Bedenimi hareket ettirdim elleri ile ellerimi tutu.

" Şştttşs dur deniz sen bu kadarda hırçın değildin." Dudaklarını büzdü

" Deniz sen hayatın tadına doydum bence." Gözlerimden yaşlar hızla dökülmeye başladı.

"Hem sevdiceğine kavuşmak istemiyor musun?"

Bir şey hatırlamış gibi ses çıkardı." Ah ölmemişti dimi o off hep unutuyorum."

Gözlerim doldu taştı.

Gülümsemesine bu gülümseme şevkat yoktu sevgi yoktu insanlık yoktu.

Kan vardı o gözlerde vahşet vardı.

Ellerini boğazıma doladı ve sıkmaya başladı.

Ellerimi kaldırdım ve ellerini tutum çekmeye başladım

Elleri daha sertleşti dilim lal olmuş öylece duruyordum.

Ellerim onun kirli ellerinde çekmek için baskı uyguluyordu.

" Deniz abicim" elimle boğazımı tutuyordum.

" Deniz abicim elini boğazından çek hadi sakinleş" elim boğazımda hala sıkıyordum.

Gözlerimi açtım ama ellerim hala boğazımı sıkıyordum.

Karşımda gördüğümüz mavi gözlerle acıyla feryat ettim boğazımı daha da çok sıktım.

"Deniz çek şu elini boğazından" Edize baktım.

Önce gözlerimdeki yaşlar duruldu boğazındaki ellerim yavaş yavaş çözüldü.

" Aferin abicim elini yüzünü yıkayalım mı?" Edize başımı salladım yanıma geldi beni kucağına aldı.

" Ediz çok korktum " cılız sesim titriyordu kafasını eğdi saçımı öptü.

" Korkma bebeğim." Başımı göğsüne yasladım.

Lavabo' nun önünde durdu beni yere bıraktı ayaklarım titriyordu.

Avucuna su doldurdu ve yüzümü yıkamaya başladı.

Musluğu kapatı ve yüzümü havlu ile kurutu.

Ellerimi avuçlarına aldı ve öptü.

Başımı tutu göğüsüne yasladı " iyi misin bir tanem ?" Sesimi etmedim öylece durdum.

Boynuma gitti gözü dişlerini sıktı ve bana baktı " Ediz o gerçekti" dedim fısıldıyan sesimle konuştum " biliyorum bebeğim biliyorum" dedi oda fısıldadı " Ediz kırmızı olmasın" dedim ağlayarak " olmaz , söz bir daha kırımızı olmaz." Eminim neyden bahsettiğimi bilmiyordu ama beni sakinleştirmek için bana ayak uyduruyordu.

Dudaklarını anlımı bastırdı " ateşin var güzelim." Dedi ve beni kendine daha çok çekti " Ediz" sesim titriyordu " efendim güzelim" dedi şefkat kokan sesiyle " odama gitmeyelim korkuyorum." Dedim ama biz çoktan odamın kapısına ulaşmıştık " Aral Deniz'in ateşi var odama gelin"

Ellerim ve ayaklarım buz tutmuştu beynim durmuş kendimi arafta kalmış gibi hissediyordum.

Bu tanrıdan bir uyarımıydı yoksa saçma bir rüyamı bilemiyorum ama ben geçmişimden yanacaktım.

Kül olacaktım bitecektim ama o ateş beni yakamaktan geri durmayacaktı.

Belim yumuşak zeminle buluştu Ediz koca ellerini yüzüme yerleştirdi.

Kalbim sanki bir avucun içinde sıkılıp bırakılıyordu.

Soğuk soğuk terliyordum " çiçeğim gel bu kazağını çıkaralım." Elini belime koydu ve kazağımı çıkarınca beyaz tişörtüm ortaya çıkmıştı.

Abilerim mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin