4. İLK HEYECAN, İLK ALIŞTIRMALAR

En başından başla
                                    

"Ne?" dedi Ceylin şaşkınlıkla. "Kim bulaştı yine sana amına koyayım?"

"Sandra bulaştı ya," dedi kafasını iki yana sallarken. "Uzun hikaye, anlatırım sonra."

"Yine mi o kız ya," diye sordu Asi suratını buruşturarak. Konuya Fransız kalmış gibi onlara bakarken derin bir nefes aldım ve çantamın içerisinden telefonumu çıkardım.

"Bana herkesin âşık olduğunu biliyoruz da," dedi yine o sesin sahibi. Sesinden büyük bir ego akıyordu. "O kızın takıntısı çok ayrı bir boyut. Bir insanın hiçbir şeyden mi şansı olmaz anasını satayım ya!"

"Her güzel şeyin kötü bir tarafı vardır," dedi Ceylin. "Bu kadar popüleritenin sadece saf bir sevgiyi doğuracağını düşünmüyordun herhalde?"

"Ceyloş," dedi. "Öyle de... Ne bileyim, bir insan bu kadar da bunaltılmaz ki amına koyayım. Hayır burada olduğumu nasıl bulmuş anlamadım ki."

"Ortak arkadaşınız vardı ya," dedi Asi. "O söylemiştir yerini."

"Aynen," dedi Ceylin de, Asi'ye katıldığı sırada. "Neyse, boşver sen şimdi onu. Karavana geç, hazırlıklara başlayalım artık. Ben set alanın durumunu kontrol etmek için ekibi arıyayım bir."

"Arama Ceyloş ya, bugünkü set moodum kaçtı. Canım sıkkın. Bir date'e çıksak her şey düzelecek gibi vallahi." Sesi şımarık çocukları andırıyordu ama bir o kadar da mayhoştu.

Telefonu çantamdan nihayet çıkarabilip elime aldığım sırada tam şifresini girecektim ki bir ses duydum: "Neyse ki güzel bir makyöz getirmişsiniz."

"Sabır ya," dedim sessizce. Bu kadar gıcık birisi olmasını gerçekten de beklemiyordum.

"Ya şu kıza asılıp durma ikide bir, en sonunda ağzına yapıştıracak, göreceksin gününü!" diye bağırdı Asi. "Bir şey diyeceğim, kameralar oradan oraya koşturuyordu. Bir sorun mu var ki?"

"Gecenin ardında anlamadım neden her şey üst üste geldi anasını satayım, tek güzellik sanırım Alina gibi birisini bulmamızdı." dedi Ceylin de. Bakışlarımı ona doğru çevirdiğimde sıcak bir şekilde gülümsedim.

"Oha, gülümseyebiliyormuş." dedi yine her şeye musallat olan ses.

"Derdini merak etmiyorum ama hayatında hiç tanımadığın birisi hakkında yorum yapmak nasıl bu kadar basit?" dedim aksi bir sesle. Her şeyi batırmak istemiyordum ama birinin bana yapışmasına da dayanamazdım sanırım.

"Güzel kızları tanımak için bir süre tanımıyorum maalesef."

Tam ağızımı açıp, bir şey söyleyecektim ki tüm söyleyeceklerim ağızımda tıkandı.

"Tanay!" diye bağırdı Ceylin uyarıcı bir ses tonuyla.

Tanay.

İsmi Tanay mıydı? Garip bir ismi vardı ama birkaç kez tekrar edildiğinde kulağa hoş geliyordu. Soyisimini de merak ediyordum.

"Tamam Ceyloş ya, neden bağırıyorsun?"

"Elinin köründen bağırıyorum, canım. Elinin köründen!" dedi Ceylin, bugün onun oldukça zorlandığının farkındaydım çünkü bir makyöz bulmak için bile kendisini ne kadar yırtığı anlaşılıyordu.

Benim için de beklenmedik, ama dünyanın en güzel şeyi olmuştu. Gecenin ardında bu şekilde, aniden buraya düşeceğimi tahmin edemezdim.

"Ne oldu sana?" diye sordu, Tanay. İsmine neden bu kadar hızlı alışmıştım ki? Galiba birçok defa beni sınamanın eşiğine getireceği içindi.

GECENİN ARDINDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin