7- Kaybolan hisler

4.6K 233 162
                                    

Heyyyyyoooo arkadaşlar ben geldim....

Nasılsınız bakalım?

Bol bol yorum ve vote atmayı unutmayınız...

Keyifli okumalar aşklarım...

Günler hızla akıp giderken Esmanın üniversite hayatına alışması uzun sürmemişti. Zaten arkadaşlığa oldukça açık olan yapısı sayesinde birçok kişiyle tanışmış ve arkadaş olmuştu.

Gittiği üniversitede bir çok etnik unsur yer alıyordu. Esmanın ingilizce ve Rusça konuşa bilmesi ise işini daha çok kolaylaştırıyordu.

Otobüsten inmiş ve ağır adımlarla eve doğru gidiyordu Esma. Ne var ki sonbaharın ilk ayları olmasına rağmen yaz sıcaklığını aratmıyordu.

Üzerinde etek ve crop vardı. Cropun üzerine kombin amaçlı aynı renk gömlek giymişti.

" Esma!" Duygunun sesini duymasıyla arkasını döndü. Kuzenini görmesiyle yüzünde gülümseme oluştu.

" Nasıl geçti günün bakayım?" Dedi neşeli haliyle. Bu soruyu sormasıyla ikisi hararetli bir şekilde konuşmaya başladı.

Duygu daha çok yakışıklı çocuklardan bahsetti, Esma ise üniversitede tanıştığı arkadaşlarından ve öğretmenlerinden.

" Bana bak Eso, eğer benden başka yakın arkadaş bulursan senin o saçını başını yolarım." Dedi yalandan ciddiyetle.

"Senden daha yakın olanı arasam da bulamam ki." Dedi Duygunun sol koluna sarılarak. Duygu duyduğu ile memnun bir ifade belirdi yüzünde.

" Aferin."

Yürüye yürüye eve doğru yürürken Arslan evinin penceresinden onlara denk geldi. Esmanın neşeli neşeli bir şeyler anlatarak yürümesi yüzünde bir gülümseme oluşmasına neden oldu.

Elindeki kahve bardağından bir yudum aldı. O günden sonra olabildiğince Esmaya denk gelmemek için ofisinden evine gece yarılarında gelir olmuştu.

Sanmıştı ki basit bir etkilenme. Basit bir hoşlantı. Eğer ondan uzak durursa unutacaktı. Ama...

Ama hissettiği tek şey Esmayı görme isteğiydi. Kafasını asla ise veremiyordu. Esma ve Şahin'in arasında olabilecek herhangi bir şey kalbini sıkıştırıyordu.

Peki neden? Niye? Aşk denen saçma şey ile onca kez dalga geçtikten sonra olacak iş miydi?

Yok canım ne aşkı. İyice kafayı sıyırmış olmalıydı. Sadece... Sadece Şahin'i tanıyordu. Onun nasıl biri olduğunu biliyordu. Üzerdi Esmayı, kalbini kırıp bırakırdı.

Tek nedeni buydu. Evet, evet tek sebebi o kızın üzülmemesiydi...

İki kız kapının kilidini açıp girdiğinde mutfaktan bir takım sesler geliyordu. Sesi takip ederek mutfağa girdiklerinde Gülperi halası ve Hülyanın karşılıklı kahve içtiklerini gördüler.

" Hoşgeldiniz kuzularım. Beraber mi geldiniz?" Diye sordu. Duygu memnuniyetsizlik ile süzdü Hülya'yı. " Evet halacım, yolda karşılaştık." Dedi. Gülperi hanım başını salladığında Esma Hülyaya baktı.

" Merhaba." Dedi tekdüze bir ses ile. Hülya onun aksine gülümseyerek cevapladı Esmayı. " Selam." Duygu ile de tek düze bir sesle selamlaştılar.

" Okuldan mı dönüyorsunuz?" Diye sordu Hülya. Başımı olumlu anlamda salladım.
" Esma?" Diye seslendi Hülya.

Esmadan...

" Efendim?" Dedim masaya oturduğumda. Duygu da yanımıza yerleştiğinde halam mutfaktan çıkmıştı.

" Aslında pek muhabbetimiz yok ama..." Dediğinde onu rahatlatmak için gülümsedim. Galiba bizimle iletişime geçmek, arkadaşlık kurmak istiyordu.

Misafir kız (Mahalle hikayesi) [ASKIDA]Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ