"Etkilendim." Ben iğrenir gibi yüzüne bakarken beklediğim tavır Adrien'den geldi.
"Pardon?" Jeremy gergince yutkunup Adrien'e döndü.
"Yani şey anlamında o anlamda değil anladın işte s-" lafını Chloe bölerken içimden şükürler ediyordum.
"Onu bunu bırakın da bu kurşunlama olayına ne diyorsunuz?" Chloe konuyu değiştirirken sözü ben devraldım.
"Benim peşimdeki adamlar olabilir mi? Karşı bir atak mı bekliyorlar yoksa?" Dedim korkuyla.
"Hayır." Dedi Micheal amca kesin bir dille.
"Hayır kızım. Bunlar senin peşine düşen iki soysuz için büyük bir organizasyon. Biraz bekleyelim. Atağa geçmek için epey erken." Dedi gözlüklerini düzeltirken.
"Baba, onlar mı dersin?" Kuzen Jeremy'in konuşmasıyla herkes dikkat kesilirken bu sefer Micheal amca gizemli bir şekilde konuştu.
" Ondan başka kim olabilir?" Adrien amcasına döndü.
" 'O' kim?" Dedi kaşlarını çatıp. Micheal amca bu sefer gözlüğünü gözünden alıp camlarını sildi.
" Zamanında bu hastaneyi satışa çıkarmışlardı eski sahipleri. Az bir fark ile biz kazandık. Bunun sonucunda iradesi zayıf olan bir takım insanlar bu hastane için bize yapmadıklarını bırakmadılar. Son 1 senedir başımıza birşey gelmiyordu. Vazgeçtiler sandık, ancak 1 ay önce aslında başka bir sebebi olduğunu öğrendik. Hastanenin bir takım önemli evrakları kayıptı, bunu bahane ederek bizi savcılığa verdiler. Ancak suçsuz bulunduğumuzdan ötürü ceza almadık. Belgeleri de geri aldık. Atak yapmalarını bekliyordum. Piyango sizi vurdu oğlum." Dedi sinir bozukluğu ya gülerken. Şuan gerçekten nişanım mahvoldu diye oturup ağlayabilirim.
"Baba." Dedi sinir bozucu Jeremy. Bu herifte bir işler var ama, hadi bakalım.
"Adrien'de şans olsa kag-" demeye kalmadan Adrien sözünü kesti.
"O cümleyi eğer tamamlarsan yerdeki mermi çekirdeklerini sana yediririm." Dedi sinirli bir halde. Evet canım, haklısın. Bu herife bende kıl oluyorum ama bu biraz fazla değil mi?sonuçta kuzensiniz.
"Jeremy!" Rose yenge'nin uyarıcı sesiyle herkes birbirine bakındı.
"Ne oldu ne diyecekti ki?" Dedi Paul göz kırparak.
"Boşboğazlık yapıyor işte, boşverin." Dedi yanıma otururken. Elimi eline konup 'iyi misin?' dedim ağız içinden. Başını sallayıp geçiştirdi.
"Niye lan yalan mı? Attan inip eşşeğe binmek bu." Dedi beni işaret ederken. BENİ İŞARET EDERKEN. İçimden sadece üç saniye saydım. Adrien gömleğinin kolunu içeri kıvırırken ayağa kalktı.
"Şimdi görürsün atı eşşeği!" Dedi elini hazırlarken. Nino önüne geçti. Bende arkadan elini tuttum.
"Adrien sakin ol, hadi gel. Bak cidden değmez." Jeremy birden gülmeye başladı. Adrien tam yanıma dönerken bir anda ani bir hamleyle Jeremy'e attığı yumruk zaten gayet beklenen bir şeydi.
"Adrien! Oğlum sakin ol şaka yaptı. Jeremy! Sende söylediklerine dikkat et!" Jeremy ayağa kalkıp bana baktı.
"Bıraksana baba. Gene aynı çocuksu hareketler. Hele şu kıza bak. Peh! Bulmuş kendi gibi birini. Kagami'nin en azından bir ağırlığı vardı." Dediği anda Adrien'den yediği 2. Yumrukla yere düşerken yakalarından tutup kaldırdım.
"Bir daha. Beni. O kadınla. Karşılaştırırsan.Bu gün. Son günün olur!" Dedim korkutucu bir sesle. Micheal amca beni sakinleştirmeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARA (Adrianette)
Fanfiction~~~~~~~~~~~~~ "Aramızdaki bu camı görüyorsun değil mi?" "Evet." " Bu hissetiklerime engel değil. Ne bu cam nede içinde bulunduğumuz bu durum. Hiçbiri sana hislerimi değiştirmeyecek.Sana söz veriyorum..." ~~~~~~~~~~~~~
~BÖLÜM YİRMİ YEDİ:- Yine, Yeni, Yeniden-~
En başından başla