13. Bölüm - Hayatta Kalmak İçin-

5.4K 665 111
                                    

---Lütfen beni instagramdan takip edinnn. Kullanıcı adım tug.cesrgl- ----


"Slyvia!"

İsmini duyan kadın bayılmadan önce bakışlarını ona çevirdi. Bir saniye boyunca gözleri birbirine kilitlendi. Ardından sanki zaman yavaşlamış gibi Slyvia düşmeye başladı. Sanki biri zaman yavaşlatma büyüsü yapmıştı. Jason onu yakalamak için hareket ettiğini bile anlamadan kadını kollarına aldı. 

"Slyvia," dedi bu seferde endişeden boğuklaşan bir sesle. Kollarında baygın yatan kadına baktı. Korkunç görünüyordu. Kadının dudaklarındaki kan damlaları mum ışıklarının altında ölümcül bir güzellikle parlıyordu.  Teni o kadar beyazlamıştı ki ölü onun yanında canlı görünürdü. Kadını kollarına alıp diz çöktüğü yerden kalktı. Kadın o kadar hafifti ki sanki uçup gidecek gibiydi. 

Kadına ne olduğunu biliyordu. Daha önce sayısız kez başına gelmişti. Yine de balo salonundan çıkmak için yürürken yaptığı hareketin sonuçları olacağını biliyordu. Nişanına devam etmesi gerekirken kollarında prenses Slyvia ile kendi nişan partisinden ayrılıyordu. 

Karısı olacak kadın yerine metres olarak gönderilen kadınla gidiyordu.

Bunlar daha sonra aklına gelecekti. O an tek düşündüğü kollarında soluk bir halde yatan kadındı. Onun yanında ölmesine izin veremezdi. Özgürlüğünü veremeden hapsolduğu sarayda ölemezdi. O yaşayacaktı. Bunun olması için her şeyi yapmaya hazırdı.

"Henry," diye bağırdı telaşla. Bir yandan etrafını saran muhafızlarla kapıya doğru hızlı adımlarla ilerliyordu. Hepsi krallarını korumak için saklandıkları noktadan çıkmışlardı. O hala sağdı. Sorun kollarındaki kadındı. Sarayında yaşayan kadını koruyamamıştı. 

Henry'nin arkadan gelen sesi, acı dolu düşüncelerinden sıyrılmasına neden oldu.

"Arkandayım. Onu en yakın odaya götür."

Daha hızlı yürümeye başladı. Mantığı ona sakin kalmasını söylüyordu, kalbi ise taş kesilmişti. Sanki geçmişteki o kabusu yeniden yaşıyordu. 

Hayatının tam olarak kötüye gittiği o günü yıllar sonra yeniden yaşıyordu. 

Jason'ın kulaklarında bir uğultu vardı. Öfkeliydi, sabırsızdı ama en önemlisi korkuyordu. Zihninde durmadan kadının öksürürken iki büklüm olduğu hali dönüp duruyordu. Sonra o görüntü annesinin çay içtikten sonra sandalyesinden düşmesiyle karışıyor, geçmiş ve bugün bir şekilde bir araya geliyordu. Annesini kurtaramamıştı. Bir başka kadının daha ölmesine izin vermeyecekti.  

Hızlı adımlarla ilerlerken arada kadının yüzüne bakıyor, bir hayat belirtisi arıyordu ama ne yazık ki kadın bayıldığında olduğu gibi solgun görünüyordu. İçindeki korku öfkeye karışıyor, ruhu bedeninden sökülüp alınacakmış gibi hissediyordu. 

Jason merdivenlerin başına geldiğinde arkasından gelen adamlara bağırdı.

"Bu balo salonundan kimse çıkmayacak. Suçlu bulunana kadar kapıları kapatın." Gür sesi yankılanarak tüm muhafızlarına ulaştı. Sesi her şeye rağmen sakin çıkıyordu. Hedefin Slyvia olmadığını biliyordu. O kadehten Jason içecekti. Muhtemelen içseydi mide ağrılarıyla dolu bir gece geçirirdi oysa kadın içmişti ve şimdi ölümün soğuk nefesini soluyormuş gibi buz kesilmişti.

İçindeki endişenin mantığını ele geçirmesine izin veremezdi. 

Oysa şimdi kucağındaki narin kadın yüzünden gözü dönmüş bir adam gibi davranıyordu. gözleri vahşi bakarken sesi her şeyini kaybeden çaresiz bir adamınki gibi çıkıyordu.

Kral'ın Karısı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin