Sabah saat yedide kalmış etrafı inceliyordum. Boynumdaki sıcak nefes gıdıklanmama sebep oluyordu. Emre'nin kafasını yana yatırıp ayağı kalktım. Duşakabine girip sıcak suyu açtım. Gözlerime su geldiği için kapatmıştım. Birden arkamdan belime dolanan ellerle yerimde sıçramıştım. Boynumu öpen kişinin Emre olduğunu anladım. "Bebeğim benim sakin!" Dedi. Kendi saçlarıma şampuan yaptıktan sonra Emre'nin saçlarına yapmaya karar verdim. Saçları siyah ve yumuşacıktı. Kafasını yıkadıktan sonra işimiz bitti. Beni ve kendini havluya sarıp banyodan çıktı. Aşağıdan Balım'ın sesi geliyordu. Hızla üstümüzü giyindik. "Acıktım ben" dedim gülerek. Karnımı okşadı. "Güzelim aşağı inelim sonra seni ve Balım'ı gezmeye götüreyim" dedi yüzümü öperken. Hafif kıkırdadım. "Tamam hadi inelim" dedim. İlk ben arkadan iki dakika sonra Emre indi. "Günaydın Annecim!" Dedim enerjik bir sesle. Balım'ın hemen koşuş seslerini duydum. Emreyle benim üstüme atladı. Hepimiz gülmeye başladık. "Hadi yemeğe oturun" dedi babam. Hepimiz masaya geçtik. "Abimler nerde?" Dedi Emre. "Birşeyler almaya gittiler ama ne olduğunu söylemediler" dedi annem. "Anladım" dedi Emre. Benimde içime merak düştü yani. Ne alacaklar ki? Yemeğimizi yedikten sonra ben ve annem ortalığı topladık. Daha sonra babamla Emre'nin yanına oturduk. Balım babamla beraber televizyon izliyordu. Telefonumla ilgilenmeye başladım.
YOU ARE READING
Ateş Parçası+18
Non-FictionTuttukları eller artık kan içinde olan iki genç. Birbirlerine ayrı düşmüş hayatları kana bulanmış. "Nerdesin kimlerlesin bilmiyorum,ama yemin ederim çok özledim" Kendi kendime konuşurken telefonuma yabancı numaradan bir mesaj düştü. 44***: kalbindey...
