Baran Demirkan hiç birşeyden korkmazdı. Bu velete bişey olacak diye korkuyordu ama.  Yatağın yanına iyice yaklaştım. Kenarına oturup bana dönük olan yüzünü inceledim. Pembe kalın alt dudak, küçük burun, uzun kiprikler, ince kaşlar ve pürüzsüz temiz tüysüz yüzü. Tek bir tane kıl bile yoktu. Bu duruma üzülüyor olacak ki arada sakallarıma ters bakışlar attığını görüyordum, sonra da kendi çenesine dokunuyordu. Bunu komik bulduğumdan  gülmemek için kendimi zor tutuyordum.  Sanki canlı bişey olsa dövüşecek gibiydi.

Elimi uzatarak  yanağına dokunmak istedim. Üşümesin diye sıcaklığı arttırmıştım. Tabi halsizim diyerek bunun arkasına sığınarak yaptım bunu. Bu küçük bedenin üşüyüp üşümemesini neden umursuyorum bilmiyorum. Sadece bi etkilenme, hoşlanma mıydı?
İki parmağımın tersiyle sıcaktan dolayı kızarmış yanağına dokundum. Yumuşacıktı. Dişlerimi sıktım yoksa yanağına yapışıp öpecektim. Vazgeçmeliydim bu durumdan ama uzak kalmak istemiyordum.

"Emir, kalk hadi. " Yanağını okşayarak konuştum,  elimi görse bile sorun değildi. Biraz da o anlardı beni belki. Onun gözünde kırgınlıktan başka bişey görmüyordum, bunun suçlusu bendim. İçim içimi yiyordu ama yapacak bişeyim yoktu. Korkak gibi onunla karşı karşıya gelince sanki hissettiklerimi öğrenecek diye korkumdan  kalbini kırıyordum. Sevmediğimi düşünmesini istiyordum, aslında istemiyordum.  Artık tamamen farkındaydım. Benden nefret etsin de istemiyordum. Sevmediğimi düşünmesini de istemiyordum. O küçük kalbini yeterince kırmıştım. 

"Emir hadi kalk, işimiz var. "  Bir insan nazikçe nasıl uyandırılır bunu da bilmiyordum. Neden coğu güzel şeyden kendimi uzak tutmuştum.   Parmağımls o güzel yanağını hafif kıstırdım. Yüzünü buruşturup elinin tersiyle önce elime vurdu. "Ya bi siktir git başımdan amına koyayım, vır vır ne ötüyorsun. Sikerim götünü  görürsün Mal Asef" 

Gözlerim ayrılmıştı, başka biri bana bunu dese şimdiye dilini kesip beynini açmıştım.  küfürü bile güzel gelmezdi abi, olmaz benimki hoşlantı değildi. Bu kadar erken alışamazdım bu çocuğa daha çok erkendi. Onu 3-4 aydır tanıyordum.  Boğazımı temizleyip üzerinde ki yorganı çektim,  yastığını da çekerek yanına bıraktım. "Emir hadi kalk güzelim,  ne bu uyku böyle ölüm uykusuna mı yattın. "  Ağlamaklı bir ses çıkararak oturdu yatağa o küçük ama dolgun dudakları büzülmüştü. Öpmek istiyordum sanırım. 

Gözlerini tamamen açıp bana baktı, bir süre bekledi ayılmayı bekliyordu sanırım. Ardından kocaman olmuş gözlerle gözlerim en derinliklerine baktı. "B-baran ben sana öyle demek istemedim. Uyuyordum vallahi Asef sandım bi an ne dediğimi bilmedim özür dilerim, isteyerek demedim gerçekten. Asla sana öyle bişey demem gerçekten bak asla demem. Ben Asef sandım sen olduğunu bilseydim der miydim? Hayır demezdim evet demezdim asla gerçekten bak yemin ederim sen olduğunu bilmiyordum  çok özür dileri-"  İki parmağımla konuşan dudaklarını tuttum. Bakışlarım hala dudaklarındaydı. Onun gözlerinde de şaşkınlık vardı.

"Tamam yavrum sorun değil sıkıntı etmiyorum, anladım zaten isteyerrk demediğini  sakin ol, hadi hemen kalk içeriye gel, görev var. Eğlenceli olacak. " Parmaklarımı çekmek istemesem de çektim o güzel dudaklardan. Usluca kafasını sallayıp onayladı beni, bu daha da kanımın kaynamasını sağlıyordu. Akıllı akıllı söz dinleyince ne kadar da güzel oluyordu. Yumruklarımı sıkarak çıktım odadan, yoksa kendimi tutamayıp üzerine atlayacaktım. Kendime artık itiraf etmişken yanında nasıl dayanacaktım bilmiyorum.

İçeriye girip her zamanki baş koltuğuma oturdum. "Uyandı mı abi?  Söyleseydin sıkı giyinseydi, yer altı serin oluyor biliyorsun. Ordakiler kansız üşümezler. Emir üşüyüp hasta olmasın. " Reha'nın konuşmasıyla ona döndüm. Hepsi mi seviyordu, onu sadece ben sevebilirdim. Gerçi farklıydı duygulsr. Bunlar o çocuğu benimsemişti o kadar,  ben ise... Ben sadece hoşlanıyordum o kadar, işin sonunda aşk vardı.  Kıskanmama gerek yoktu. Bana bişey olsa Emir'i onlar korurdu. "Evet uyandı, çıkacağımız zaman söylersiniz hazırlanır. "

Emir'in gelmesiyle masa tamamlandı. Enerjikti bugün, bu da iiçimde ki huzursuzluğu yavaş yavaş alıyordu. Yine de hala eskisi gibi konuşmuyordu.

"Evet planı anlatacağım, sizde dinleyeceksiniz. Yer altı mahzenlerine iniyoruz.  Toplantı olacak, aynı zamanda kumar oynanacsk herkesin eşi gidecek yanında. Bende yanıma bir eş bulacağım, hatta buldum bile. Emir.  Benim sevgilim olarak gelicek oraya, yanımda oturacak. Önce masada oyun oynanacak daha sonra Emir lavaboya diye kalkacak,  saat gece 1.30'u gösterdiğinde Cihan, Musa ve Ahmet de tuvalette olacak kabinlerde saklanacaksınız.  Emir kalkınca eminim ki, Mert Erkin de kalkacak. Peşinden gidecek Emir'in. Laf almaya çalışacak Emîr istediğini vermezse zarar vermeye çalışacak, o yüzden siz o kabinlerde olacaksınız. İkisi de içeriye girince Mert'in, Emir'le konuşmasına bile izin vermeden paketleyeceksiniz. Emir'in saçının teline zarar gelmeyecek anlaşıldı mı? " Kimseden çıt ses çıkmıyordu.

Kimse beklemiyordu böyle bir şeyi. "Abi, profesyonel bir sürü kadın var, tut birini al yanına ne olacak. Planda ki gibi ilerlemezse Emir'e zarar gelirse. "  Benim Emir'i sevgilim olarak götürmemi normal buluyor, ona zarar gelmesini istemiyorlardı. Bu düşünceleri benim ne düşünmem gerektiğini bilmememi sağlıyordu. Çıkmaza sokuyorlardı beni. Bu da sinirlerime dokunuyordu. " Ne diyorsam onu yap,  ayrıca hayır her yerde adam var, bende masadan ayrılırken masanın oraya çantamda bomba ayarlayacağım. Paraların altında olacak kimse fark etmeyecek kadar küçük ama etkili bombalar. Arka taraftan çıkacağız. Biz çıkınca o mekanı patlatacağız. Her yerde zaten adam var tek bir kurşun dahi sıkılmayacak. Olurda kalkışılırsa ilk ölen silahı gösteren olacak. " Olumlu anlamda kafalarını salladılar.  Emir'den hala ses çıkmaması şaşırtıcıydı. Ona baktığjmda göz göze geldik.

"Kalkabilirsiniz. Emir sende odana git hazırlan. Bende şimdi yanına geleceğim daha dikkatli konuşmamız gerek seninle."  Kafasını sallayarak kalktı. Tarık sırıtıyordu piç gibi. Onun da hiç sesi çıkmamıştı, toplantıya sonradan dahil olsa da bişeyleri farkettiğini biliyordum.

Onu aldırmadan kalkıp son talimatları yaptım. Para ve bomba da hazırdı. Silahlar ve gerekli cihazlar hazırlanırken ben Emir'in yanına gittim. Odasının kapısını tıklatıp beklemeden açtım.  Çıplak olsa güzel olurd- her neyse . "Hazır mısın? Konuşalım mı biraz? "   Kafasını salladı. Sessiz olması çok canımı sıkıyordu içeriye girip yatağına ilerledim. Köşesine oturdum, kolundan tutup onu da yanıma çektim. Kucağıma çekerdim de işte ah ah daha erkendi.

"Neden beni seçtin, sevgilin olarak yani. Herkese orospu oldu bir de bana mı olsın dedin." Kurşun gibi değmişti kalbime. Onu bu düşünceden uzsklsştırmalıydım.

"Sen orospu değilsin, sen o kadar masumsun ki hayatımda daha önce hiç senin gibi birini görmedim biliyor musun? Benim için her konu da öyle bir ilksin kş ben bile çözemiyorum Emir. Çok değişiksin ama asla öyle değilsin. Bir kere daha kendine orospu dersen bozuşuruz. Kusuruma bakma, özür dilerim. Sana öyle demek istemezdim. Kendimi kontrol edemedim başkasına sinirlendim senden çıkardım. O da benim aptallığımdan olsun olur mu? Unutalım bunu kendine öyle deme artık. " Şaşkın olduğu her halinden belliydi.  Elimi uzatarsk bu sefer o ayıkken okşadım güzel yanağını.  Hala atamamıştı şaşkınlığını.  Ayağa kalkarak beklemeden çıktım odadan. Kalbim ilk defa böyle hızlıydı.  Mutfağa gidip hemen su içtim. Gece çok uzun olacaktı özellikle de bu gece.

-
-
-
-
-
-


-
-
-
-
-
-
-
-

Yarın  falan diğer bölümü atarım bunu burada bırakıyorım. İyi okumalar. Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Ne kadar beğeni yorum o kadar bölüm. Yani sallantıda kitap zaten kaldırıp kaldırmamak arasında gidip geliyorum bilmiyorum. Her neyse iyi okumalar.

Queennniesa

MAFİA -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin