4.4-Boşluk-

1.1K 127 51
                                    

Ormandaki Avcı'nın kırk dördüncü bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

Bazen, ben bu hayata neden geldim diye sorgularız kendimizi. Bir sebep bulmaya çalışırız. Ancak her ne kadar sebep bulsak da pek tatmin olmayız. Çünkü biz kendimize bu soruyu soracak kadar acı çekeriz. Herkes acı çekmez. Herkes güzel bir hayat da yaşamaz.

Ama herkes ikiye ayrılır. İyi bir hayat yaşayanlar, iyi bir hayat yaşamayanlar. Ben nasıl bir hayat yaşıyordum bilmiyordum. Tereddütte kalmamın tek sebebi ise Salver'dı. O beni o kadar çok mutlu ediyordu ki, kendimi dünyanın en değerli kızı olarak hissediyordum.

Eğer şuan yaşıyorsam tek sebebi Salver'dı. Elbette arkadaşlarım da vardı ama Salver bu hayatta gözünü kırpmadan benim için kendini feda edecek tek kişiydi. O benim için bir sevgiliden daha fazlasıydı. Ailemdi o benim. Annem yoktu. Büyükannem yoktu. Babam zaten ben doğmadan beni terk etmişti.

Justin de beni sevdiğini söylüyordu ancak ben buna inanmıyordum. Seven biri sevdiğine el kaldırmaz, elini sürmeye kıyamazdı. Ben aşkı Justin'den değil, Salver'dan öğrenmiştim.

Ve şimdi korkuyordum. Benim yüzümden Salver'a zarar gelmesinden korkuyordum.

"Uyanıyor mu?" diye sordu ince bir kız sesi.
"Sanırım." dedi başka bir kız.

Yavaşça gözlerimi açtığımda ise iki tane kızın bana doğru eğildiğini gördüm. Meraklı gözlerle onları incelerken olduğum yere baktım.

Buraya ilk geldiğimde kaldığım odadaydım.

Lanetler okumaya başlamışken koltukta oturup uyuklayan Justin'e baktım. Sanki yorgun olan oymuş gibi uyukluyordu.

"İyi misiniz? Bir ağrınız var mı?" diye sordu sarı saçlı kız. Başımı iki yana salladım.
"Bir ağrınız olursa lütfen bize haber verin." diyerek dışarı çıktılar. Olduğum yerde doğrulup etrafa baktım.

Duvarın köşesine asılmış gelinlik ile yutkundum. Hala benimle evlenmeyi mi düşünüyordu?

Onunla asla evlenmeyecektim.

Yan tarafıma baktığımda komodinin üzerinde daha önce Amber'ın çantasında gördüğüm malzemeleri gördüm. Ortalarındaki makas dikkatimi çekti.

Önce sivri ucu olan makasa baktım. Daha sonrasında uyuyan Justin'e baktım.

Aklıma yatan plan ile yüzüme gülümseme yattı.

Şimdi öldürürsem karışıklık çıkardı. Bu karışıklıkta kaçabilirdim. Saçma bir plan olabilirdi. Bunun sonucunda ölebilirdim de ama artık çarem yoktu. Justin'den kurtulmak istiyordum.n

Makası elime alıp ayağa kalktım. Ses çıkarmamaya çalışarak Justin'in olduğu yere doğru ilerledim. Bunu şimdi yapmalıydım. En uygun zaman şuandı.

Ona doğru ilerledim. Elimdeki makası sıkıca tuttum. Lanet olası yaratık ölmeyi hak ediyordu.

Makası kaldırıp tam da göğsüne saplayacaktım ki asla görmek istemeyeceğim gözlerini açtı. Gözlerini açması ile acele edip hızla ona doğru uzattım. Ancak bileğimi kavrayıp kendine doğru çekti.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now