bu cümleyi duyan Kandemir daha fazla dayanamamış gibi düğünü terk etmişti. Işte o günden sonra da eskisi gibi dost kalamamışlardı. Bir zaman sonra Kuzey'de Barboros'ta kendi yoluna bakmıştı. Daha doğrusu Barboros bakmak zorunda kalmıştı, dostları ihanet etmişti. Ayrılmadan önce onun servetinden gizlice araklamışlardı ve o bunu geç fark etmişti. Bu yüzden de kendine kızgındı, onları dost sanmıştı. Iki muhabbetlerine kanmıştı ve bu hep bir başına olmaktan olmuştu. Çünkü onu kötü insanlara karşı uyaracak kimsesi yoktu. O kimsesizdi, bir başınaydı.
Servetinden giden bütçeyi fark edince delirmişti, tırnaklarıyla kazıya kazıya azda olsun kendine bir servet yapmışken ikili ondan en az yarısını çalmıştı. Emeklerine konmuşlardı.
Barboros - Allah belânızı versin, kendi kanınızda boğulun!
Şimdi ki zaman
Azad - Yani benim öz babamda, üvey babamda senden çalarak zengin oldu.
Barboros B - Emeklerime göz koydular, bende hırslanıp servetimi büyüttüm. Gücüme güç kattım, sonunda da yer altı mafyası oldum. Şimdiyse tüm mafyalar benim emrimde, hepsi önümde diz çöküyor. Çakalları bile dize getirdim, hepsi benim emrimde çalışan birer köpek oldu.
Dedi oğlunun saçlarını yavaş yavaş severken, o anda duran araçla geldiklerini anlamıştı. Eve gelmişlerdi, çok geçmeden de açılan kapıyla ikili tek tek araçtan inmişti, indikleri anda yağmur yağdığını görmüşlerdi. Ama onlar ıslanmadan 2 koruma açtığı şemsiyeyle onlara yaklaşmıştı.Yağmurda şiddetini arttırmış gibiydi, yolda başlamış ve şimdi de şiddetini arttırmıştı.
Azad - Günahlarını yika Kuzey Bey, günahlarını yika!
Dedi fısıltıyla, içindeyse bir yangın vardı. Öz babası intihar etmişti, ona adam gibi bir sevgi vermeden ölüp gitmişti. En çokta bu yüzden hakkı helal değildi. O anda çakan şimşekle gözünden bir damla yaş akıp gitmişti, bunu fark eden Barboros Kaplan ise ona yandan bakmıştı. Üzgün olduğunu bilyordu ama bu normaldi, sonuçta öyle böyle babayı kaybetmişti. Temelli kaybetmişti, bu da canını yakıyordu. Öz babası artık toprak altındaydı, Koza gitti diye intihar etmişti. Onun gidişiyle çabalamayan adam Koza'nın gidişiyle intihar etmişti. Bu da çok koymuştu çünkü o da Kuzey Bey'in evlatları arkasında ayrım yapışını fark etmişti.
2 saat sonra
Bir sevda, bir beden
Sahi senin için neydim ben?
Gün be gün eksildim ben
Seni isterken....Yavaş yavaş,
Hasar aldım yavaş yavaş
Kala kaldım yavaş yavaş
Sana kaldım yavaş yavaşEşit değiliz, anladım
Senle ben toprakla su
Nedir sevgimin senden korkusu?Offf yavaş yavaş
Hasar aldım yavaş yavaş
Kala kaldım yavaş yavaş
Sana kaldım yavaş yavaşSen istedin boyun eğdim
Kendimi sana ekledim
Şimdi kimim bilmiyorum
Büyülendim ben...Yavaş yavaş
Hasar aldım yavaş yavaş
Kala kaldım yavaş yavaş
Sana kaldım yavaş yavaşDiyip şarkıyı bitirdi, gözleri yaşlıydı. Boğazda gitmek bilmeyen acı bir yumru vardı. Kötü haldeydi, içinde yanan ateş sönmüyordu. Birkaç dk sonra gözünden akan yaşı sinirle silip yeniden konuşmuştu.
Azad - Beni de öldürdün yavaş yavaş, sende ruhumu söktün yavaş yavaş...
Adana, 3 ay sonra!
Ilk Koza yeniden gitmişti, ah birde Azad ile Barboros Bey Adana'ya gitmişti. Bugünde ailesine, memleketine Vurgun geri dönmüştü. Istanbul'a da yeni bir savcı verilmişti, ikili artık burdaydı. Ateş Ailesiyse cenazeden sonra Istanbul'u toplu terk etmişti, kimse o şehirde kalmamıştı.
Pınar hanım eşinin 40'ı çıktıktan sonra gidip başka bir adamla evlenmişti. Bu yüzden de tüm aile çok sinirlenmişti. Hatta Pamir az kalsın elini kana bulayacakken annesinin kafasına sıkan evlendiği adam olmuştu. Resmen ölüme koşmuştu, evlendiği adam katili olmuştu. Artık o da bir ölüydü, lakin pek üzülen yoktu çünkü o eşinden sonra evlenmişti. Kadını vuran adamsa şuan hapisteydi. Bunun üzerine aile memleketine dönmüştü. Trabzon Sürmene'deydiler, tek ikizler yan yanaydı. Mutlulardı...
Adana'da aynı ev içindeydiler, Barboros Bey aynı sevgiyi Koza'ya da vermeye çabalıyordu. Ama onun tek kabulu Azad idi, zamanla da belki Koza'yı da kabul ederdi. En azından yıllar sonra kavuşabilmişlerdi ama bu kavuşma ancak Kuzey Bey'in ve Pınar hanım'ın ölümüyle olmuştu. Koza evinde durduğu adamı samimi bulmuştu, kendi babasından bile şefkatli bir adam olduğunu düşünüyordu. Ah birde Azad'a olan sevgisini kendi gözüyle zamanla görmüş olmuştu. Anladığı kadarıyla Barboros Kaplan manevi oğlu Azad'a kalpten bağlıydı, onun mutluluğu için çaba sarfeden tek insandı. Bu nedenle de Azad onu çok severdi, hepte sevecekti.
Azad ise yavaş yavaş Barboros Bey'in işlerine giriyordu ve isteyerek yapıyordu. Onunla çatışmalara bile girerdi ama asla onun hasar almasına izin vermiyordu. Onunla sırt sırta çatışır, onun için ölüme bile koşardı. Ama asla zarar görmesine izin vermezdi. Tek dileği bu adamın o ölmeden önce kara toprak altına girmemesiydi. Çünkü bu adamı kaybetmeye dayanabileceğini hiç sanmıyordu. Zaten kalbinde ritim bozukluğu vardı ve bu cenazeden sonra artış göstermişti. Bundan dolayı da ilaçlarını bir tık fazla almaya başlamıştı.
Bu sezon/ Son...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ!
Teen Fiction$ - Sen bakma! # - Dur oğlum ya, en heycanlı yerinde reklam gibi girme! $ - Büyüyünce izlersin. # - Babam gibi başlama Azad, hem biz aynı yaştayız.
33/ Sezon finali!
En başından başla