false ghost ☆ taekook

7

Çenemin ağrısıyla iki büklüm kaldım odanın ortasında. Arkadaşım dediğim çocuk bana tekmelerini sunarken dudaklarımın arasındaki iniltilerim odada yankılanıyordu.

"Ona söyle benim karşıma bir daha çıkarsa onu daha beter ederim."

Kapıyı açıp çıkması bir olurken, iki büklüm yerde kıvranan bedenimle tek başıma bıraktı beni. Ah Taehyung ah, bunun hesabını sana nasıl ödeteceğim bir bilsen. Anında telefonumu açıp, yaralarımı umutsamadan Taehyung'a mesaj atmaya başladım.

Jungkook
ORPSCUOVU
SENİN YUZUNDEN

Manyak piskopat sapık çevrim dışı

Jungkook
DAYAK YEDİM

Manyak piskopat sapık çevirimiçi
yazıyor...

ne demek dayak yedim?
kim yaptı anlat

Jungkook
dövdüğün çocuk beni dövdü
jimine yazmam lazim çenem aciyor
orospu vovugu

Manyak piskopat sapık çevrimdışı

-

"Acıyor be yavaş" dedim Jimin'e karşı. Hem kaşları çatılmış, hem de dudaklarını büzmüştü biricik arkadaşım. İki tane gerizekalı revirde, ne yaptığımızı biz bile bilmiyorduk.

Taehgung'a mesaj attıktan hemen sonra Jimin'i arayıp revire çağırdım, tabii o da geldi hemen. Söylene söylene, arada bir de bana söve söve yarama bakıyor, kötü bir hareketimi gördüğü gibi beni cimcikliyordu.

Taehyung'dan ise bir haber yoktu, nerede ne oldu onu bile bilmiyordum. "Oğlum ya, bu çocuk harbi taktı sana."dedi Jimin. Günaydın be arkadaş!

"Manyağa bağladı diyorum ya, bir onun yüzünden dayak yemediğim kalmıştı o da oldu." oturduğum yatakta birazcık daha gerileyip Jimin'in daha rahat pansuman yapmasını sağladım. Mâlum, boyu yetmiyor. "Of şu Alex kaşarına ne demeli peki, dayağını yemiş bir de sana vuruyor!" kaşları çatılan Jimin'i gülerek karşıladım. "Götü bir tutuştu varya dövemedim diye, ben öyleyim belalıyım zart zurt diye dolanıyordu noldu? götünde söndürdü laflarını Taehyung." dedim sırıtışıma devam ederek.

Aniden cebimde titreyen telefonla, elimi pantolonumun göt cebine atıp ekrana baktım. Bilmediğim bir numara arıyordu.

Daha fazla bekletmeden telefonu açar açmaz karşıdaki kişinin söyleyeceklerini bekledim. Umarım internet falan için aramamışlardır.

"Merhaba, Jeon Jungkook sizmisiniz?" dedi tanımadığım bir ses. Kaşlarımın çatmasıyla, adamı onaylayıp Jimin'e baktım. Ne oluyordu ya? "Beyefendi ben sizi karakoldan arıyorum."

"Ne?" Gözlerim fal taşı gibi irileşmişken, ilk defa karakoldan aranmamın şokuyla Jimin'in beni merakla dürmesini yok sayıp, boşta kalan elimi ağzıma götürdükten sonra tırnaklarımı yemeye başladım. "Beyefendi, en kısa zamanda karakola gelin lütfen." Karşımdaki kalın sese karşı tüylerimin ürperdiğini hissettim.

"Hangi yani, ne karakolu beyefendi? kime bir şey yaptım ben ne oluyor ya?" dedim merakla. Önümde kuduran Jimin'i umursamadan telefondan gelecek cümleleri beklemeye başladım. "Gelince anlayacaksınız. Şu an ashui karakolundayız, bekliyorum." dedi ve telefonu suratıma kapadı adam. Artık dayanamayıp beni sallamaya başlayan Jimin'e sağlam bir tekme atar atmaz ellerimi kafama koydum.