Zaman kavramını yitirmiştim, ne kadar süre boyunca yol almış tik haberim yoktu. Yol boyunca uyumuş muydum, onun da fakin- da değildim ama araba durduğunda gözlerim kendiliğinden acıldı.

Etrafıma bakınarak, yayıldığım koltukta dikleştim; taehyung un evinin Onünde değildik

Taehyung, bana aldırmadan arabadan indiğinde ben de onu takip ettir. Arabanın kapısını kapatırken, bulunduğum yerin bana pek de yabancı bir yer olmadığının farkındaydım; okulumun yakının- daki, lüks sitenin önündeydik, burada evler ateş pahasıydı. Kira ların, 30 bin lira olduğunu duymuştum. Özel okulda, zengin allelerin çocuklarıyla birlikte okuyordum ve hiçbirinin durumu bu siteden ev tutacak kadar iyi değildi. Bir iki istisna varsa da haberim yoktu.

Sitenin açık otoparkında taehyung un yanında dikilirken, "Neden buradayız?" diye sordum. Boğazım hâlâ ağrıyorken konuşmakta zorlaniyordum.

Kaşlarım çatılmıştı. "Artık bana, ev aramaya gideceğim gibi laf-

lar etmeyeceksin, jungkook bey." Korumanın verdiği ikinci anahtarı

cebinden çıkarıp bana uzattı. "Yeni evinin anahtarı," dedi. Yüzünde

huzursuzluk kol geziyordu, mutlu değildi, hem de hiç.

Söylediklerini idrak etmem birkaç dakikamı alırken ona şaşkın- ca baktım. Rüyada olup olmadığımı anlamak için gözlerimi bir iki kez kırpıştırdıktan sonra, "Sen ciddi misin?" dedim. Bakışlarım iki

yanımda yükselen gökdelenler arasında gidip geliyordu. "Kararım her an değişebilir, jungkook. O yüzden düş önüme."

Yürümeye başlayıp A Blok yazan binaya doğru yürümeye baş- ladığında elimdeki anahtara baktım, sonra da hızla peşine takıl- dim. "Senden bana ev bulmanı istememiştim, taehyung." Ayrı bir evim olmasına sevinmiştim ama sinirlenmiştim de. Hem bu evin kirasını nasıl karşılayacaktım ki? Büyük ihtimalle kirayı o ödemeyi düşünüyordu ama böyle bir şeye izin veremezdim.

Taehyung binanın giriş kapısının şifresini girerken sessiz kaldı.. Asansörün düğmesine bastığında elleri ceplerinde, kaşları çatıkt ve yüzü, hiç gülmeyecekmiş gibi duruyordu. "Ben buranın kirasını karsılayamam, taehyung. Neden böyle bir şey yaptın? Ben kendim ev baka-

Cümlem yarım kalmıştı, çünkü kolumdan tutup kapıları açılan asansörün içine soktu. "Senden kira falan isteyen yok," dedi. On beşinci katın düğmesine basarken, bana sinirli olduğu için yüzüme bakmıyordu. Normalde sinirlendiğinde bakışlarıyla beni resmen döverdi ama bu sefer öyle değildi, küsmüş gibi, inadına bakmıyordu. Mutsuz ve huzursuzdu. Beni ayrı bir evde görmek istemiyordu. "Ne demek yok? " sesim onun tavrından dolayı öfkeli çıkmıştı. İşime karısmıs olaösına da Ayrıca sinir olmuştum " sen mi ödeyeceksin? "

Asansörun kapıları acılırken taehyung un bası dikti. Ve yine yüzüme bakmadan, kolumdan tuttuğu gibi beni peşinden sürükleyerek asansörden çıkardı. 58 numaralı kapının önünde durduk "evi satın aldım".

Kolumu çekmeye bile akıl edemeden şapşal bir tavşan edasıyla ona baktım. Bu kadarı fazlanın da fazlasıydı. " aldın mı? "
"Evet jungkook! " sonunda sınırını içinde tutmak yerine dısarı vurmaya baslamıstı. Bu hali daha iyiydi. "Senin için kuruş, ne olduğu belirsiz evlerde kalmana izin vereceğimi mi sanıyordun? " sesi binanın içinde yankılanıyordu. Bşnanı katındaki dairelerin birkaç tanesinin kapısı, ne oluyor der gibi acıkdı. Ama taehyung un bakıslarını görünce aynı hızda geri kapandı.

Çok iyi evime yerleşmeden komşumun üzerinde kötü izlenim bırakmayı basarmıstım.
" aç kapıyı artık, içeri girelim".

Elimde tuttuğum anahtarla kapının kilidini hızla acıp içeri girdim ve taehyung dan uzak durmak için karanlıkta ilerlemeye baş dim. Başımı sert bir şeye çarptığımda dudaklarımdan bir, "Ah!" güldü. Elim başımda, ne olduğunu anlamaya çalışırken evin içi aydınlandı. Neden başımı çarpmadan önce açmamıştı şu lanet

SÖZLEŞME⟭⟬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin