Ne iyi babaydı ama?

Aklıma annemle bu parka gelince deli gibi sallanmak istediğim ve sallanırken babamın gelip beni bu salıncağın demirlerini vurarak ağzımı kanatması cok acıydı. Ama salıncak acıya değer miydi bilmiyorum.

Gökyüzüne baktığımda ayaklarımla durdum gökyüzüne baktığımda hafif yağmur atıştırıyordu. Acıma eşlik eder gibi. Saçlarımı rüzgar geriye doğru savurdu.

Rüzgar ile birlikte dans yapma işi yalan olmuştu ondan sonra o da reddetmişti belki böyle daha iyidi.

Ardından başımın üzerinde bir şemsiye gördüğümde irkildim arkamı döndüm.

"Üşüteceksin."

Rüzgar?

"Sen ne yapıyorsun burada?" Dedim meraklı sesimle.

"Arabamla buradan geçiyordum seni gördüm ama bir dakika sen ağlıyorsun?" Dedi yeni farketmiş gibi.

"Evet canım sıkıldıkça ağlıyorum." Dedim alayla.

"Senin için yapabileceğim bir şey var mı?" Dedi.

"Hayır bugün babamın ölüm yıl dönümü."

"Öyle mi? Başın sağ olsun." Başımı sallamakla yetindim.

"Bugün okulla gelmedin müdür çağırmıştı numarandan bende yok ama özür dilerim bilmiyordum."

"Hayır özür dilemene gerek yok yarın okulda buluşuruz."

"Peki o zaman görüşürüz. İstersen seni eve bırakabilirim."

"Hayır evim yakın iyi akşamlar." Dedim ve başımı salladım onun bir şey demesini beklemeden yanından hızla gittim.

Bu nereden çıkmıştı?

Eve girince kimsebin yüzüne bakmayıp içeri girdim odamın kapısını kilitleyerek iç çamaşırıma kadar her şeyi çıkartıp yatağım içine girip uyumaya çalıştım.

Nefret ediyordum her şeyin uykuyla çözebilecek masalına..

🏀

"Ne demek sen kütüphaneye bugün gitmeyeceksin?" Diyen Berlin'e sadece bakmala yetindim.

"Berlin gitmeyeceğim işte." Dedim yorgunlukla.

"Hâlâ inanamıyorum." Dedi bana bakarken.

"Kızlar sizce siyah ojemi yoksa lacivert ojemi?" Diyen Ece'ye döndü bakışlarımız.

"Siyah tabiki." Dedi Berlin.

"Bugün kafeye mi gitsek bizimkilerle?" Dedim bunalarak.

"Bana kesinlikle uyar yoksa psikolojik sorunlarımın düzelmesi gereken konular var." Dedi Duru.

"Gidelim. Bizim erkeklerde gelsinler." Dedi Candan.

"Faruk gelmesin."

"Gelsin gelsin." Dedim Berlin'e sırıtarak. Faruk ile çok kavga ettikleri için çok shipliyordum onları o ise sadece gıcık oluyordu.

🏀

Bizim okula yakın lüks büyük ve zenginlerin geldiği bir kafeye geldiğimizde gözlerimi devirdim. Ne beklerdim sessiz bir sakin kafeye gideceğimize buraya gelmiştik.

Garson gelip siparişleri aldığında kapının önünde biri daha gözüktü.

Siktir.

Cidden siktir.

Yamaç benim geçen yıl birlikte olduğum sevgilim sırf Rüzgar'ı unutmak için kendime bir şans tanımıştım. Aptal kafam ona kanmıştı ve giidip beni gece kulübünde iki kızla aldatmıştı.

Yanımda oturan Emir hızla elini kaldırıp Yamaç'ı çağırdığında koltuğumda daha çok gerildim.

Sakin ol Roza.

Sikicem sakininide.

Yamaç buraya sırıtarak geldiğinde yüzüne bile bakmadım. Bizimkiler yarım saat sohbet ettiğinde buradan kalkmak istiyordum. Şerefsiz burada olunca oturmak bile istemiyordum. Arada bir bende sohbet ediyordum. Yamaç'ın bakışlarını üstümde hissediyordum.

"Oo reis ve tatlı mı tatlı kızlar." Diyerek bizim masaya göz gezdirdi ardından sandalye çekip oturdu.

"Tatlı senin babandır." Diyen Candan'a çevrildi gözlerim.

"Biraz sakin mi olsak? Ne bu sinir?"

"Yamaç senin hayat nasıl gidiyor?"

"Nasıl gitsin abim gittiği yere kadar gidiyor." Dedi gülerek.

"Olm şurada ki kıza baksanıza çok güzel değil mi?" Diyen Efe'ye baktım.

"Hayır değil." Diyen bakışlarımız bu sefer Ece'ye kaydı.

"Hayır ya çok güzel." Dedi Efe tekrardan.

"Değil dedim."

"Roza daha güzel." Diyen bakışlarım Yamaç'a çevirildi.

"Siktir git Yamaç."

"Adımı ağızından duyalı yıllar oldu ve güzelim."

"Senin o yay ağızına sıçayım orospu çocuğu." Gelen ses ile kafamı çevirdiğimde gelenin Gökhan olduğunu gördüm.

Lan bu ne alaka şimdi?

Onun gurubundan Pamir ve Emre'de vardı. Rüzgar yoktu.

Gökhan hızla Yamaç'ın boğazına yapıştığında hızla ayağa kalktık.

Efe Gökhan'ı üstünden almaya çalışırken etraf çoktan karışmıştı. Hızla Gökhan'ın kolundan çekmeye çalışsamsa beni duymuyordu. Onu durdurmayı bırakıp buradan gitmem lazımdı hızla çantamı alıp çıkışa yöneldim en son gördüğüm şey ise Yamaç'ın yüzü ful kanla kaplamasıydı.

Kendimi yola attığımda birisi kornaya bastığı halde aptal gibi orada durdum.

Evet aptal gibi yolun ortasında durdum. Araba durup içerideki kişi çıktığında Rüzgar olduğunu gördüm.

Hızla yanıma geldi.

"Roza iyi misin?" Dedi.

"Değilim Gökhan kafede kavga çıkardı." Dedim nefes nefese.

"Siktir. Roza sana bir şey diyeceğim."

"Ne oluyor?"

"Gökhan sana aşık Roza."

Siktir.

Kocaman bir SİKTİR!

***********

Biz şimdi Rüzgar ile nasıl olucağız?

Bölüm nasıldı??

Yeni bölümde görüşmek üzereee..

KUM SAATİ / Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin