36|Anahtar&Kapı

En başından başla
                                    

"Rin'in de mükemmel bir Kunoichi olacağına güveni tamdı. "

Gözlerini tebessümle kıstı.

"Jiraiya-sama sizi daima izleyecek.
Şuanda bile bir yerlerden izlediğine eminim."

Ayağa kalktı gökyüzüne bakarken.

"Siz ikinizi böyle üzgün görse hiç hoşuna gitmezdi. Bu yüzden, hep o gururla bahsettiği eski Uzumaki ikizleri olun. Eski Naruto ve Rin."

Önlerine doğru eğildi ve dizlerinin üzerinde durdu.

"Sonsuza dek başınız eğik gezemezsiniz."

İkizlerin elindeki dondurmalara uzandı.

"Siz efsanevi sanninlerden Jiraiya-sama'nın yanına aldığı..."

Dondurmaları sırayla ikiye böldü. Tebessümle onlara uzatırken devam etti.

"...başarılı öğrencilerisiniz çünkü!"

Gözlerindeki parıltı, ikizlere de bulaştı. O baygın ve mutsuz gözlerde yeniden hava dönmeye deniz akamaya başladı.
Rin'in mavileri artık soluk değildi,parlak bir canlılık gelmişti.

Hüzünle gülümsediler her ikiside. Yavaşça dondurmalara uzandılar.

Ve her ikisininde ağzından çıkan tek sözcük olmuştu.

"Sağol, Iruka Sensei."

Ardından birbirlerine baktılar. Elleri birbirlerini buldu, sıktılar.
Rin,usulca kafasını onun omzuna yasladı. Iruka da yanlarına yeniden geçtiğinde her ikisininde sırtını sıvazlıyor kafalarını okşuyordu.

...

Depresyon havası eve hakimdi. Bir türlü gitmek bilmiyordu. Hem Naruto hem de Rin bu havanın altında eziliyordu.

Onlar ustalarını, büyükbabalarını, ailelerini kaybetmiş iki kişiydi. İki kardeş, iki insan,iki kalp.

Onlar aileydi. Ve aile,dağılmıştı. Bir daha asla bir araya gelemeyeceklerdi.
Asla.

Shikamaru'nun onların yanına gelip kurbağanın üzerinde yazan şifre hakkında bir şeyler bilip bilmediklerini sorması bile çok zahmetli olmuştu.

Kız zaten bakmıyordu. Naruto ise dikkatini vermiyordu.

Shikamaru, onların bu haline dayanamadı. Gerçekten sinir bozucuydu.

İkizleri zorla da olsa tuttuğu gibi evden çıkardı. İtirazlara rağmen.
Konoha hastanesine geldiler. Tam kapısının önünde beklemeye başladılar.

"Neden buraya geldik dattebayo?Ne işimiz var?"

"Naruto haklı,hastanede ne bok yiyoruz?"

İkiliye göz devirdi çocuk. Rin, her zamanki gibi dili bozuktu işte.

"Bekleyin biraz."

Neyseki bunu dedikten hemen sonra, beklediği kişi hastaneden çıkmıştı.

"Ah,geldi işte."

İkizler şaşkınlıkla kadına baktılar.

"Haa! Kurenai Sensei?"

Rin, gözleri şaşkınlıkla açılırken kadına bakıyordu. Daha doğrusu şişmiş karnına.

"Nasıl?"diye düşündü.

"Ne zaman..."

Naruto ise tabiki de anlamamıştı. Hemen ileriye atıldı. Kadının karnını işaret ederek bağırıyordu.

"Çok fazla barbekü yiyerek hastanelik mi oldunuz? Karnınız Chouji'ninkinden bile büyük dattebayo!"

Rin bununla gözlerini devirdi. Gerçekten tam bir aptaldı.

Born To Die | Rin&SasukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin